PKK saflarında 2 şok

SAAT 03.30...Kandil Dağı’ndaki sığınak mağaralara, akıllı bombalar cehennem ateşi gibi düşüyor...

Haberin Devamı

Müthiş bir bombardıman...

Telsiz sistemi tümüyle çöküyor. Bilgisayarlar, jeneratörler, tümüyle imha oluyor.

Ve güneş doğduktan bir süre sonra Kuzey Irak’tan Ankara’ya çok önemli bir haber geliyor:

- 80 civarında terörist ve bazı yaralılar Kuzey Irak’taki yerel güçlere sığındılar.
/images/100/0x0/55ea369ef018fbb8f871bd90
Hemen duruma el konuluyor. Bölgedeki yerel güçlerle irtibat sağlanıyor.

Türk yetkililer, Kuzey Irak yerel yönetimiyle birlikte sığınan teröristleri sorguluyorlar.

Bilgiler alınıyor, bağlantılar araştırılıyor. Kimlik tespiti yapılıyor.

İçlerinden Suriyeli ve İranlı teröristler çıkıyor.

TC kimliği olmayanlar, Erbil’e yerleştiriliyorlar.

Ve 20 civarında terörist Türkiye’ye getiriliyor.

Sıkı bir incelemeden sonra o teröristlerin de çok büyük bölümü serbest bırakılıyor.

Ve böylece Türkiye’nin yaptığı harekátın ilk ve en önemli sonucu alınmış oluyor.

Bu sonuç öldürülen terörist sayısından çok daha önemli.

Çünkü üç boyutu var.

Birincisi: Irak ve özellikle Kuzey Irak yönetimiyle yakınlaşma teröre karşı ortak harekete dönüşüyor. Bu da aradaki hattın açık kalmasının ve diyaloğun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu ortak hareket, PKK’nın lojistik desteğini kesiyor. Umutları kurutuyor.

İkincisi: PKK artık ABD’den ve Kuzey Irak yerel yönetiminden destek bulamayacağını anlıyor.

Üçüncüsü: PKK’da gruplar halinde çözülme başlıyor. Teslim olan teröristlerin akıbetleri üzerine örgüt içinde yapılan propaganda çöküyor.

HEMEN SINIR DIŞI

Kandil’e yapılan bombalamadan bir süre önce PKK 6’ncı çalışma kurultayını Kandil’deki kampta yapma kararı almıştı. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinden PKK temsilcileri Erbil’e gelmek üzere harekete geçtiler..

İşte bu aşamada Kandil’de şov yapmak isteyen PKK’ya karşı Kuzey Irak yerel yönetimiyle bağlantıya geçildi. Gelenlerin terörist olduğu ve sahte pasaport kullandıkları isim isim bildirildi.

Ve Erbil Havalimanı’ndaki polis denetimi sıklaştırıldı.

Pasaport kontrolünde sahte pasaportlarıyla yakalananlar hemen sınır dışı edildi.

Bu ilk kez olmuştu.

Sınır dışı edilen teröristler şaşkındı. Alman vatandaşı olan bazı teröristler ise Kandil’e gitmek için yola çıktılar.

İşte tam bu sırada müthiş bir hava harekátı yapıldı.

Ve PKK’nın şov yapacağı 6’ncı çalışma kurultayı başlamadan bitti.


İKİNCİ YAZI

Haberin Devamı

SİLAH BIRAKMA MESAJI

Haberin Devamı

KULİSLERDE giderek kuvvetlenmeye başlayan bir gelişme var...

Özeti şu:

- PKK artık silahla bir yere varılamayacağını anlamış durumda...

- ABD desteğini kaybetti. Kuzey Irak’ta lojistik destek ve göz yumma devri kapandı.

- Psikolojik ve maddi güç olarak dağılmış durumda.

- Bu durumdaki PKK silah bırakma noktasına geldi ve buna hazır..

Peki bunun için "mağlubu olmayan bir süreç" başlatılabilir mi?

PKK içinde buna karşı çıkanlar da olabilir. Silahları bırakmaya hazır olanlar da...

Türkiye ile Irak yönetimi arasında başlayan yakınlaşma, ABD’nin PKK’yı silahtan arındırma kararı etkili olacak gibi görünüyor.

Ve acaba PKK "silahları bırakma" konusunda bir mesaj gönderebilir mi?

