Paylaş
Ve...
Tarihler 29 Mayıs-2 Haziran 2017.
Gecelerin sessizliğini...
Trafiğin ise güvenliğini bozan ‘egzoz’ meselesinde beklenen adım Ankara Valiliği’nden geldi.
Vali Ercan Topaca imzasıyla(üç gün arayla) yayımlanan iki genelgeyi...
Mert Gökhan Koç haberleştirdi.
Hürriyet Ankara’nın cuma günkü manşetiydi:
“Egzoz Avcıları”
*
Özetle.
* Egzoz takmadan veya modifiye edilmiş egzoz ile trafiğe çıkan araçlar(motosikletler de dahil) derhal trafikten men edilecek.
* Bu tarz araçları veya sürücüleri tespit ederek işlem yapan personel ise her ay belirlenerek, en başarılısı ödünlendirilecek.
*
Egzoz meselesi tamam.
Şimdi sıra...
Okurların deyimiyle “Yolun ortasında ralli, drift (yanlama) yapan...” araçlarda.
*
Doğan görünümlü Şahin misali...
Eğlence görünümünde trafikte magandalık yapan/suç işleyen bu araçlar/sürücüler için de Vali Ercan Topaca bir genelge yayımlasa...
Yine aynı tarifeden.
Derhal, “Trafikten men.”
SORUM VAR
FABRİKA ÇIKIŞLI ARAÇLAR NE OLACAK?
Ankara Otomobil Sporları Kulübü (ANOK) eski Başkanı Agah Örs, Ankara Valiliği’nin ‘egzoz genelgesi’ ile ilgili şu soruları yöneltiyor:
“Fabrika çıkışlı Subaru Impreza’lar, Ferrari Porsche’ler, Maserati’ler gibi boxer motorlu araçlar; Harley Davidson ve cadde tipi motorsikletler... 1940’lı yıllardan bu yana Ankara trafiğinde olan 8 silindirli Amerikan otomobilleri ne olacak? Bu araçların orijinal egzosları da mı polisler tarafından cezaya tabii tutulacak?”
BEHZAT Ç. TADINDA GAZETE DİZİSİ
Hürriyet Ankara’nın, “ANKADEMİ Şehir ve Üniversite” yazı dizisi, 13 hafta boyunca kentin temel sorunlarını ortaya koydu.
Bu sürede, bazı okurlarımız iletiler gönderdi.
Hatta onlardan biri, “ANKADEMİ, bende Behzat Ç. etkisi bıraktı. Her satırında buram buram Ankara bulduğum yazı dizisini ilgiyle takipteyim” diye yazmıştı.
Dile kolay.
13 üniversite.
200 akademisyen.
50 saatlik oturum.
Okurumuzun da dediği gibi, benim içinde 13 bölümlük tam bir sezon dizisiydi.
*
E konu dizi olunca, bölümler sürükler, finaller ise konuşulur.
ANKADEMİ’nin finali tam da böyleydi.
İki günlük “ANKADEMİ sonuçları” finalinde...
İLK GÜN: Üniversite gözüyle -çözüm bekleyen- kent sorunları
İKİNCİ GÜN: Üniversite gözüyle kentin geleceğine dönük öneriler
Okurlarla buluştu.
*
Finalde benim dikkatimi çeken...
Okur Köşesi’nde Ankaralıların sık sık dile getirdiği...
Ve.
Kent için öncelikli ele alınması gereken sorunlar-öneriler şunlar oldu:
SORUNLAR:
* Ulus, Kızılay gibi kent merkezlerindeki güvenlik ve ekonomik çöküntü Başkentlileri merkezden uzaklaştırıyor.
* Kentte yaya mekânları yetersiz ve bisiklet yolları yok.
* Havalimanına raylı sistem yok ve uluslararası uçuşlar yetersiz.
ÖNERİLER:
* Yaya ve engelli dostu kent.
* Toplu taşım olanakları gelişmiş ve etkin bir kent.
* 24 saat yaşayan güvenli bir kent.
*
Umarım bu dizinin ikinci sezonunda, tüm bu sorun ve önerileri tek tek ele alacak...
Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve STK’ları görme şansı buluruz.
ANKADEMİ KÜNYESİ
* Yönetmen koltuğunda Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel vardı. 13 üniversitenin rektörü ve 200 akademisyeni gazetimiz okurlarıyla/kentle buluşturdu.
* Yardımcı yönetmen Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin. O da işin ‘akademik’ kısmında klaket’i eline aldı.
* Senaryoda Murat Yılmaz. 50 saat oturumu deşifre etti desem, yeterli gelir.
* Görüntüde Oğuz Demir ile Mert Gökhan Koç. HD kalitesinde fotoğraflar.
Ve tabii...
* Kurgu ve montajda Hürriyet Ankara Yazıişleri.
*
Bu defa onlara, Okur Köşesi’nden, okurlar adına yazıyorum.
Emeğinize sağlık, teşekkürler.
NOT: ANKADEMİ’yi kaçıranlar. Tekrarını www.hurriyetankara.com.tr/ankara adresinden okuyabilirsiniz.
YOLDA YÜRÜRKEN ÜZERİNE KİREÇ ÇÖZÜCÜ DÖKÜLDÜ!
Polatlı'dan Mahir Yavaş, Okur Köşesi’nin kadrolu gönüllülerinden.
İlçenin sorunlarının yanı sıra, önemli haberlere de imza atıyor.
İşte onlardan biri.
Camiden çıkıp, evine gitmek üzere Polatlı Atatürk Caddesi’nden yürüyen emekli Baki Ocak’ın üzerine, 4. kattan sıcak kireç ve yağ çözücü dökülmüş.
Kimyasal madde, kolunda ve omuzunda yanıklar oluşturan Baki Ocak, acilen Polatlı Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alınmış.
*
Mahir Yavaş’ın haberine yorum yapmak istedim.
Ama yazacak bir şey bulamadım.
Yorumsuz.
60 YILDIR DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Okurumuz E. Demiroğlu’nun bir kent anısı var. Aslında acısı da denilebilir.
Şöyle anlatıyor:
“Yıl, 1957 veya 1958... 14-15 yaşlarındayım. Dayımla birlikte Varlık Mahallesi’ne gitmiştik. Fotoğrafa meraklı olan dayımın omzunda makinayı gören mahalleli, dayımı gazeteci zannettiler ve camlara üşüştüler. Meğer yıllardır çözülmeyen sorunları varmış. Her yağmurda mahalleyi su basıyormuş.
Bugünkü(7 Haziran Çarşamba) Hürriyet Ankara ekinde, Varlık Mahallesi’ndeki bazı evleri su bastığını okuyunca, 60 yıldır değişen bir şey olmadığını gördüm.
Ve hayret ettim.”
Paylaş