Tarihi müjdenin kritik sorusu

Müjdeler olsun...

Karadeniz’de bulunan 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi, Türkiye’ye 8-10 yıl boyunca yetecek bir kaynaktır.

Elbette gerisi de geliyor...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği bu müjde karşısında milletçe gururlandık.

Burada çok önemli bir soru ortaya çıkıyor.

Dünya devi enerji şirketleri, Türkiye adına yıllarca Karadeniz’de doğalgaz ve petrol aradılar. Kendi gemileri ve personelleriyle arama yapan bu şirketler, araştırma sonucunda doğalgaz bulamayıp, 5-10 sayfalık raporlar bırakıp gittiler.

O tarihlerde biz hep soruyorduk:

“Nasıl oluyor da çevremizde petrol, doğalgaz var ama bir türlü bulunamıyor?”

Evet, nasıl oluyor?

Bu sorunun cevabını hepimiz tahmin ediyoruz...

Ama olayın bir de kısa tarihçesi var.

“Yabancı enerji şirketleri neden bir türlü bulamıyor” sorusu zihinleri zorlayınca...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak tarihi bir kararla Türkiye’nin yerli ve milli “derin deniz sondaj filosu”nu kurmak için harekete geçiyorlar.

Fatih, Yavuz ve Kanuni sondaj gemileri böylece sağlanıyor. Ardından sismik araştırma gemileri geliyor. 

Böylece Türkiye ilk kez, tamamen yerli ve milli derin deniz sondaj çalışmalarına başlıyor.

İşte bugün Türkiye’yi gururlandıran büyük müjdenin çıkış noktası bu kararlılıktır.

Daha başlangıçta 320 milyar metreküp olan doğalgazın gerisi gelecektir elbette.

Aynı şekilde Doğu Akdeniz’den müjdeler gelebilir.

Yerli ve milli olunca müjdeler de geliyor.

Helal olsun!

MUHALEFETTEN TEŞEKKÜR

Doğrusu merak ediyorum...

Acaba muhalefet liderleri, böylesine tarihi bir olay için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik edecekler mi?

KÖTÜ KOMŞU İNSANI EV SAHİBİ YAPAR

Yerli ve milli kavramının ne kadar önemli olduğunu bu büyük keşifle birlikte bir kez daha gördük.

Eğer Fatih, Yavuz ve Kanuni derin deniz sondaj gemileri ve personeli tamamıyla yerli ve milli olmasaydı... 

Biz belki de yıllarca bu doğalgazı bulamayacaktık.

Doğalgaz aşağıdan bize bakacak, biz de milyarlarca doları boşuna verecektik.

Enerji kıskacına bizi almaya çalışanlar da her yıl boynumuzdaki “cari açık zinciri”ne bir halka daha ekleyecekti.

İşte yerli ve milli olanla kırılan zincir budur... 

Hatırlayın, yıllarca Kuzey Irak’ta yuvalanan teröristlere karşı bizimle işbirliği yaptığını söyleyen ABD, sürekli olarak “İstihbarat paylaşıyoruz” diyordu.

O zaman o istihbarat “insansız hava araçları” ile sağlanıyordu. 

Ve ABD bütün isteğimize rağmen bir türlü o “insansız hava araçlarını”nı bize satmıyordu.

O yüzden teröristler sınırlarımızı delik deşik ediyor, alçakça saldırılar yapıyordu. 

Sonunda Türkiye yerli ve milli savunma sanayisine geçti.

Ardından Türkiye kendi insansız hava araçlarını yaptı.

Şimdi Suriye’de ve Irak’ta teröristlere nefes aldırtmayan insansız hava araçları ve SİHA’lar onları tek tek avlamaya başladı.

İşte bu da yerli ve milli olanın başarısıydı...

Unutmayın, Türkiye yıllarca terörle mücadeleye milyarlarca dolar harcadı.

Bu delik de kapanıyor.

Şimdi buna bir de “enerji deliğinin kapanması” ekleniyor.

Dedim ya, kötü komşu insanı ev sahibi yapar...

Arkadaşlar...

Bunlar Türkiye’nin geleceği için tarihi gelişmeler...

Kutlu olsun...