Fatih Tekeci

1) Hürriyet Ankara okuru Aydın Güzel, “Şehir dışından gelenler büyük problem yaşıyor. ANKARAY ve metro hatları 01.00’e kadar çalışmalı” dedi.

2) Ankara Büyükşehir Belediye(ABB) Meclisi’nde konuşma yapan MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan, “Gece ulaşımı problemi çözülmeli” dedi.



3) Ve kısa bir süre sonra EGO Genel Müdürlüğü, geçen pazartesi(27 Eylül) itibarıyla “gece ulaşımında saat ayarı” yapıldığını vatandaşlara duyurdu.

Koronavirüs salgını nedeniyle sağlık çalışanlarına tanınan “ücretsiz ulaşım hakkı” 30 Haziran 2021 itibarıyla sona ermiş, Ankara Büyükşehir Belediye(ABB) Meclisi de 7 Temmuz 2021’de “30 Haziran’da sona eren sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkının 31 Aralık’a kadar uzatılması” şeklindeki bir önergeyi oy birliğiyle kabul etmişti.

SÖZ YETKİLİDE

Ancak uygulamaya geçmeyen bu karardan yaklaşık bir ay sonra okurumuz Şaban Tatlı, sağlık çalışanlarının merak ettikleri soruyu, 2 Ağustos 2021’de yine bu köşeden şu ifadelerle sormuştu:
“ABB Meclisi’nde alınan karara rağmen sağlık çalışanları maalesef halen otobüse de metroya da ücretli biniyor. Peki bizler sağlık çalışanları olarak kimi bekliyoruz ve daha ne kadar bekleyeceğiz?”
*
Ve bu soru yanıt buldu.
Meğer ABB Meclisi’nin 7 Temmuz 2021’de oy birliğiyle aldığı “30 Haziran’da sona eren sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkının 31 Aralık’a kadar uzatılması” şeklindeki karar iptal edilmiş.
EGO Genel Müdürlüğü, kararın iptaline “Uzatılması yönünde Cumhurbaşkanlığı kararı olmaması” yönünde gerekçe gösteriyor.

Okurumuz Kudret Kaatsız, kısa ve öz olan iletisinde, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a bir önerim var” demiş. Ve şöyle devam etmiş:

ÖNERİM VAR

* “29 Ekim, 10 Kasım, 23 Nisan ve 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e ring seferi konulsun. Belki de bu uygulama daha sonraları sadece milli bayramlarla sınırlı kalmayıp, günlük rutin bir hizmet haline döndürülebilir.
* Araç olarak da EGO’nun kentin dar yollarında ve yolcu sayısının az olduğu bazı metro ring hatlarında kullanılmak üzere Devlet Malzeme Ofisi’nden yeni satın aldığı sekiz metrelik midibüsler kullanılabilir.”

Ankara’nın dış ilçelerinde “korsan taşımacılığı önlemek, denetimi kolaylaştırmak” amacıyla personel ve öğrenci servis araçlarına “S plaka” verilmişti. Buraya kadar her şey güzel. Ancak Çubuk’ta yaşayan ve isminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuzdan gelen ileti, uygulamada bazı sorunlar olduğunu gösteriyor. Okurumuzun iletisi aynen şöyle:

ÖĞRENCİ DE VELİ DE MAĞDUR

“Çubuk’ta ikâmet edip Pursaklar Fen Lisesi’ne gidecek olan öğrencilerimiz var. Gelgelelim ilçemizdeki ‘S’ plakalı servis araçlarının izni, Pursaklar Fen Lisesi’ne bir buçuk kilometre mesafedeki Karyağdı Kavşağı’na kadar. Sonrasına izin olmadığı için öğrencilerimiz de veliler de mağdur durumda. Çubuk ilçemizdeki servis tarifesi ile Ankara’daki servis tarifesi arasında ise iki kat fark var. Bu nedenle ‘S’ plakalı servislerin sınırlarının uzatılması veya özel izin belgesi ile servis kullanımının sağlanması hususlarında yetkililerden yardım bekliyoruz.”

