Paylaş
1. Şimdi 80’ini geçen Rahim Demirtaş’ı 2022 yılının Aralık ayında;
Emine Erdoğan Hanımefendi’den birlikte ödül aldığımız Uluslararası 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni’nde tanımıştım.
Doğaya, toprağa, ağaca, kuşlara, balıklara... Yani her türlü canlıya saygı duyanların toplandığı harika bir törendi.
Sahnede ödüllerimizi alırken daha ilk sohbetimizde içimden ona “Orman Dede” demek gelmişti.
Emine Hanım’ın elinden ödülünü alırken o kadar duygulanmıştı ki... Çünkü birileri onun bu yaptığını görüp takdir etmişti. Çünkü Anadolu’nun bir bozkır köyünde tek başına 40 bin ağaç dikmişti. Bir orman yaratmıştı. Ağaçlarına evladı gibi bakıyordu.
İlkokul diploması dışarıdan. Sonra takdirler. Fen fakültesi matematik-astronomiden mezun.
Yıllarca öğretmenlik. Konya Beyören Köyü’nde yaşıyor.
Kimsesiz kalan köyüne 40 bin ağaç dikmiş. Hikâyesi, sözleri, uyarıları ders niteliğinde.
AĞAÇLARA FISILDAYAN ADAM
2. İşte bir örnek. Bakın nasıl anlatıyor ağaçlarını: “Bir ağaç düşünün. İçinde, üzerinde böcüleri... Yapraklarından, köklerinden beslenenleri düşünün. Gölgesinde serinleyenleri düşünün. Verdiği oksijeni düşünün. Allah’ıma şükürler olsun 40 bine yakın ağacım oldu.”
Şimdi o ağaçlarım bana diyor ki; ‘Arkadaş, bizim gidip başka bir yerden su içme şansımız yok. E sen bizi buraya diktiğine göre suyumuzu da vereceksin...’
Böyle konuşuyoruz işte. Aslında ben de onlara diyorum ki: ‘Ulan dua edin birkaç sene fazla yaşayım. Yoksa ben ölürsem sizin ananızı ağlatırlar.’
Onlar için sabah namazında kalkıyorum, akşam namazına kadar sulayacağım diye aralarında koşturuyorum... Biz belki dedelerimiz gibi toprak fethedemeyeceğiz ama elimizdeki toprakları 100 kat verimli hale getirirsek, o zaman 100 kat toprak fethetmiş gibi olmaz mıyız?”
‘ÖLEM DEDİM ECEL GELMEDİ KALAM DEDİM MECAL KALMADI’
3. Zaman içinde “Orman Dede”yle dost olduk. Dert paylaştık. Ağaçları, kuşları selamladık.
Ama bu mesajlar gelmeye başlayınca...
Kötü oldum arkadaşlar. Devasa bir yalnızlıktan geliyordu bu mesajlar. Diyordu ki;
“Fatih Bey; Allah kendisine güveneni asla aldatmaz. Bulutlarla selamlaşan ağaçlar verir. Tozdan boz renge boyanmış toprakları yeşile boyar... Bu güzel ülkemde güzel bir köşe oluşturup gençlere rol model olsun istedim. Ağaçların bir dalını bile kefenime koyamazlar.
Ormanda yetişen 200 kg badem satılsa, ‘bir damla yağmurun denize katkısı olur’ denmiş...”
Bu mesajları okudukça nefesim tıkanıyor. Sanki içimdeki ağaçlar çatır çatır devriliyor.
Hele şu mesaj:
“Tatilim yok. Gecem gündüzüm birbirine karışmış. Yıllardır varlık yokluk nice sıkıntıları göğüsleyerek koşturuyorum. Rol model olurum diyordum ikinci birini görmedim. İnşallah maşallahlarla idare ediyorum. Yoruldum; her şeyin bir sonu varmış. Yüreğimde köpüren gayret, hizmet isteği yavaş yavaş sönüyor. Ölem dedim, ecel gelmedi. Kalam dedim mecal kalmadı.”
Telefona sarılıyorum. Birkaç kez. Cevap yok...
Sonunda buluyorum: “Yahu ne oldu, nasılsın...” demeye kalmıyor.
Rahim Bey;
“Fatih Bey şu sesini duydum ya yeter.”
-Ama daha bir şey söylemedim..
-Olsun sen aradın. Dostluk baki. Moral oldun bana. Allah razı olsun.
-Bak sana “Orman Dede” dedim. Şimdi yardım sağlamak içim elimden geleni yapacağım. Sen ormanında huzurla bekle.
Evet arkadaşlar.
Ağaca, ormana, börtüye, böcüğe bu kadar aşık ikinci bir kişi tanımadım.
O aşkla bozkırın terk edilmiş köyüne 40 bin ağacı dikmiş. Su bulmak için muazzam bir mücadele vermiş.
Bakın ne diyor:
“Şimdi adam geliyor bana soruyor:
‘Ne yapıyorsun bu ıssız yerde?’
‘Yahu arkadaş, ağaç dikiyorum.’
‘Niye?’ diyor bu defa.”
Ve “Orman Dede’nin cevabı:
“Şimdi bir çeşme yapsan bu yörenin insanı faydalanır. Cami yapsan, okul yapsan yine bu yörenin insanı faydalanır. Ama orman yaparsan bütün insanlık faydalanır. Ormanın verdiği oksijenin sınırı yok ki. Afrika’daki de Amerika’daki de aynı atmosferden alır nefesi. Ağaç bir abidedir. Bizim kullanacağımız oksijeni karbondioksitten temin eden başka bir fabrika var mı?”
SAYIN ORMAN BAKANI
4. Rahim Demirtaş 80’ini aşmış bir “tabiat bilgesi...”
Onunla her sohbetim doğaya olan saygımı biraz daha artırdı. Ama şimdi zor durumda. Ormanına bakmakta zorlanıyor. Bu yüzden Sayın Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı.
Alevlerden bir tek ağacı kurtarmak için bile nasıl çaba harcadığınızı yakından biliyorum. Ağaca ormana sevginizi biliyorum. Lütfen “Orman Dede”nin sesini duyun. Ormanı için bir yardım eli uzatın.
Paylaş