O, 3 bin kişi incelensin

Tartışma büyük. Adalet Bakanı 3 bin mağdur olduğunu söylüyor.

En iyisi o mağdur dosyasını görelim.

Olay şöyle başladı:

“Hükümet, istismarcılarıyla evlenmeleri halinde affedecekmiş.”

Vayyyy...

Benim çok yakınımdaki arkadaşlar bile soruyor.

- Bu doğru mu?

Yorumlar, eleştiriler... Sosyal medya bombardımanı...

Yahu arkadaşlar...

- Hangi vicdan tecavüz edeni affeder...

Dünyamızı, tepkilerimizi Twitter’dan gelen ilk bilgi yönetiyor ya artık... Yapmayın. Buna  kanmayın...

Bakın biraz araştırınca...

Olayın aslı şu:

Bilindiği gibi cinsel suçlar ve tecavüzler için çok ağır cezalar getirildi.

8 yıldan 16 yıla çıktı ceza.

Ancak Anadolu’da bu yasaya rağmen hâlâ bazı aileler 18 yaş altında kızlarını evlendirmeye devam etti.

Bundan sonraki hayat gerçeği şu:

“18 yaşından küçük kızlar imam nikâhıyla evlendiriliyor... Sonuçta doğum oluyor. Çocuk nüfusa kaydedilirken annenin yaşı ortaya çıkınca... Baba, küçük yaşta kız çocuğuyla ilişkiden 16 yıl ceza alıyor. Devletin resmi rakamlarına göre bu durumda 3 bin mağdur var. Yani baba hapiste, anne işsiz, çocuk ortada...”

Çıkan yasa özetle diyor ki...

“Geçmişte aile onayıyla evlilikler olmuş. Tecavüz yok. Şikâyetçi yok. Anne işsiz, mağdur. Baba hapiste, mağdur... Ve çocuk mağdur... geçmişe yönelik olarak ceza ertelensin.”

Yani ortada bir tecavüz yok. Olay günü şikâyeti yok.

Üstelik...

Çıkan yasa geleceğe yönelik değil.

Üstelik, bu konuda yalnız 3 bin mağdur var.

Üstelik... Yasa komisyonda görüşülürken hiçbir partiden itiraz da yok.

Yani devlet küçük yaşta evlendirilen kızlar için bir defaya mahsus, ‘uyarıyor’...

Diyor ki...

“Bak kardeşim, cezası ağır. Ey anne-baba, ey imam... 18 yaşından önce çocukları evlendirme... Bundan sonra seni affetmem.”

Bunun tecavüzle, cinsel istismarla ne ilgisi var!?

Buna bir tek şey ekleyebilirim.

Eğer, kız bu yasaya rağmen şikâyetçi olursa ve “Ben zorla evlendirildim, gerdek gecesi adı altında tecavüze uğradım” derse bu ayrı bir durum olacaktır elbette.

Bu durumda tecavüzcü hapisten çıkabilir mi?

Çıkmasın arkadaş...

Bu yasada aileleri tarafından küçük yaşta evlendirilmiş masum gençleri anlarım...

Ama bir tek şeyi anlamam... 13-15 yaşında bir çocukla 40-60 yaşında bir adamın evlendirilmesinin hukuğunu anlamam. Dolayısıyla bu yasada yaş sınırı var mıdır?

Tabii burada bir başka soru da Diyanet’e geliyor:

“Küçük yaşta kızın nikâhını kıyan imam bu yasaya göre resmen suç işlemiyor mu? Bu konuda Diyanet ne yapıyor? Bir müeyyidesi var mı? Mesela o imam görevden alınıyor mu? Ya da bugüne kadar bu nedenle herhangi bir imama suça yataklık ettiği için ceza verildi mi?”

BANA GÖRE SONUÇ

“İleri doğru işlemeyen ve anne-baba-çocuk için mağduriyet yaratan bu durumu ortadan kaldırması açısından bu yasanın çıkarılması doğrudur. Amaaaaaaa... Eğer kız bu yasaya rağmen hayır diyorsa, devletin de bu güveni vermesi lazımdır.”

İKİNCİ SONUÇ

“Lütfen artık araştırmadan, incelemeden karar vermeyelim.”

GENÇ ANNENİN İSYANI: ‘BUNLARIN YÜZÜNDEN ÇOCUĞUM ENGELLİ DOĞDU’

KPSS soruşturmasının iddianamesi çıktı.

Feci bir durum. İğrenç bir hırsızlık.

FETÖ iddianamesinde bütün çıplaklığıyla ortaya çıkan bu hırsızlık ne hayatlar yakmış...

Dün “memurlar.net” sitesine baktım...

Arif Balkan yazmış.

Yüksek not almalarına rağmen, sınavı geçemeyen ve hayatları kararan insanlar konuşuyor.

İşte Sibel Y.

Diyor ki:

“Sınava hazırlanırken hamileydim. Genel kültürden 93 net, genel yetenekten ise 96.25 net yaptım. 83.67 puan aldım. Ama yine giremedim. Beni üzen atanamamak değil. Emeğimin göz göre göre hırsızlar tarafından çalınması. Erken doğum yaptım. Çocuğum yüzde 94 engelli. Bu sınav benim de oğlumun da hayatını ellerimizden aldı.”

Elif Türker...

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği’nden 2003’te mezun olan Elif Türker de 2010’da KPSS’ye girmeye karar verdi.

Diyor ki:

“Bileğimin hakkıyla 97 net yapmış, 85 puan almıştım. Memurluğuma kesin gözüyle bakarken, çok az bir puan farkıyla atanamadım. FETÖ sadece soruları çalmamış, çocuklarımın rızkını ve tüm hayallerimi de çalmıştı.”

Daha binlerce örnek var.

Her gün yüzlerce şikâyet alıyorum.

Gencecik hayatlar, hayaller bu sınav hırsızları yüzünden kararmış.

Çalınan soruların tamamı hırsızlar tarafından doğru cevaplanınca, hakkıyla yüksek puan alan çocuklar atanamamış.

Her gün manşetlerde bir örneği çıkan bu ‘gelecek hırsızları’nın marifetlerini gördükçe, gençlerde inanılmaz bir ‘umutsuzluk’ oluşuyor.

Umarım yeni alımlarda, bileğinin hakkıyla puan alıp, gelecekleri ihanet çetesi tarafından gasp edilen bu çocuklar için öncelik sağlanabilir.