ANKARA VALİLİĞİ’NİN ARTIK BU DURUMA EL ATMASI LAZIM

OKURUMUZ Kudret Başçoban, pandemi döneminde daha fazla okula ihtiyaç duyulmasına rağmen Mamak’ın Abidinpaşa Mahallesi’ndeki 29 Ekim Ortaokulu’nun bir türlü bitirilemeyen inşaat çalışmalarını eleştirmiş. Okurumuz, “Ankara Valiliği’nin artık bu duruma el atması lazım” çağrısında bulunmuş.

ANKARAY VE METRO HATLARI 01.00’E KADAR ÇALIŞMALI

EGO Genel Müdürlüğü, okulların açılmasıyla birlikte toplu taşıma hizmetlerinde(otobüs, metro ve ANKARAY) tam kapasite ile kışlık servis programına geçildiğini duyurdu.

Bu fotoğraf, Altındağ’daki Gicik Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin bahçesinde çekilmiş

Geçen günlerde huzurevine ziyarette bulunan ismi bende saklı(gizli kalmasını istemiş) bir okurumuzun “bir şikâyet ve bir talep” içerikli iletisi şöyle:
BİR ŞİKÂYET
* “Huzurevinin bahçesindeki ağaçlar kurumuş. Ayrıca bahçenin zemini, tekerlekli sandalyelerle dolaşan yaşlılarımız için uygun durumda değil. Toprak üzerinde ilerlemeleri hayli zor.”
VE BİR TALEP
* “Huzurevi sakinlerinin yeşil alanları daha sağlıklı kullanabilmeleri için öncelikle bahçenin düzenlenmesi, tekerlekli sandalyelerin ilerleyebileceği bir yolun yapılması lazım.”
OKURDAN NOT: “Gicik Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi her ne kadar Altındağ Kaymakamlığı’na bağlı olsa da Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı’nın hem bahçeyle ilgileneceğine hem de tekerlekli sandalyeler için gereken yolu yapacağına inanıyorum.”

SORUM VAR

Okurlarımız İzzet Onur Nazlıaka ve Tunç Durmaz, geçen günlerde ihalesi yapılan “301 yeni EGO otobüsü” ile ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bir önerileri olduğunu aktarmış. Okurlarımızın makul önerileri şöyle:

ÖNERİM VAR

OTOBÜS FİRMALARININ YAPTIĞI GİBİ

“Otobüslerin plakaları Ankara’yı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni veya EGO Genel Müdürlüğü’nü yansıtacak şekilde belirlenebilir. Daha ziyade şehirler arası otobüs firmalarının yaptığı ve firma isimlerinden esinlenerek plakalarını özel olarak belirledikleri bu uygulama, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce de gerçekleştirilebilir. Bu doğrultuda Ankara’yı belirtmek üzere 06 ANK xxx serisi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni belirtmek üzere 06 ABB xxx serisi ve EGO Genel Müdürlüğü’nü belirtmek üzere 06 EGO xxx serisi plakaların otobüslere alınması konusunda Ankara Emniyet Müdürlüğü nezdinde etkili girişimlerde bulunulabilir.

KENT KİMLİĞİNE CİDDİ KATKI SAĞLAR

Aslanlar, kaplanlar, sürüngenler ve dahası...Bir gün bu hayvanların hepsi “yıllardır oturduğunuz eve komşu olsa” ne yapardınız?

Gece başınızı yastığa koyuyorsunuz, komşuda bi ses var:
“Aslan kükrüyor!”
La Fonten’den masal falan değil, vallahi gerçek.
Okurumuz Niyazi Gürel’in bir süredir yaşadıkları işte aynen böyle.

*

Hürriyet Ankara, ‘tarihi Ankara Kalesi’nin surlarına sprey boyalarla zarar veren vandallara karşı’ yıllardır mücadele ediyor.

Başta Ankara Valiliği olmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Altındağ Belediyesi ve Ankara Kent Konseyi’nin de gösterdiği ekstra çaba/duyarlılık sayesinde önemli bir mesafe kat ettik.
Turistlerin en çok ziyaret ettikleri seyir terası kısmında bir dönem ‘yazı/okul tahtası’ görünümündeki iç acıtan o manzara bugün yok.
Peki bitti mi?
Hayır.
Çoğu gitti azı kaldı.