Türkiye’yi nasıl bir Afganistan bekliyor

İlk sözü baştan yazıyorum: “Şu kaderin cilvesine bakın ki... Taliban’ı Sovyetler’e karşı örgütleyip silahlandıran ABD, şimdi Rusya’nın Taliban’ı destekleyip silahlandırdığını söylüyor...”

Haberin Devamı

Şimdi detaylara geçelim.

Türkiye ABD ile Kabil Havalimanı’nın güvenliği meselesini konuşurken Afganistan’da son durum şöyle:

Taliban ülkenin önemli sınır kapılarını ele geçirmiş.

İran sınırındaki İslamkale ve Türkmenistan sınırındaki Torkundi ilçeleri Taliban’ın kontrolünde.

Uluslararası ajanslardan gelen fotoğraflar Taliban’ın ilerleyişini doğruluyor.

Arkadaşlar eğer bu coğrafyada ABD bir yerden çekiliyorsa...

Orada mutlak bir Rusya ağırlığı başlıyor demektir.

Bakınız Suriye...

Nitekim bu olaylar gelişirken Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova aynen şöyle diyor:

“Taliban, Afgan-Tacik sınırının üçte ikisini ele geçirmiş durumdadır.”

Böylece Rusya Taliban’a olan ilgisini resmen duyurmuş oluyor.

Rusya’nın Afganistan ilgisini Sovyet döneminden hatırlıyoruz.

Haberin Devamı

Hatta ABD Sovyet rejimine karşı Taliban’ı örgütlemiş ve silahlandırmıştı.

İşte şimdi kartlar tersine dönüyor.

ABD’nin Sovyetler’e karşı örgütlediği Taliban’a şimdi Rusya destek olmakla suçlanıyor.

Şu tarihin cilvesine bakın ki...

Taliban’ı Sovyetler’e karşı örgütleyip silahlandıran ABD’nin Afganistan’daki güçlerinin komutanı General John Nicholson aynen şöyle diyor:

“Rusya Taliban’ı destekliyor ve hatta silahlandırıyor.”

SENARYOLAR

Bu durumda birkaç senaryo üretiliyor.

Benim senaryom şu:

Rusya Taliban’ın devlet kurmasına olumlu bakmaz. Çünkü kendisi için tehdit olarak görür. Taliban da yok edilemeyeceğine göre Rusya, Taliban ve Afgan hükümeti arasında bir müzakere başlatmak isteyebilir. Türkiye böyle bir durumda nerede olacaktır? Türkiye, Rusya, İran toplantı zinciri başlayabilir mi?

Eğer Türkiye Afganistan’da Kabil Havalimanı’nı korumayı kabul ederse, Suriye’nin kuzeyinde olduğu gibi bir Türkiye-Rusya dayanışması olabilir mi?

Benzeri bir durum Azerbaycan-Ermenistan sınırında da yaşanıyor...

Bu durumda ABD ne yapacak?

İNGİLİZ KOMUTANIN SENARYOSU

Bir senaryo da İngiltere Genelkurmay Başkanı Sir Nick Carter’dan geliyor.

General Carter BBC’ye şöyle diyor:

1) Ülke parçalanabilir ve hükümetin düştüğünü görürsünüz. Taliban ülkenin bir kısmını kontrol ederken diğer milliyetten ve etnik kökenden gruplar farklı bölgeleri kontrol eder. Tıpkı 1990’larda olduğu gibi...

Haberin Devamı

2) Umut vaat eden senaryoda ise siyasi tavizler verildiğini ve müzakerelerin gerçekleştiğini görürüz...”

İşte bu ikinci senaryo benim sözünü ettiğim “kurulacak masa” senaryosudur...

Türkiye Afganistan’da olursa elbette bu masada da olacaktır.

Çünkü Afganistan’dan başlayacak göç, İran ve Türkiye’ye yönelecektir...

Elbette Ankara bu gelişmeleri yakından takip ediyor.

Ve zaten bu nedenle de ABD ile yapılan görüşmeler en ince detayına kadar irdeleniyor.

Afganistan’da çıkacak bir kaos ve Türkiye’ye yönelecek göç dalgası...

Ve askeri boyutlar... Türkiye bütün bunları ABD ile en ince ayrıntısına kadar görüşüyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la yaptığımız bu sohbette Türkiye’nin ABD ile yaptığı görüşmelerde bütün bu detayları masaya koyduğunu biliyoruz...

Haberin Devamı

TÜRKİYE NEDEN KABİL HAVAALANI DİYOR

Bazı eleştirilerin aksine...

Türkiye Kabil Havalimanı’nı ABD ile “iyi geçinmek” gibi bir kaygıyla korumak istemiyor.

Orada çıkacak bir kaos büyük bir insan göçünü başlatır ve bu da doğrudan Türkiye’yi hedef alır...

Kabil Havalimanı’nın uluslararası misyona açık kalması da ayrı bir faktör...

RUSYA AĞIRLIĞI

Afganistan’da artık Rusya’nın ağırlığı çok net hissediliyor. Rusya’nın doğrudan Taliban’ı öne çıkartan bir politika izlemesi çok zor. Çünkü Taliban’ın “kökten dinci” yapısı Rusya’daki Müslüman toplumlar açısından risk yaratıyor.

Peki Taliban yok edilemediğine göre şimdi ne olacak?

Ufukta kaos görünüyor... Rusya’nın ağırlığını da eklersek... (Daha Çin ve İran konusuna girmedim...)

Haberin Devamı

ABD ile yapılan görüşmeler tek başına yeterli olabilir mi?

BAŞKAN ERDENER: ‘KEŞKE O ŞAMPİYONLARIMIZI TOKYO’YA GÖTÜREBİLSEK’

CUMARTESİ günü bir “vefa yazısı” yazmıştım... Demiştim ki:

“Tam 57 yıl önce Tokyo Olimpiyatları’nda ay yıldızlı bayrağımızı göndere çeken sporcularımızı acaba şimdi Tokyo kafilesine alsak nasıl olur?”

Cumartesi sabahı Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener aradı.

Aynen şöyle başladı:

“Fatih Bey bu yazınız için size çok teşekkür ederiz. Keşke o şampiyonlarımızı Tokyo’ya götürebilsek. Ama bunu yapamayız...”

“Neden?”

Erdener yine aynı nezaketle cevap verdi:

“Dünya Olimpiyat Komitesi bir karar aldı. Tokyo’ya sporcular ve aktif görevliler dışında kimse götürülmeyecek. Geçen hafta Japon hükümeti seyirciyi de yasakladı.”

Evet arkadaşlar...

Haberin Devamı

Gönlümden geçen bir istekti. Bir vefa duygusuydu.

En azından hatırlamış olduk...

Yazarın Tüm Yazıları