Paylaş
- SU nasıl şekilsizse, senin askerinin de şekli olmamalıdır. Düşmanına göre biçimlen, böylece senin ne yapacağını kestiremez. Düşmanını duygularınla değil, kafanla değerlendir. Şartları kendin gör.
- Güçlüyse açıktan vurma. Bekle. Hâlâ güçlüyse en kuvvetli silah nifaktır... Aralarına nifak sok bölünsünler...
- Hazırlıksız ve beklemiyorken vur. Görünmez ol. Geceyi kullan. Savaş sanatının esası hiledir. Güçlüysen zayıf görün. Gizli tut, açığa vurma...
- Ambarları dolu, askerleri formdayken açıklarını kollamak üzere yerine çekil. Gevşemelerini bekle. Oyala ve vakti gelince ansızın saldır...
- Saflarını bozmak için öfkeyi kullan... Tembelleşip bozulmalarını bekle...
- Onları kuvvetli göstermek için aciz davran. Bırak böbürlensinler...
- Harekete geçtiklerinde yerine sin ki, kendilerini yüksekte görsünler, o yüksekte gevşemelerini bekle ve sonra tekrar saldır...
- Aşağıdan alıp aciz görün ki, burunları büyüsün. Böylece dikkatlerini senden alacaklar. Ve koyverdiklerinde sen de rahatça saldırırsın.
- Kaçarak yor. Bitkin düşürmek için hızlı davran...
- Şaşırtıcı saldırıları elden bırakma.
- Onlar çıktığında sen sin. Onlar döndüğünde sen çık.
- Onlar sola koşarken sen sağa. Onlar sağa koşarken sen sola koş. Böylece onları takatsiz bırakırsın. Onlar yorulduğunda sen dipdiri kalırsın...
- Savaşın anası hiledir. Geceyi kullan, görünmez ol...
- En iyi harekât beklenmeyendir. En iyi plan bilinmeyendir.
- Çok ama çok sinsi ol. Öyle ki safların bile belli olmasın.
- Savaş ateş gibidir. Sen söndürmezsen o seni yakar tüketir.
- Düşman ne şekle girerse girsin, sen de uy...
- Askeri bir kuvvetin sürekli bir biçimlenişi yoktur. Tıpkı su gibidir. Düşmana göre değişip uyarlanarak zafere ulaşma yeteneğine deha denir...
- En iyisi profesyonel izcilerdir.
- Antlaşmadan söz etmeden barış istemeye gelenler, komplo kuruyor demektir...
- Savaşta askeri güç hileyle kurulur.
- Silahlar kötülüğün habercisidir. Onları uzun süre kullanmak sonunda felaket getirir.
ÇİNLİ GENERAL-FİLOZOF
Yaptığım bu alıntılar tam 2 bin yıl öncesinden geliyor. Esrarengiz, Çinli General-filozof Sun Tzu’nun eseridir.Bu pazar yıllardır karakolları basılan bir askeri stratejiyi düşündüm. “Neden” diye sordum. Neden hep bir av olma durumu var? Ve Gediktepe baskınından sonra dün bu kitabı yeniden okudum. Gördüm ki Sun Usta, çok şey anlatıyor. Ve savaşın yalnızca silah kullanmaktan ibaret olmadığını söylüyor.
HATALAR ÜZERİNE
Kitabı okuduktan sonra öncelikle şunu söylemeliyim. Elbette her türlü durumda birinci sorumluluk siyasi iktidardadır. Diğer taraftan;
1) Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, teröristlerin baskınına karşı yapılan direnişi Çanakkale destanına benzeterek yanlış yapmıştır.
2) Belki oradaki kahramanca çarpışmayı anlatmak istemiştir ama, Çanakkale dünyanın dört bir yanından gelen emperyalist ordulara, donanmalara karşı verilmiş bir savaştır. Düzenli orduların savaşıdır. Burada ise söz konusu olan teröristlerdir.
3) TSK’nın da artık NATO eksenli, “mavi kuvvet-kırmızı kuvvet” tatbikatlarından, “renksiz kuvvetler tatbikatlarına” geçmesi gerekir. Çünkü karşısındaki teröristin ne rengi ne de bir cephesi vardır.
4) O bölgeye 4 aylık eğitimli askerler göndermek yerine orada yaşayan profesyonel askerler gönderilmelidir. Dağlarda yaşayacak askerler. Dağların eğittiği askerler. Görünmez askerler... Siperde baskın bekleyen değil, her karış toprakta teröristin karşısına aniden çıkabilecek askerler...
5) Son olarak;
Türkiye üzerinde, insanları birbirine kırdırmak isteyen bir oyun oynanıyor. Bu oyunun adı nifaktır. Ve Türk ordusu meşru müdafaa halinde silah kullanmaktadır. Ama çözüm öfkede değildir. Silah mecburi bir yoldur. Kalıcı değildir. Çözüm, hâlâ “sivil cesaret”tedir..
Not: “Sivil cesaret” kavramını 4 Mayıs 2009 tarihli yazımda açıklamıştım.
SİVİL CESARET
Paylaş