Paylaş
‘Asfalt katılım payı...’
Önce tebligatlar yapıldı.
Meblağı gören gözler ‘fal taşı’ gibi açıldı.
Rakamlar mı?
‘En baba vergi benim’ dedirten cinsten.
100 TL de var, 8 bin TL de.
Derken...
İtirazlar, tartışmalar...
Aslında soru netti:
“’Alfaltınız hayırlı olsun’ afişleri asan belediye, nasıl olur da atılan asfaltın bedelini vatandaştan ister?”
E haklılar.
*
Velhasıl.
‘Belediye asfalt atar, ödemeyi vatandaş yapar’ vergisi, tepkiler üzerine ocak ayında yeniden Büyükşehir Meclisi’nin gündemine geldi.
Melih Gökçek başkanlığındaki Meclis’ten şu kararlar çıktı:
* Ödemelerinin, peşinde 1 yıl, taksitte 5 yıl faizsiz ertelenmesi.
* Erteleme dolayısıyla faiz alınmaması.
* 1 yıl sonraki peşin ödemede yüzde 25 indirim hakkının geçerli olması.
* Ocak 2015 tarihinden itibaren yapılacak asfalt çalışmalarından katılım bedeli alınmaması.
*
Ve gelelim bugüne.
Her ne kadar, erteleme kararının ardından tepkiler de bi süre rafa kalkmış olsa da...
‘Asfalt katılım payı’ ödemelerini ‘iptal’ edecek yasa, henüz TBMM’den çıkmadı.
Yani yasa çıkmazsa -ki öyle görünüyor- Ankaralılar kendilerine tebliğ edilen asfalt vergilerini, ocak ayından itibaren ödemek zorunda kalacak.
Ancak, vatandaşın açtığı davalar neticelenmeye başladı.
Ankara 4. Vergi Mahkemesi’nde mayıs ayında görülen davada, mahkemeden şu karar çıktı:
“Davacı adına yol harcamalarına katılım payı hesaplanırken, sadece davacının evinin bulunduğu sokağa ilişkin yapılan işin maliyeti esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken, davacıya ait gayrimenkulün cephesinin olmadığı diğer yolların maliyetlerinin de dahil edilerek toplam maliyet üzerinden yol harcamalarına katılım payının hesaplanması, hakkaniyet ölçütlerine aykırı olduğu gibi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun hükümlerine de aykırıdır.”
Bu karar, hesaplamaların yanlış olabileceği yönünde emsal teşkil ediyor.
*
Ankara 4. Vergi Mahkemesi’nden bi karar daha...
Bağlıca’dan 2014’te ev satın alan vatandaş, Büyükşehir’in 2013’teki asfalt çalışması karşılığı kendisine çıkardığı bin 685 TL’lik bedele itiraz edip, dava açtı.
Büyükşehir Belediyesi, “İş 2013 yılında tamamlanmış ise de hizmetin bir program dahilinde yapılması ve davacının taşınmazın son sahibi olması nedeniyle yol harcamalarına katılma payından davacının sorumlu olduğu” savunmasıyla, davanın reddini istedi.
Ama mahkeme, yine vatandaşın lehine sonuçlandı.
*
Bu karara biraz daha bakmak lazım.
Avukat Eylül Solakoğlu, müvekkilinin lehine sonuçlanan davayla ilgili şunları kaydetti:
“Bağlıca Mahallesi’nde taşınmazı bulunan müvekkilime, 1.685,06 TL yol harcamalarına katılma payı (asfalt katılım payı) tahakkuk ettirilmişti. Söz konusu asfalt katılım payı, 2013 yılında yapılan bir yol çalışmasına ilişkindi. Ancak müvekkilim, söz konusu taşınmazı 2014 yılında satın almıştı. Yani hiç oturmadığı bir dönemin asfalt katılım payı tahsil edilmek istenmişti. Müvekkilime ihbarname tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde Ankara Vergi Mahkemesi’nde davamızı açtık. Davada dayandığımız temel gerekçe şuydu: Bir kişinin, malik olmadığı dönemden doğan asfalt katılım payından sorumlu olamayacağı.
Ankara 4. Vergi Mahkemesi, ‘İşin bitim tarihinde taşınmazın maliki olmayan davacıdan yol harcamalarına katılma payı istenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır’ kararıyla davada müvekkilimi haklı buldu.”
*
Mahkemenin kararı gösteriyor ki:
‘Ya evde yoksan’ -yani asfalt atıldığında malik değilsen- sonradan satın aldığını evin asfalt bedelinden de sorumlu değilsin.
Ankara’da asfalt durumu şimdilik bu.
‘Asfalt katılım payı’ mevzuu, 2016 yılının da kent gündeminin ilk gündem maddesi olacak gibi...
VATANDAŞ İHALEYİ ALANIN KÂRINI DA CEBİNDEN ÖDÜYOR
Avukat Eylül Solakoğlu, ‘asfalt katılım payı’ hesaplanırken büyük yanlış yapıldığını belirterek, şöyle bir iddiada daha bulunuyor:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ‘katılım payı’ hesabı, yalnızca ‘asfalt yapım işlemi için harcanan gider’ üzerinden yapılmaktadır. Oysa bu hesaplama yapılırken Belediye Gelirleri Kanunu 89/2. maddesinin dikkate alınması gerekmektedir. Zira ilgili hükme göre:
* ‘Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir’ denilmektedir.
* Yapılan hesaplamalarda ise (bize gönderilen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere) asfalt yapım maliyeti olduğu gibi yansıtılmaktadır.
* Oysa öncelikle yapılması gereken toplam asfalt yapım masrafından, belediyelere aktarılan yardımların çıkarılması ve kalan miktar üzerinden asfalt katılım payı hesaplanmalıdır. Yani mevcut hesaplamada vatandaş sadece asfaltın yapım bedelini değil, ilgili ihale firmasının bu işten lacağı kârı da cebinden ödüyor.”
Paylaş