Seçim meydanı

BAŞBAKAN Erdoğan’ın Brüksel’de yarattığı etkinin rüzgârı Berlin’den nasıl duyuldu?

Haberin Devamı

BERLİN/BARCELONA

Berlin önemli...
Çünkü AB’nin rotası burada çiziliyor.
Bütün sarsıntıların ilacı Berlin’de bulunuyor.
O yüzden Berlin’e dikkat etmek gerekiyor.
Mesela International New York Times, Erdoğan’ın gezisine bir yorum-haberle yer vermiş..
Özetlersem:
Tayyip Erdoğan’ın Brüksel gezisini “bozulan ilişkileri onarma gezisi” olarak yorumluyor.
Ve haberin içinde en çok vurgulanan 4 konu var:
Son yolsuzluk soruşturmaları...
Yasama, yürütme ve yargı ayrımı...
Tutuklu gazeteciler...
Otoriterleşme imajı...
Ayrıca AB ile ilişkilerde tekrar bir “güven tazeleme” gayreti...
Gerçi Alman basını New York Times kadar keskin değil.
Daha temkinli...
En azından Erdoğan’ın gezisini Türkiye-AB ilişkileri açısından “faydalı” ancak “yeterli değil” gibi temkinli bir yorumla karşılıyor.
Türkiye ile ilgili soru işaretleri var elbette.
Berlin’den Ankara’ya bakınca, görünen odur ki...
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde “seçim meydanları”nda sergileyeceği “demokrasi yarışı”nı aynı hızla “Avrupa meydanları”na da yansıtması gerekiyor.
Demokrasi, özgürlük, bağımsız yargı, bireysel hak ve özgürlükler temelinde...
Türkiye, İslam coğrafyasındaki “rol modeli” konumunu yeniden kazanmak için yalnızca lokal meydanlarda değil, Avrupa’daki meydanlarda da etkili olmak durumunda.

HANGİ MEYDAN

Meydan demişken bir meseleyi de hatırlatmam gerekiyor.
Avrupa Birliği yalnızca ticari ya da siyasi bir proje değildir.
Aynı oranda, belki daha da fazla bir “kültür ve medeniyet” projesidir.
Yalnızca parasal güç değildir...
“Yaşam kültürü”dür... Bir arada yaşama modelidir...
Seçim meydanlarının ötesinde, Avrupa kentleri birer “meydan kültürü”dür...
Trafalgar’dan Katalunya Meydanı’na, Concorde Meydanı’ndan San Marco Meydanı’na, oradan Alexandre Meydanı’na kadar ünlü mimarların kültür atlasıdır...
Bir estetik buluşma dekorudur.
Dikkat edin!
Hiçbirinde “Falanca belediye şu kadar metro yaptı” ya da “Filanca belediye şu kadar yol yaptı” gibi pankartlar göremezsiniz.
Çünkü o zaten belediyelerin işidir. Normaldir.
Propaganda alanı değil, festival meydanıdır... Konser alanıdır...
Bu yüzden koca koca gökdelenleri yapıp, sonra daracık yollarda boğulmaz şehirler...
Önce meydanı çizilir. Sonra şehir yerleşir...
Seçim meydanı böyle bir seçme ve özgürlük alanıdır işte...
Polis kuşatması da yoktur.
Kaldırımda yürürken, çift sıra dizilmiş polisler tarafından vatandaşlar güdülmez.

GEZİ BENZERİ

Berlin’in en önemli semtlerinden Kreuzberg’de hoş olmayan estetik dışı bir görüntü var.
Göçmenlerin kurduğu “çadır kent”...
Berlin eyaleti bu görüntüyü kaldırmak istiyor.
Ancak “Gezi benzeri” bir direnişten korkuyor.
Berlin eyaletinin bu konuda görevlendirdiği Uyum Bakanı Dilek Kolat’la uzun uzun çadır kentin akıbetini konuşuyoruz.
Aynen şöyle diyor:
“O çadırları ve görüntüyü elbette kaldırmak istiyoruz. Ama zorla değil. İkna ederek. Buna gayret ediyorum. Ama bir de yasalar var. İstanbul’daki Gezi olayları gibi bir görüntü olsun istemiyoruz. Ve Gezi olayları buradaki sol gruplara ilham kaynağı oluyor...”
“İkna”
ne güzel bir kavram...
Ve hoşgörü... Ve saygı...
İkna eğer hoşgörü ve saygıyla birleşirse anlamlı oluyor...
O yüzden en büyük demokrasi meydanının adı saygıdır...
Birbirine saygı... Trafikte saygı... Gürültüde saygı... Sıraya girmede saygı...
Arkadaşlıkta saygı... Siyasette saygı... Düşüncede saygı... Aşkta saygı...
Ötekine, diğerine, senden olmayana, senin gibi düşünmeyene saygı...

O ÇOCUĞUN HAYALİ

Ne garip...
Ben saygıyı anlatmaya çalışırken, aynı akşam Berlin Büyükelçiliğimiz, Almanya’da bursla okuyan 130 Türk çocuğuna bir resepsiyon veriyor.
Ve o çocuklardan birisi “Hayalin nedir” sorusuna aynen şu cevabı veriyor:
“Ben burada insana verilen saygının aynısını kendi ülkemdeki insanlar için de hayal ediyorum...”
Evet, budur işte Avrupa Birliği...
Budur AB’nin ABC’si...
NOT: Avrupa’nın en etkili siyasetçilerinden Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile uzun bir sohbetimiz oldu. Avrupa Temsilcimiz Celal Özcan ve Berlin büromuzdan Ali Varlı ile birlikte çok samimi bir konuşma yaptık. El Kaide’den İslam Konferansı’na ve çifte vatandaşlığa kadar her konuyu cevapladı. Yarın okuyacaksınız...

Yazarın Tüm Yazıları