Zafer nedir?

Ve buna “Zafer!!!” diyor.

Diğeri pusu kuruyor...

Yollara mayın döşüyor... Patlatıyor...

Buna “Zafer” diyor.

Hiçbir zaman cephesi olmayan çatışmalara, pusulara, tuzaklara “Savaş” diyor.

Hiçbir “seçim zaferi” kazanmadan yıllarca başkanlık töreni düzenleyen, zafer naraları atan krallar, şeyhler, diktatörlere göre, binalara yaptırdıkları koskoca portreleri, heykelleri “zafer” oluyor.

Çünkü Ortadoğu’da posterler, heykeller büyüdükçe özgürlükler daralıyor.

Mesela Barzani.

Yıllardır “başkan”...

Babadan oğula bir “Ortadoğu demokrasisi” var. Buna “zafer” diyorlar.

Hatırlayın Saddam’ı...

“Savaşların anası şimdi başlıyor” dedikten 1 hafta sonra askerleri televizyon muhabirlerine teslim olmuştu.

Kerkük’te olanlar bunun Ortadoğu lehçesindeki son örneğidir.

Barzani’nin Peşmerge’si günlerce “Biz hazırız, gelecekleri varsa görecekleri var” dedi. Sonra...

Üniformalarını çıkaran Peşmergeler sivillerle birlikte kaçtı. Sözün özü...

Diktatörlük korkaklıktır arkadaş.

Özgürlük cesaret ister.

ÇARPAN ETKİSİ

BARZANİ hayalinin bu şekilde “bitişi” ne etki yaratacak?

Bu coğrafyada kim kazanırsa kazansın, bir negatif çarpan etkisi yaratıyor.

Bağımsız Kürdistan “hayali” bitti ama...

Terörü daha çok besleyen bir “hayalet” ortaya çıkabilir mi?

“Hayal” ile “hayalet” arasındaki bu fark acaba nasıl bir etki yaratacak?

O nedenle bu çabaların Kürt halkına karşı değil, demokrasi için olduğunu anlatmak gerekiyor.

Barzani’ye diye Kürt halkına tavır almamak gerekiyor. Karizması çizilen Barzani’nin yerine terör örgütleri geçmemeli.

Bu yüzden Ankara’ya, Bağdat ve Tahran’a çok iş düşüyor.

Rusya’nın Suriye politikası çok önemli.

PYD’ye verilecek primin ölçüsü çok önemli. Çarpan etkisi ancak böyle önlenebilir.

MADDE MADDE BAŞKAN MESELESİ

HİÇBİR belediye başkanının direneceğini sanmıyorum. Bugün yarın çözülür.

Ama bu olay şunları göstermiştir:

1) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasi hayatı boyunca başta İstanbul olmak üzere yerel yönetimlerin etkisini en iyi bilen siyasetçi olarak, 2019 yerel seçim startını şimdiden vermiştir.

2) Son olarak “hayır oyları”nın yükseldiği İstanbul ve Ankara alarm noktasındadır.

3) 2019 yılı belediye başkan adaylarını belirleme yılıdır. Çapraz anketler öne çıkacaktır.

4) Genç oylar için özel çalışmalar yapılacaktır.

5) Cami cemaati dışındaki alanlar dikkate alınacaktır.

6) Milliyetçi oylar için özel çalışmalar yapılacaktır.

Sözün özü; Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedefleri için partiyi yeniden şekillendirmektedir. Bu da yerel yönetimlerden başlamıştır.

DOĞAN BEY, SİZİN YERİNİZE  BEN CEVAP VERİYORUM

DOĞAN Hızlan o kadar güzel bir Nâzım Hikmet gecesi yazdı ki...

Sesle söz arasındaki o muhteşem akışı şöyle özetledi: “İyi aktör Metin Belgin, Nâzım Hikmet’in şiirlerini okuyor, iyi sanatçı Sedef Erçetin Atala da viyolonseliyle ona eşlik ediyor.”

Ardından Aragon’un Nâzım’la ilgili şu sözleri...“Nâzım, bana senden ilk 1934’te söz ettiler. O zaman hapisteydin. İnsan manzaralarını sensiz hayal etmeye çalışacağız. Senin deyişinle manzarayı bu ağaç olmadan hayal etmeye çalışacağız... O uçsuz bucaksız hayatı...”

Evet, işte Doğan Bey’in köşesinde tam Aragon’un bu uçsuz bucaksız sözlerini okudum ki... Yazının sonunda bir yorum...

Alaattin Zırhlı adlı okurdan:

“Nâzım’ı şimdi de müzikle mi yutturacaksınız?”

O kadar güzel bir yazıdan sonra...

Bu yorum karşısında yutkundum.

Sayın Zırhlı, okur musunuz okumaz mısınız bilmiyorum ama...

Hiç saygınız da mı yok?