İşte şimdi, kulislerde böyle bir beklenti var.

Türkiye bir karar verecek...

Çok zor bir karar.

Haberin Devamı

ÜÇÜNCÜ YAZI

CUMHURİYET'İN MANEVİ MANİFESTOSU

10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer önceki gün, Yaşar Nuri Öztürk’ü arıyor ve şöyle diyor:

- Sayın Öztürk, "Allah ile Aldatmak" isimli kitabınızı okudum. Bu kitap inanın ki, Cumhuriyet’in manevi manifestosudur.

Ben bu "manevi manifesto" kavramına takılıyorum... Çok önemli bir tespit.

Evet, şimdi "Allah ile Aldatmak" kitabı tartışılıyor.

Bir düşünce adamı olarak Yaşar Nuri Öztürk her kitabında bu milletin manevi coğrafyasına köklü bir ağaç dikmiştir...
/images/100/0x0/55ea369ef018fbb8f871bd92
Son kitabı "Allah ile Aldatmak" da üzerinde çok düşünülmesi gereken bir kitap...

Okyanusa dökülen bir nehir daha... Bu kitabı okuyunca insan daha iyi anlıyor...

Cumhuriyet bir milli mücadele olarak yapıldı ve başarıldı. Silahlı mücadele tamamlandı.

Ancak bugün görüyoruz ki, manevi eser henüz tamamlanamamış...

Bu kitap ve bundan sonra gelecek olanlar çok önemli kapıları açacak...

Bu yüzden "manevi manifesto" kavramı önemli.


DÖRDÜNCÜ YAZI

Haberin Devamı

DIŞARIDAKİ İÇİŞLERİ BAKANI

ALİ Babacan’ın "Türkiye’de Müslümanlar baskı altında" sözü çok tecrübeli bir büyükelçinin şu tespitiyle anlam kazanıyor:

- Siz Ali Babacan’ı Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci olarak tanımlıyorsunuz. Bu yüzden de eleştiriyorsunuz.
/images/100/0x0/55ea369ef018fbb8f871bd94
- Peki aslı nedir?

- Aslı şu. O Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı görevini yapmıyor. O şu anda dışarıdaki İçişleri Bakanlığı görevini yapıyor. Sürdürdüğü müzakere ise Türkiye’nin AB süreciyle ilgili değil.

- Neyle ilgili?

- Türkiye’ye yerleştirmek istediği zihniyetin AB ile müzakeresini yürütüyor. O desteğin müzakeresini yapıyor. Örneğin türbanı müzakere ediyor. Yani siz buna destek verirseniz biz de size bunu veririz gibi.

Doğrusu hiç böyle düşünmemiştim. Böyle bakınca Babacan’ın kendisine yapılan eleştirileri neden ciddiye almadığı daha iyi anlaşılıyor.

BEŞİNCİ YAZI

Haberin Devamı

BAKAN'IN DUMANSIZ SOBASI

KENDİ coğrafyasına "gerilen" Türkiye’de, devletin üzerine doğru soğuk rüzgarların estiği bir günde Enerji Bakanı Hilmi Güler, her zamanki espri anlayışıyla "sıcak" bir haber veriyor...

- Biliyor musunuz, buraya Polatlı üzerinden geldim. Orada bir profesör arkadaşımla bir deney yapıyoruz...

- Ne deneyi?

- Dumansız soba.../images/100/0x0/55ea369ef018fbb8f871bd96

- Anlamadım...

- Dumansız soba yaptık. Dahası o yaptı, ben destekledim. Şimdi denedik. Ve başardık. Önümüzdeki hafta basın toplantısıyla duyuracağız...

- Yani normal kömürü koyuyorsunuz. Yanıyor ama dışarı duman vermiyor öyle mi?

- Evet aynen öyle... Bütün bir Anadolu’yu düşünsenize. Kömür gazından zehirleneler, hava kirliliği, baca zorluğu. Hepsine son.

Siyasetin buram buram "tüttüğü" bir dönemde bakandan dumansız soba ilginç geldi.

Aslına bakarsanız, Hilmi Güler sessiz devrimler yapan bir isim...

Örneğin Türkiye’nin rotasını "dışa bağımlı doğalgaz"dan içerdeki rüzgára, güneşe ve suya çeviriyor. Bu önemli devrimin detaylarını daha sonra aktaracağım...

Yazarın Tüm Yazıları