‘Merak etme sevgilim ben buradayım’ 

GENİŞ caddeden geçenler, bir kamping sandalyesine oturmuş, önüne koyduğu büyük kartonun arkasında kitap okurken görüyorlardı.

Haberin Devamı

Kartonun üzerinde şöyle yazıyordu:


‘Merak etme sevgilim ben buradayım’
Yanında olamıyorum. Ama buradayım. Seni seviyorum.”

Kartonu okuyanlar bir anlam veremiyordu. 

Zavallı karısını kaybetmiş” diyenler, “Aklını kaybetmiş, dokunmayın” yorumları...

Ama olayın aslı müthiş bir dramdı.

Albert Connor’ın eşi aylardır kanserle boğuşuyordu. 

Ve onu öylesine seviyordu ki...

Her sabah işe gitmeden kaldığı hastaneye uğruyor, işten çıkar çıkmaz yanına geliyordu. 

Gece o uyuyana kadar, doktorlar “Git” diyene kadar bekliyordu.

Yine bir sabah hastaneye gitti.

Ama girişte durdurdular.

Kapıdaki görevli: “Korona salgını nedeniyle hasta katlarına kimseyi alamıyoruz kusura bakmayın. Durum hastalara da bildirildi.”

Haberin Devamı

Albert ne yapacağını şaşırdı. 

Kemoterapi başlamış ve o her gün karısının yanında olacağına söz vermişti.

O gece uyuyamadı. 

Üç gün sonra kararını verdi. 

Kocaman bir karton aldı.

Karısına aşkını yazdı. Ve gitti hastanenin önüne park etti. Ve sandalyeyi koyup orada oturmaya başladı.

Bir süre sonra artık geceleri arabasında uyuyordu.

Görenler artık onu tanıyordu. 

Ve sonra anladılar ki kanser olan karısı için orada.

‘Merak etme sevgilim ben buradayım’

AŞK GERÇEKTEN TESADÜFLERİ SEVERMİŞ 

Ve ne garip bir tesadüftür ki... 

Karısı Kelly’nin odası da aynı caddeye bakıyordu.

Ve Kelly kocası üzülmesin diye cep telefonundan bir selfie çekerek yayınladı...

Evet arkadaşlar...

Teksas’ta yaşanan bu olay bize dünyanın öteki ucundan bir haber gibi gelebilir.

Ama hayır...

O kadar yakın ki...

Kalp mesafesinde bir dram...

Aşkın mesafesi, uzaklığı, ırkı, ülkesi, cinsi olur mu?

Umarım Kelly’den güzel haberler alırız...

‘Merak etme sevgilim ben buradayım’

İNSAN BİRAZ UZAK KALINCA ÖLÜDENİZ BİLE DİRİLİYOR!

TÜRKİYE’nin hangi tanıtım afişine baksanız, onun fotoğrafı vardır.

Ölüdeniz...

Haberin Devamı

Ama öylesine kirletildi ki... Öylesine bulandı ve bunaldı ki...

Her yaz insafsızca kirletilen...

Her kış inşaat artıklarıyla dolan Ölüdeniz, geçen yaz neredeyse artık dibi görünmez bir bataklık rengindeydi.

Gerçi son dönemde gerek Muğla Belediyesi, gerek Çevre Bakanlığı kirliliğe karşı harekete geçmişti ama...

Yine de o “bataklık rengi” silinmemişti. 

Ama şimdi bakıyorum...

Babadağ’dan Gemile Adası’na kadar...

Laciverte dönen pırıl pırıl bir Ölüdeniz.

Demek ki...

İnsan doğadan biraz uzaklaşınca, ağaçlar, kuşlar, kuruyan göller, denizler biraz olsun nefes alıyor.

Yoksa doğa bize bir şey mi söylemek istiyor?

Duyan var mı?

Gören var mı?

Bari şu korona “şer”rinden, böyle bir “hayır” çıksa...

Haberin Devamı

Bari şu korona illetinden, doğaya olan saygımız artsa...

‘Merak etme sevgilim ben buradayım’

SEVGİLİ KOMUTANIM,ELİNİN HAMURUYLA NE UFUKLAR AÇIYORSUN

“ÇOCUK gelinler”in, başlık parasıyla intihara gittiği bir coğrafyada...

Devletin kadına uzattığı en harika el bu.

Kadın jandarmalarımız...

Aslında bu fotoğrafın altına fazla bir şey de yazmaya gerek yok.

Van’ın Gürpınar’ında oturmuş iki jandarma kızımız.

Evin hanımıyla hamur açıyor. Aslında yalnız hamur açmıyorlar.

Ellerindeki hamurla... Bir milletin ufuklarını açıyorlar.

KÖPEK SAHİPLERİNE BİRAZ HOŞGÖRÜ

DÜN bir dostum köpeğini gezdirmek için sokağa çıkarıyor. Ve polis müdahale ediyor.

Polisin bir nezaketsizliği yok. Ama sonuçta bir konunun açıklığa kavuşması gerekiyor.

Haberin Devamı

Köpekler mecburen gezdiriliyor. En azından köpek sahipleri için evinden 250 metre yarı çapında bir dolaşma hakkı olsa...”

Yazarın Tüm Yazıları