Paylaş
İŞTE yine içimi titreten o hafta geldi.
Zaten sanki her şeyi bir tek günle anlatmak istercesine, Anneler Günü’yle aynı anda gelir hep...
Dünya Engelliler Haftası...
Ve işte o zaman, bir engelli annesinin yüzündeki o fedakÂr gülümsemeyi hatırlarım.
Saygıyla titrer içim.
Ve işte o zaman Antalya’da bir tenis kortunda oturduğum o sandalyeyi hatırlarım.
İnanılmaz yetenek, milli oyuncumuz Büşra Ün’ün o engelli sandalyesinde nasıl tenis oynadığını...
Nasıl bir zorluktu? Nasıl bir irade ve güç istiyordu?
O sandalyeye oturunca anlamıştım.
Ve elbette, engelli vatandaşlarımızın şehirlerde yaşadığı çileleri.
Onları eve kapatan kaldırımsız caddeleri. Gidemedikleri meydanları, konserleri. Adliye saraylarını. Başkalarının sırtında çıktıkları hükümet konaklarını, valilikleri.
YA SANDIK BAŞINDAKİ EZİYET
Ve elbette her seçimde engelli vatandaşlarımızın çektiği o çileyi hatırlarım...
Mesela...
2010 seçimlerinde yazmışım...
“Köksal Toptan Lisesi’nde.
Saymıştım.
Oy kullanmak için tam 123 basamak çıkmak gerekiyordu.
Elbette çıkamadı onlar. Kimisi geri döndü. Kimisi isyan etti.
O günden beri içimde kalmıştır.
- Bu ülkenin engelli vatandaşları nasıl oy kullanacak?
Her seçimin ertesi sabahında olduğu gibi gazetelerin birinci sayfalarında aynı fotoğrafları mı göreceğiz?...
“Dayısının sırtında geldi...”
“Basamakları çıkamadı...”
İşte bu defa bu fotoğrafları o yüzden yayınlıyorum.
Tekerlekli Sandalye Tenis Milli Takımı’yla geçirdiğim saatlerin fotoğrafıdır bu.
Bir tenisçi olarak ben de tekerlekli sandalyeyle denedim oynamayı.
Meğerse ne kadar zormuş.
Ve o sandalyeye oturunca bir kez daha anladım ki...
Spor yalnızca bedenle değil...
Önce kalple yapılırmış...
İşte şimdi o kalpler oy kullanabilsin diye, bir gün önceden yayınlıyorum bu fotoğrafları...
Valilikler, muhtarlıklar... Belediyeler, kaymakamlar...
Elbette Yüksek Seçim Kurulu...
“Koltuk telaşı”na karşı hatırladın mı bu “sandalyeleri” demek için.
Nasıl oy kullanacak engelli vatandaşlarımız?
Hırslara ayarlı “koltukları” değil, “umudun sandalyelerini” hatırlatıyorum size...
123’üncü basamak hâlâ duruyor mu orada?
İşte İzmirli Büşra Ün... İnanılmaz bir yetenek.
Hâlâ kendisine destek olacak bir kurum arıyor.
Neşe Aydemir, Jülide Yıldız. Muharrem, Turan ve Hakan...
Hocalar Selim ve Soner.
Ay-yıldızın “uçan sandalyeli” çocukları adına soruyorum:
‘Sandık başında yine eziyet mi var?’ ”
O günden bu yana ne değişti?
27 gün kaldı seçimlere.
Paylaş