Plaka belli, bulun şu alçakları

Alçakların kaçtıkları otomobilin plakası belli. 

Kaçarken düşürdükleri cep telefonları elde.

Hadi be polis kardeşim, yakalayın şunları...

Benim bildiğim İstanbul polisi bırakmaz bu olayın peşini...

Peki olay nedir?

Önceki gün Dolmabahçe Sarayı’nı gezen ABD’li bir aile, büyülenmiş bir şekilde saraydan ayrılır ve caddeye çıkarlar. Tam özel minibüslerine binecekler... İki kişi hızla üzerlerine gelir. Çantalarına asılırlar. Ama Amerikalı kadın ve eşi çetin ceviz çıkar. Rehberleri ve minibüsün şoförü de müdahale edince... Alçaklar fotoğraftaki otomobile binip kaçarlar. Ama rehber İlarya peşlerini bırakmayıp bir de kaçtıkları otomobilin fotoğrafını çeker...

ABD’li aile ertesi gün şok halinde Türkiye’den ayrılır...

Rehber İlarya Acar diyor ki:

“Burası İstanbul’un göbeği. Böyle bir olayın burada yaşanması çok üzücü. Buradaki Dolmabahçe Sarayımız bizim... Oluyor mu bu böyle...”

Benim gönlümden geçen...

Polis bu alçakları yakalasa ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla ABD’li aileye ulaşılıp sonuç bildirilirse...

Çok şık olmaz mı?

Turizm yalnızca “Gel turist gel, bende tarih var. Gel bende deniz var” demek değildir ki... Güvenlik ve jest var...

Türkiye’ye de bu yakışır...

SAĞLIK BAKANI NE YAPSIN?

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan “Böyle giderse sıkı tedbirler alacağız” diyor... Sağlık Bakanı Koca, neredeyse her saat “maske ve mesafe” diyor...

Peki dün Antalya’dan gelen bu fotoğraf ne diyor? Diyor ki...

“Ne kadar tweet atarsan at, ne kadar uyarırsan uyar...

Biz hâlâ felaketin farkında değiliz” diyor.

SAĞLIK BAKANI KOCA’YA BİR ÖNERİ

Acaba sigara paketlerinin üzerine konulan “korkunç kanser” görüntüleri gibi...

Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakma filmleri gibi...

Bu virüs için de televizyonlardan kamu spotları mı yayınlansa...

Ters yatırılmış olarak acı çeken o hastaların durumu, sigara paketlerinin üzerindeki feci görüntüler gibi gösterilse...

Turizme ve hayata yasak konulamayacağına göre... Olayın vahametini anlatan daha keskin görüntüler gerekmiyor mu?

Bunu uygun bir yöntemle anlatmak gerekmiyor mu?

İŞTE BEN BU ÇOCUKLARI ARIYORUM

MERSİN Demirören Haber Ajansı’ndan Mithat Ünal bildiriyor:

“Anamur Anadolu Lisesi öğrencileri İlayda Kesici ve Nazire Zeynep Ayten, hatalı sollama nedeniyle meydana gelen kazalarda ölüm oranını düşürme amacıyla proje geliştirdi.”

Proje neymiş?

“Virajlı yollarda önünü göremeyen araçların güvenli sollama yapabilmeleri için ilerideki durumu haber veren bir sinyalizasyon sistemi...”

Başarılı da olmuş. Anamur Kaymakamı, hatalı sollama oranını yüzde 50 oranında düşürecek bu projeyi kendisi tanıtıyor...

Şimdi İlayda ve Nazire, Gaziantep’te yapılacak olan Teknofest’e gidiyorlar.

Çünkü onlar 14 bin 800 proje arasında ilk 5’e girdiler...

Teknofest müthiş bir olay...

Türkiye’nin ufuklarını açacak gençlere harika olanaklar sunuyor...

İşte o çocuklar buradan çıkacaklar...

Özellikle Teknofest’i kurgulayan, sahiplenen, destekleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı ve emeği geçen herkesi kutluyorum... Tabii bu arada, Fatma Şahin Hanım yine yapacağını yapmış.

Belediye başkanı olarak, Gaziantep sanayisini ve lezzetini Teknofest’e açmış...

Helal olsun...