O malum 5 ayda bakın ne oldu

-Suriye, Rusya ve İran, Türkiye kaosa ve istikrarsızlığa gidiyor diye bölgede ‘rol çalmak’ istediler. ‘Türkiye’siz güç dengesi kurma’ hareketini başlattılar..

-Rusya, açıktan ve Türkiye’ye rağmen Esad’a “Kürtlerle ve PYD ile işbirliği yap” dedi.
Niye?
Çünkü Putin, Türkiye’de iktidarın zayıf düştüğünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halktaki gücünü kaybettiğini hesaplıyordu.
Tarihe bakın...
Böyle dönemlerde, dost devlet falan yoktur. Kurtlar sofrası ve menfaat işlemeye başlar.

BAŞKA NE OLDU?

-ABD, IŞİD’e karşı Suriye’deki PYD güçlerine yardım etmeye başladı.
Üstelik Türkiye ‘PYD terör örgütüdür’ diye defalarca açıklama yapmasına rağmen...
Hem Rusya hem ABD Türkiye’nin gözünün içine baka baka bunu yaptılar.
Türkiye bölgedeki büyük oyunda taca atılır gibi bir hale düşürülmek isteniyordu.
Niye?
Çünkü ‘kurtlar sofrasında yaralı’ görürlerse saldırırlar...
Çünkü dünyanın acı ve adaletsiz kuralı budur:
“Müttefik güçlüyle olunur.”
Başka ne oldu?
-Türkiye’deki bu 5 aylık belirsizliği ve istikrarsızlığı gören Esad, Kandil’e açıktan desteğe başladı.
Tonlarca bombayı maşaların eline verip Türkiye’ye gönderdi. Pusular, alçakça saldırılar.
Esad destekli Kandil saldırıları. Özyönetim, hendek kazma, halk isyanı başlatma gayretleriyle Türkiye Cumhuriyeti devletine diz çöktürme provaları...
Esad’ın 5 aydaki çabası buydu...

PEKİ SONRA NE OLDU...

Türk halkı inanılmaz bir sonuç yarattı.
Ve elinde hükümet kurma olanağı varken, 5 ayda kaos yaratan muhalefete, “Arkadaş, ben istikrar istiyorum..” diye kırmızı kartı gösterdi...
Üstelik bunu Türk’ü de Kürt’ü de hep birlikte istedi... (Oy kayıpları ve kaymaları bunu gösteriyor.)


SONUÇTA

-Türkiye’deki güçlü istikrarı görenler anında çark etmeye başladı.
Ne mi yaptılar?
Sırasıyla yazıyorum:
-ABD seçimin hemen arkasından PYD’ye yaptığı yardımı durdurduğunu resmen açıkladı.
-Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı. Bu telefon Putin’in Suriye’nin demokratik bir düzene geçmesi için işbirliğine hazır olduğu mesajıydı.
-Nitekim hemen ardından Dışişleri Bakanımız Feridun Sinirlioğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir araya geldi.
1 hafta önce Türkiye’yi görmezden gelenlerin bu ilgisi elbette dikkat çekiciydi...

VE ESAD

-Şimdi Suriye’nin geleceğine yönelik arayışlarda tekrar Türkiye faktörü devreye girecek... Bu nedenle Esad, Kandil’e yaptığı yardımları geri çekme kararı aldı...


VE TÜRKİYE

Aynı güçler, Türkiye’nin PKK’ya karşı Suriye topraklarında giriştiği hava saldırılarına tepki gösteriyordu...
Ama Türkiye dün onların “Oraya girme” dediği yerlere girip bomba yağdırdı. Teröristlerin kamplarını ateş altına aldı... Ve 1 Kasım öncesi Türkiye’ye bu hava saldırıları için ayar vermeye çalışanlardan dün hiç ses çıkmadı...

KIZMACA YOK...

Şimdi ABD, Rusya ve İran’ın Türkiye’ye karşı bu tavrına kızabilirsiniz.
Ama onlara kızmayın...
Kendimize kızacağız.
Niye mi?
Çünkü bu BM sisteminde devletler arasında ‘vicdani ilişki’ yoktur. Yalnızca güç ve menfaat ilişkisi vardır.
Ya ‘güçlüsündür’ ya da ‘hasta adam’sındır...
Bakın BM yönetimine...
Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nda bir tek gerçek vardır.
O da Güvenlik Konseyi’dir.
O konseyin bir üyesi bir kararı veto etti mi, dünyanın bütün mazlum halkları toplansa bir işe yaramaz.
O yüzden ne Rusya’ya ne de ABD’ye kızacaksınız...
Kızacaksak kendimize kızacağız.
Vesselam...