Suriye harekâtı başladı, bendeki sloganı da belli

- Türkiye Fırat’ın doğusuna ne zaman girecek?

- Kaç tank, kaç asker, kaç top?

- Harekât nereye kadar uzanacak?

- Ne kadar sürecek?

Arkadaşlar...

O harekât aslında başladı.

Çünkü askeri harekât dediğimiz şey, yalnızca sınırı geçip öteki tarafa gidilen bir “yolculuk” değildir. Hani o sırt çantalarıyla sınırı geçen askerleri görüyoruz ya, o işin görüntü tarafıdır.

O nedenle diyorum ki...

Fırat’ın doğusuna olan son harekât çoktan başladı.

Benim Ankara gazeteciliği günlerimde müthiş savunma muhabirleri olan şimdiki duayenler, bunu zaten usul usul yazıyorlar.

Son olarak bizim tecrübeli ismimiz Uğur Ergan ihtimallerle birlikte detayları harita üzerinden anlattı.

O günlerin sıkı savunma muhabirleri, şimdiki genç gazetecilerin ağabeyi durumundaki Murat Çelik, Uğur Şevkat gibi isimler (sevgili Sezai Şengün şimdi yazmıyor) ara ara sinyalleri veriyor.

Özetle...

O harekât başladı. Hem de sınır ötesi harekât başlamış durumda...

Nasıl mı?

Arkadaşlar...

Bu harekât dediğimiz şey önce saha istihbaratıyla başlar. Keşiftir bu... Ardından güç kaydırmalar gelir. Tanklar, birlikler... Sonra sızmalar başlar. Komandolar yani... Yerel unsurlar kontrol edilir.

Çok şükür ki şimdi havadan İHA’larla her türlü bilgi ve tespiti yapabiliyoruz.

Sonra...

Bizim Uğur Ergan’ın son haberinde bahsettiği “yumuşatma”lar başlar...

Yumuşatma, havadan ve karadan top ve füze ile İHA’ların belirlediği terör mevzilerinin vurulmasıdır... Ki o da günlerdir yapılıyor...

TSK’ya bağlı jetler, topçular o terör yuvalarını vuruyor.

Saha “yumuşadıktan”, yani terörist unsurların mevzileri çökertildikten sonra...

Sıra, kara unsuru komandoların içeri girmesine gelir.

Yani o da işin en son temizlik ve kontrol kısmıdır.

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın söylediği o “çukurlar” var ya...

Hani “O çukurlara gömeceğiz” dediği yerler...

İşte en son sıra oradadır...

O zamana kadar harekât çoktan başlamıştır.

Yeri gelmişken hatırlatayım...

Saddam’a karşı ABD birlikleri hareketlenirken, Saddam Hüseyin televizyonlara çıkıyor, elinde tüfekle poz verip “Savaşların anası şimdi başlayacak” diyordu.

Savaşların anası dediği, elbette kara savaşıydı.

O nedenle de Iraklı askerler sürekli mevzii/siper, yani çukur kazıyordu.

O zavallılar çukur kazarken, ABD’nin İHA’ları, Awacs uçakları yukarıdan teker teker tespit ediyordu.

Sonunda bir gece sabaha karşı ABD hava kuvvetleri o tespit edilen siperleri yerle bir etti. Saddam’ın “savaşların anası” dediği hazırlık bir anda yok oldu.

Şaşkına dönen Iraklı askerler dağılmışlardı. Hatta çekim yapmaya gelen TV kameramanlarına teslim olmuşlardı...

Yani, kazdıkları çukura gömülmüşlerdi...

Yani, artık savaş ya da harekât dediğimiz şey öyle topyekûn cepheden piyade saldırılarıyla olmuyor.

Şimdi modern Türkiye’nin ordusunun yaptığı gibi oluyor.

“Çukuru kazanlar, o çukurlara gömülüyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kazdıkları o çukurlara gömeceğiz” derken, aslında “Gömüyoruz” diyordu. 

O nedenle diyorum ki...

Türkiye’nın Fırat’ın doğusuna yapacağı harekât fiilen başlamıştır.

Sloganı da şudur:

“Çukur kazan o çukura gömülecek.” Ki gömülüyorlar zaten...

Açık olan da şudur:

“Sen sınırımızın dibine dayanıp bizim içimize fitne kuramazsın. Bunu yaparsan o çukura gömülürsün. Çünkü burası Türkiye...”

Allah Mehmetçiğimize güç kuvvet versin...

HAYVANSEVERLERE BİR ÇAĞRI

DEĞERLİ hayvansever arkadaşlar...   Sizlerin haklarını sonuna kadar savunuyorum. Amaaa...

Birçok okurumdan da mesaj geliyor...

“Ne olur köpeklerine ağızlık taksınlar. Korkuyoruz. Çocuklarımızı gezdiremiyoruz...”

Bir başkası: “Ne olur köpeklerinin dışkılarını sokakta bırakmasınlar...”

Lütfen empati arkadaşlar...