Paylaş
Her yıl ülkemizin birçok ilini başkentte ağırlayan bu mekana girdiğinizde, daracık stantlar arasından ezilmeden geçebilmek büyük maharet gerektiriyor. Bir yanda havasız ortam, diğer yanda itiş, kakış. Son çare ise fuarın hiçbir yerini göremeden kendinizi dışarı atabilmeniz. Sonrasında ise ‘bir daha gelmeyeceğim’ edasıyla Ankaralıyı Kahreden Merkez’i (AKM) terk ediyorsunuz. İşte başkent Ankara’nın Fuar ve Kültür alanı bu kadar pis ve bakımsız. Artık ne zaman yıkılıp yenisi yapılacak, burada fuar düzenlemeye kimler izin verir anlamış değilim.
Mehmet GÜRER
Hangi Viyana
Melih Gökçek, Ankara’yı Viyana’ya benzetip, kıyaslama yapıyor. Başkent bugünüyle, olsa olsa Bangladeş’in başkenti Dakka ile mukayese edilebilir. Çünkü kimliği, mimarisi, rengi, kültürü bozulmuş, anlamsız yapılarla betona boğulmuştur. Şehirden ziyade kocaman bir Anadolu kasabasına dönmüştür. Arabesk tarz, her yere hakimdir. Şehir içi otoban doludur, buna rağmen trafik içler acısı haldedir. Çünkü plansızlık sırıtır. Sur kenti olmadığı halde ucube kapıları vardır. Hepsi mimari yapı ve kültürü ile uyumsuzdur. Önemli mekanların orijinali bozulmuş, ortaya başka bir şey çıkmıştır. (Mesela Gençlik Parkı) Metro işleri arap saçıdır. Sıralamaya kalkınca olumsuzluklar bitmez. Viyana ile benzerlik bulmaya çalışmak, hele kıyaslamak, akıllara zarar bir durumdur. 20 yıl önceki Ankara’yı bilen buna sadece güler geçer.
M.A.
İnanmazsan kokla
Çayyolu Park Caddesi’nde yol boyunca pis su akıyor. Aslında suyun taştığı yer rögar değil ızgara. Ancak kokuya bakılırsa pis su hattı bağlanmış. Çevreye yaydığı hastalığın yanı sıra bir de akan su donarak, kaza riskini artırıyor. Önden giden araç pis suyu havaya kaldırıyor, arkadan gelen araç bu suyla yıkanıyor. Konuyla ilgili Mavi Masa’ya ve ASKİ’ye bilgi verdik, sonuç alamadık. Pis su olmadığı iddia ediliyor. Çözüm bekliyoruz.
İlker GÖZÜSARI
SORUM VAR
3 aylık asfaltın hesabını kim soracak
Batıkent’te yaz aylarında haftalarca asfaltlama çalışması yapıldı. Bu çalışmalardan 1695. Cadde’yle Batıkent Bulvarı’nı birbirine bağlayan kavşak da nasibini aldı. Öncelikle bu çalışmalar için teşekkürler. Çünkü, hem yollar cidden artık bozulmuştu hem de bu kavşağın tadilata ihtiyacı vardı. Ancak, benim anlamadığım husus şu:
Bu kavşağa daha 3 ay geçmeden alt geçit çalışmasına başlandı ve daha önce yapılan bütün harcamalar bizim cebimizden direkt çöpe gitti. Asfaltı yapan da belediyenin aynı birimi, alt geçidi yapanda. 3 ay sonra yapılacak bir alt geçidi de bu birimdeki sanırım herkes biliyordur. O proje bir günde çıkmıyordur. Peki o zaman bu alt geçit planına rağmen oraya bu harcama neden yapıldı? Bu Ankara’daki tek örnek de değil. Bunların hesabını soracak bir yetkili yok mudur? Savcılar, avukatlar yok mudur?
Emre ÇETİNER
Kaldırıma sarı işgal
Balgat’ta Ehl-i Beyt Camii’nin yanındaki taksi durağının başka bir yere taşınması gerekir. Bu taksi durağı zorlama biçimde, sanki orada olması gerekiyormuş gibi Hoşgörü Parkı’ndan yer alınarak, kamu yararı hesaba katılmaksızın yapıldı. Taksi durağının önünde yaya kaldırımı var. Hal böyle olunca taksiciler, kaldırımda yürüyen yayaları rahatsız ediyor, üzerlerine sürüyor ya da korna çalıyor. Yakın yerlerde de taksi durakları varken, yaya kaldırımının arkasında ağaçlara da tehdit oluşturan bu taksi durağına kamu yararı analizi yapılmadan bir ‘oldu bitti’ mantığıyla neden izin verildiği anlaşılır gibi değildir. Özellikle yayalar ve ağaçlar için bu taksi durağının başka bir yere taşınmasında yarar vardır..
Abdullah ŞEVKİ
Paylaş