Paylaş
2008’den bu yana.
Musluktan akan suyun rengi/kokusu ne zaman değişse...
İshal vakası ne zaman artsa...
“Kızılırmak suyu” gündeme geliverir.
Ve.
‘Su’dan polemikler başlar.
*
Sonra.
Su analizleri...
Su deneyleri...
Gazeteciler önünde kana kana içilen musluk suyu...
Filan.
Bir bakmışsın 2016’nın sonu gelmiş.
Yani, 8 yıldır aynı muamma.
*
Hep suyun geldiği yere/kaynağına odaklandık.
Peki ya geçtiği yer?
Borular.
*
Bu fotoğrafları okurumuz Mehmet Gürer göndermiş.
Çayyolu’ndaki 16 yıllık binasına ait.
Galvanizli boruların neredeyse tamamı...
Paslanmış, iğrenç bir halde.
Okur Gürer, “50 yıl ömrü olan galvanizli su borularına neler oluyor” diye başladığı iletisinde -özetiyle- şunları kaydediyor:
KIZILIRMAK SUYU ŞÜPHESİ
“Çayyolu’nda, 16 yıllık bir sitenin apartman dairesinde ikâmet ediyorum. Son dönemlerde, sitedeki dairlerin yüzde 30’unda su borusu patlakları yaşanmaya başladı. Sırf bu yüzden evimizi sigorta ettirdik. Üç kez patlayan su borularının onarımını sigortadan yaptırdık. Baktık olacak gibi değil. Ne zaman su borusu patlayacak diye tedirginliğimiz sürerken, pazar günü(16 Ekim) masraf yapıp evdeki yatay galvanizli su borularını, plastik borularla değiştirdik. Galvanizli borular çıktığında şok olduk. Boruların içinin neredeyse tamamı dolu.
Korozyon sonucunda paslanmış ve iğrenç bir durumda. 50 yıl ömrü olan bu TSE damgalı galvanizli paslanmaz su borularının bu kadar kısa sürede aşınma sebebi olarak akıllara, ‘Kızılırmak suyundan kaynaklanmış olabileceği’ şüphesi geliyor. Büyükşehir Belediyemiz tarafından tamamen içilebilir nitelikte su sağlansa da bu su borularının içini gördükten sonra çeşmeden akan suyun sağlıklı olabileceğini düşünmüyorum. Bu konu tüm Ankara’yı ilgilendiriyor. Birçok evdeki su borularında patlamaların yaşandığı şu günlerde, ilgililerden açıklama bekliyoruz.”
KAPSAMA ALANINA BACA GİRDİ
Baz istasyonları.
Şirketler tarafından türlü kamuflaj yöntemleriyle gizlenmeye çalışıldıkça...
Daha çok tepki çekiyor.
*
Vatandaşın...
“E zararı var ki gizleniyor” düşüncesine katılanlardanım.
*
Mesela, okur Özge Tellioğlu’nun gönderdiği bu fotoğraf.
“Baca görünümlü tehlike!” diye özetlemiş.
Ve iletisinde şöyle demiş:
“Pursaklar Cengiz Topel Caddesi’ndeki 3 no’lu binanın çatı katına, bir gece yarısı ‘kaçak’ olarak baca görünümünde baz istasyonu dikildi. Mahalle sakinleri olarak baz istasyonunun kaldırılmasını istiyoruz.”
SÖZ YETKİLİDE
BAKANLIĞA BAŞVURU YAPILDI
Altındağ Örnek Mahallesi sakinlerinin “Kentsel dönüşüm istiyoruz” çağrısının ardından belediye açıklama yaptı.
Altındağ Belediyesi’nin açıklaması şöyle:
“Belediye Başkanlığımızca, Örnek Mahallesi Telsizler Blokları sakinlerinden belediyemize dilekçe veren parsellerde kentsel dönüşüm projesi uygulamak amacıyla -6306 sayılı yasa kapsamına alınması için- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yapılmıştır. Başvurumuzun değerlendirme aşamasında 6306 sayılı yasada değişen maddeler sebebiyle, bölge için istenen analiz ve raporların yenilenmesi gerekmiştir. 194 adet bina için bakanlıkça istenen analiz, rapor ve karot testi çalışmaları halen devam etmektedir. Raporların tamamlanmasının ardından konu, yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayına sunulacaktır.”
KISA... KISA...
* Sıhhiye Cumhuriyet Parkı’nda(TRT Ankara Radyosu’nun karşısı) bulunan, Yurttan Sesler Topluluğu’nun kurucusu ve Türk Halk Müziği Derlemecisi Muzaffer Sarısözen’in heykelinin altındaki isim tabelası yerinde yok. Söküldü mü yoksa düştü mü, bilinmiyor. Ayrıca anıt/heykel uzun zamandır perişan bir durumda. Bu görüntü, üstada karşı bir saygısızlıktır. İlgililerin bilgisine sunulur.
Mehmet YAĞCIOĞLU
* Gölbaşı İncek’e bağlı Tek Yapı yerleşkesinde, PARK 28 adında (28 villadan oluşan) bir site var. Site sakinleri, sitenin içerisinden geçen 2 sokağı her iki yönden kapattılar. Yani yolu tamamen iptal edip, kendi arazilerine kattılar. Mahallemizin okulu diğer tarafta kaldı. Çocuklarımız, her gün 1 km yol dolanmak zorunda kalıyorlar. Gölbaşı Belediyesi, ‘Gerekli tebligatları yaptık, süre verdik’ diyor. Aradan aylar geçti. Sonuç yok.
Orhan KILIÇ
Paylaş