Paylaş
İletinin sahibi okur Mehmet Değirmenci.
Hani...
Heyelan mağduru Akpınar Mahallesi’nin sakinlerinden.
*
Mevzu bu kez heyelan, oturdukları riskli binalar, verilen sözler ya da vaatler filan değil.
Okuyunca ben de şaşırdım.
Özeti şu.
Okur Mehmet Değirmenci’nin İskitler’deki dükkânına gelen Büyükşehir’in iki zabıta görevlisi...
Uydudan, 1’i ışıklı, 8’i ışıksız reklam tespit edildiğini söyleyip...
‘İlan-reklam vergisi’ kaydı için yoklama tutanağı ve tebligat imzalatıp gitmişler.
*
Akpınar sürecinden tanıdığım Değirmenci’yi arayıp, dükkânın fotoğrafını istedim.
1 adet olan ışıklı reklam tabelası tamam.
Buna Değirmenci’nin de itirazı yok.
Lakin...
8 adet ışıksız -ve en önemlisi vergi kaydına girecek- reklamlara gelince...
Fotoğrafa göre geriye 2 seçenek kalıyor:
1) Ya ortada büyük bi hata var
2) Ya da dükkân camına yapıştırılan her şey, vergiye tabi reklama giriyor.
*
Değirmenci, iletisinde ise şunları kaydediyor:
ESNAF AYNI KONUDAN MUZDARİP
“İskitler’de küçük esnafım. Bugün (12 Şubat) Büyükşehir Belediyesi’nden gelen zabıta memurları, ‘uydudan yapılan çalışma ile’ dükkânlardaki reklam tabelalarının tespit edildiğini söyleyip -emrivaki de yaparak- yoklama tutanağı ve tebligat imzalatıp gittiler. İşin garip tarafı, benim iş yerimde 1 tane ışıklı tabela olmasına rağmen zabıtalar, “Uydudan tespit ettik” diyerek tutanağa:
* 1 adet ışıklı reklam
* 8 adet ışıksız reklam
Notunu düştüler.
Zabıtaya, “Siz gördüğünüzü not alın” diyerek hatayı düzeltmelerini istedim. Ancak, 1 hafta içerisinde Büyükşehir Belediyesi’ne giderek itiraz edebileceğimi söylediler. Hatta zabıta memurlarından biri, “Belediyeye gidip, yüzlerce kişinin kuyruğuna girip itiraz etmeniz gerekiyor. Ve o itirazda da geçmişe yönelik borç çıkarıyorlar” cümlesini kullandı.
Zabıtalar gittikten sonra komşu esnafı dolaştım. Bir gördüm ki, herkes aynı konudan muzdarip. Karşımdaki çiğ köfteci ve berbere de olmayan tabelalar için tutanak tutulmuş.
Sormak lazım:
* Büyükşehir Belediyesi yeni kaynak peşin de mi?
* Kredilerle ayakta durmaya çalışan küçük esnafa yazık değil mi?
Talebimize gelince:
Belediyeye gitmeye, kuyruğa girmeye gerek kalmadan bu hatadan dönülmesi.
VARSA BİR HATA DÜZELTİRİZ
OKUR Mehmet Değirmenci’nin bu şikâyetini, dün Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Abdurrahman Karabudak’a sordum.
Başkent esnafını şaşırtan ‘reklam vergisi tespiti’ çalışmasıyla ilglii şöyle konuştu:
“Büyükşehir Belediyesi olarak, 2014’te Türksat ile bir protokol yaptık. Türksat, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanındaki bölgelere (sokak, cadde, bulvar) araba ile girerek, iş yerlerindeki reklam içerikli -50 santimetreden aşağısı göz önüne alınmadı- tabelaları tanımladı ve fotoğrafladı. Türksat, yaptığı bu çalışmayı Büyükşehir Belediyesi’ne aktardı. Biz de onu, sayısal sisteme döndürdük. Ankara’nın şu anda yüzde 20’lik bölümü bitti.
Zabıta Dairesi Başkanlığı olarak, şubat ayı itibarıyla Türksat’ın bu çalışmasını, Türksat’a ait yoklama tutanağı ile 2 nüsha halinde esnafa tebliğ etmeye başladık.
Bu çalışmada art niyet yok. Türksat’ın verileri kurumsal bir çalışma olduğu ve kanuni bir belge niteliği taşıdığı için biz zabıta olarak üzerinde oynayamıyoruz. Ankara’da ilk kez yapılan bu çalışmada yanlışlar, hatalar olabilir. Bu yüzden biz esnafa, ‘Getirin değerlendirelim, tekrar tespit edilem, varsa bir hata düzeltelim’ diyoruz.
Ankara’da çok sayıda kaçak reklam var. Haliyle bunlar görüntü kirliliğine de neden oluyor. Eğer insanlar ticari tanıtımını yapıyorsa, bu kazancın da devlet kasasına girecek bir reklam bedeli olmalı. Bizim derdimiz esnafa eziyet etmek değil. İsteyen, reklam içerikli tabela ve levhalarını sökebilir. Bu şekilde Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat eder, yeni bir tespitle reklam vergisi ödeyecekleri tabela ve levhalar kayıt altına geçilir.”
SORUM VAR
BU İSRAF NİYE?
Eryaman 1. Etap Domaniç Caddesi’nde ‘kaldırım çalışması’ adı altında bozuk olmayan -yenilenmesine hiç gerek olmayan- taşlar sökülüp, yenisi döşeniyor. Bu israf niye?
Salih KALYONCU
KISA... KISA...
* Çukurambar Mahallesi’nde, eski adıyla 1429, yeni adıyla Budapeşte Caddesi’nde belediye yeni bir yol açtı. Hiç bir işaret, çizgi, uyarı, kasis vs. olmadığı için hemen hemen her gün yeni yol ile caddemizin kesiştiği yerde kaza yaşanıyor. Belediyeye defalarca yazan, telefon eden komşularımız oldu ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da hiç bir şey yapılmadı. Birisi ölse mutsuz olurlar mı bilmiyorum ama eğer sizin sayenizde birşeyler yapılabilirse çok seviniriz.
Mehmet ŞENYURT
* Ankara Hürriyet olarak sesimizi duyurduğunuz için çok teşekkür ederiz. Sahipsiz kalan Çayyolu, Ümitköy ve Yaşamkent’in sesi çıkmıyor. Burada yaşayan onbinlerce vatandaşın görüşü alınmıyor ama Yaşamkent’te trafiğin hızlı ve yoğun aktığı viraja -asfaltın kenarına- büfe açılır mı? ‘Yeni nesil büfe’ adındaki bu büfeyi araçların, yayaların duraklayamayacağı bir yere açmak kent estetiği ve trafik açısından uygun mu? Bunu Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı’na sormak isteriz.
Mehmet GÜRER
Paylaş