Paylaş
YALOVA’dan Bursa’ya bir seçim turu.
Daha vapurda ilk soru:
“Fatih Bey sizce HDP barajı geçer mi?”
Batman’dan İzmir’e... Bursa’dan Denizli’ye hep bu soru...
Soruyu soranlar aslında cevabı da veriyorlar. Ya geçmesini istiyorlar ya da oy verip vermeme noktasında kafaları karışık.
O nedenle benim verdiğim cevapların bir önemi yok.
Önemli olan şu:
Nasıl bir demokrasi ki, bir partinin seçim barajını aşıp aşamayacağına kilitlendik.
YALOVA’NIN SOKAK ÇOCUĞU
Şehre girer girmez Yalova’nın sokaklarına dalıyoruz.
Ve ardından marinada esnaf sanatkârlarla bir kahvaltı..
Muharrem İnce’yle sohbetteyiz. İnce, siyasetin kalıplarını kırmış.
Ben Yalova’da siyasetin “sokak çocuğu”nu gördüm. Arkadaş. Komik. Sahici. Siyasetçilik oynamıyor.
Bu yüzden de ona oy verenler “seçmen” değil “arkadaş”...
Yalova’da CHP’yi neredeyse tek başına Muharrem İnce götürüyor.
İNCE’NİN SEÇİM TAHMİNİ
-Sayın İnce şimdi şuraya bir Yalova bir de Türkiye tahmini yazsak... Bir ay kala...
-Tamam söylüyorum. Yalova’da iki milletvekili var. Birini kesin alırız. İkiyi de zorlarız.
-Türkiye? Herkesin merak ettiği soru. HDP’nin durumu?
-HDP barajı kesin aşar. CHP yüzde 30 civarı. Diğerlerini söylemek için biraz daha zaman var.
YEREL SİYASET
“İstanbul’da milletvekili olsan, seni kimse tanımaz. Ama küçük yer öyle değil. Oy verecek insan seni bilecek, hissedecek. Bu yüzden hem çok zordur hem de zevklidir. İnsana dokunursun çünkü...”
BURSA’NIN ORTA YERİ HALEP
Gün içinde peş peşe üç randevu var. HDP binası. CHP seçim merkezi ve AK Partili Belediye Başkanı Recep Altepe...
Ulu Cami’ye dönerken kırmızı ışık yanıyor. Duruyoruz. Yıllar önce Demirel’le geldiğimiz seçim mitingini hatırlıyorum. Yer yerinden oynuyordu. Cavit Çağlar şehri ayağa kaldırmıştı.
Ben bunları düşünürken arabanın camına bir küçük el vurdu:
Gözerimin içine doğru bakan bir çift simsiyah göz. Küçük bir kız çocuğu...
Bursa temsilcimiz Burcu, “Suriyeli...” dedi.
Turgay’a “Camı açar mısın?” dedim...
-Nerden geldin?
-Halep... Halep...
-Okul?
-Mektep yok...
-Nerede oturuyorsun? Yaşıyorsun?
-Beşo... Beşo... Yardım abi...
Beşo dediği, Bursa’nın Beşyol Mahallesi. Oraya sığınmışlar..
Halep’ten Bursa’ya gelen ve trafikte dilenen Suriyeli kız... İçim eridi...
Oysa o Halep ki... Zenginliğin, estetiğin ve kültürün şehri.
En son Aziz Yıldırım’ın davetiyle Fenerbahçe için gitmiştik.
Halep! Ah güzel Halep... Şimdi küçük kızın Bursa caddelerinde...
Allah kimseyi vatansız sürgün yapmasın!
HDP HEYECAN DOLU
Binadan içeri girince. Güler yüzlü bir heyecan karşılıyor bizi...
Eş il başkanı Kezban Dumlu tertemiz bir yüzle konuşuyor:
“İnsanlar önyargıdan kurtulup da bizi dinlediğinde anlıyor. Kadınlar daha çabuk kavrıyor gerçekleri. Ama öyle dışarıdan konuşarak olmuyor. Evlerde oturuyoruz. Dertleşiyoruz... Birbirimizi anlıyoruz.”
YÜKSEL AKGÜN
“Eğer 20 bin oy daha alırsak, ki alacağız, Bursa’dan bir milletvekili kesin... ikiyi de zorlarız...”
HDP’li Akgün’ü dinlerken bir şeyi fark ediyorum. HDP bölgesel adaylıktan Türkiye partisi olma yoluna girince o toplumsal kamplaşma biraz olsun demokrasi çizgisinde birbirini dinleme ve anlama fırsatı olmuş. Türkiye demokrasisi ve barışı açısından bu çok önemli bir gelişme.
BİNA BULMAK BİLE ZORDU
HDP İl Eşbaşkanı Akgün devam ediyor: “Biliyor musunuz, ilk başta bina bulmamız bile zordu. Kiraya vermek için çekiniyorlardı. Şimdi 11 ilçede binamız var. Kiralayanlarla arkadaş olduk. Birbirimizi anladık. Bırakın seçimleri, bu barışma, bu tanışma bile önemlidir. Kimse bu ülkenin kötülüğünü istemiyor ki...”
CHP MERKEZİNDE SİMİT-PEYNİR PARTİSİ
Öğle tatiliydi sanki... Pek bir sessizdi CHP karargâhı. Belki de dışarıda çalıştıkları içindir. Kapıdan girdik. Burcu yan odaya geçti. İçeriden bir sıcak ses: “Aaaaa buyurun! Hadi birlikte yiyelim...”
Bursa İl Sekreteri Yasemin Tursun...
Kendini CHP’ye adamış bir “nefer anne”... Kızının adı Rahşan...
Ama herkes yükselen Ecevit partisi DSP’ye giderken o CHP’de kalmış. Yasemin Hanım’ı simit-peynir ziyafetinde dinlerken bir kez daha anladım. Siyasete kadınlar ağırlık koymalı...
CEVAPSIZ SORULAR
Sonra İl başkanı Zafer Yıldız’la sohbet ediyoruz.
Soruyorum: “Zafer Bey ben Bursalı bir seçmen olsam ve HDP’yle CHP arasında kararsız kalsam... Niye CHP’ye oy vermeliyim, bana anlatır mısınız?”
Zafer Bey neden söylemek gereği duydu bilmiyorum ama, “Ben matematikçiyim” diye başladı söze... Sonra uzun uzun anlattı. Ama ben farklı bir şey bulamadım. Anlaşılan odur ki... CHP ideolojik olarak ciddi bir “kök ve gen tartışması” yaşıyor... “Sol yelpazenin neresindeyiz?” sorusu Ankara’dan yeterince bir cevap bulamamış. Buna karşılık emeklilik ve asgari ücret vaatleri ciddi etki yapmış...
BURSA TAHMİNİ
AK Parti yine en güçlü parti. HDP barajı zorluyor. CHP adayları iyi ama ‘Çok büyük etki yapar mı’ sorusu var. MHP durumunu koruyor. Geçen seçimlere göre tek fark, HDP’nin ne yapacağı sorusunda düğümleniyor.
Not: Yarın Bursa belediyesinin tarihi binasında başkanla sohbet... Ve oradan Siirt’teyim...
Paylaş