Paylaş
Sen o çocuğun elinden öyle güzel tutmuşsun ki.
Anadan babadan görmediği bir şefkatle...
Elini omzuna öyle güzel atmışsın ki.
Sizin alınlarınızdan öpüyorum.
Keşke o çocukların geleceğini takip edebilsem.
Keşke yaşamlarının okul sonrası nasıl değişeceğini izleyebilsem.
Keşke aralarından öğretmen, doktor, hemşire, hakim, polis, biliminsanı çıktığını görebilsem. İşte o zaman içimi müthiş bir huzur kaplayacak...
İşte o zaman polis kardeşim;
Senin çocuklara gösterdiğin bu şefkatin fotoğrafı; Ruhumun en yüksek yerlerine dev bir “vicdan afişi” gibi asılacak.
Hangi çocuklar mı?
İstanbul’da dilendirilen 329 çocuğun hayatını anlatıyorum.
İstanbul Valisi Davut Gül sosyal yaralara öyle merhem oluyor ki...
Önceki gün de İstanbul’daki dilenciler için işlem yapıldı. 900 yetişkin dilencinin yanında 329 çocuk dilenci tespit edildi.
Valiliğin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Emin Gökçegözoğlu’ndan öğreniyorum:
“Yakalanan ve aileleriyle görüşülen 329 dilendirilen çocuk, yeniden okul yolunda...”
Gazze’de İsrail’de bombalar altında can veren çocukların fotoğraflarına içimiz yanarken;
Kendi ülkemden gelen böyle bir “devlet şefkati” beni öylesine duygulandırdı ki...
Umutlandım.
“İşte sosyal devlet budur” dedim.
DİLENCİLERİ ŞEHİR DIŞINA SÜREN ZİHNİYETTEN SONRA
Oysa çok eskileri hatırlıyorum da.
40 yıl önceki muhabirlik günlerimizi.
O tarihlerde şöyle haberler yapılırdı:
“Dilencilere operasyon... Yakalanan dilenciler şehir dışına çıkartıldı...”
Evet o günlerden bugünlere geldik.
Şimdi bu dilencilerin çocukları için devlet aileleri uyarıyor.
Okula göndermeleri için maddi yardım yapıyor. Ve eğer o çocuklar yine de dilendirilirse “devlet koruması”na alınacağı ailelere resmen bildiriliyor..
Ve şimdi o çocuklar okul yolunda... Tekrar hayata başlıyorlar. Sokaklarda, parklarda dilenmek yerine şimdi okuyacaklar. Belki de aralarından çok önemli insanlar çıkacak.
O kadar isterdim ki; Böyle bir çocuğun başarısına tanık olmayı.
Sayın Valim; Özellikle “İstanbul’da dilenen kimse kalmayacak, dilenen çocuk olmayacak” sözünüz için sizi kutluyorum.
Umarım hayata hazırlanırlar. Umarım hep birlikte onları sonuna kadar takip ederiz.
KOLAY DEĞİL ELBETTE
Şurasını biliyorum.
Dilencilik neredeyse bir “örgütlü” yaşam biçimidir.
Geçmişte şehir dışına çıkartılan dilencilerin çocuklarıyla geri dönüp dilenmeye devam ettiklerini biliyorum,
Dilencilikten çok para kazananları da biliyoruz.
Tembelliğin doruğunda; çocuklarını dilendirip parayı alkole, uyuşturucuya yatıranları da gördük.
O yüzden dilencilikle mücadele kolay değildir.
Ama şimdi en azından devlet önce şefkatli elini gösteriyor.
O çocukların hayatını garanti altına almak için son bir uyarı yapıyor.
Olmazsa;
Onlar bizim çocuklarımız olacak.
Bu milletin öz evlatları olacak. Devlet okutacak...
Doğrusu budur.
İnsani olanı budur,
Sosyal devlet olmak budur...
Bütün kalbimle destekliyorum.
Ve büyük bir umutla;
O çocukların arasından çıkacak harika zihinleri, başarı hikayelerini bekliyorum.
Ve elbette;
Bunu sağlayan devletimle gurur duyuyorum.
Paylaş