Paylaş
Şimdi yollar ayrıldı...
Önder Sav araya girdi... Ve öyle görünüyor ki;
İstanbul İl Başkanlığı meselesi Kılıçdaroğlu’nun aynı zamanda ilk liderlik sınavı oluyor...
Evet, Kemal Bey, İstanbul tahtasında ayağa kalkmıştır...
Bu sınavın yazılı sorusu şudur:
- Birlikte yürüdüğü Gürsel Tekin ne olacak?
Sözlü sorusu ise şöyledir:
- İstanbul İl Başkanı seçimle mi yoksa Önder Sav’ın atamasıyla mı belirlenecek?
Cevaplar önemli... Ama Kılıçdaroğlu, “parti içi oyunları” bilmiyor ki.
Delege hesaplarından anlamıyor...
Kurultaydan önce yaptığımız bir sohbette şöyle demişti:
“Bana 10 tane delegenin adını say deseniz sayamam... Benim işim halkla...”
Doğrusu da buydu...
Adının üzerinde halk yazan bir parti, bugüne kadar delege oyunlarıyla idare edildiği için, ortada gönlüyle kalbiyle oy veren bir halk yoktu...
Çünkü bu halk, makam sandalye hırslarını sevmez... Delege oyunlarını sevmez...
Her şeye rağmen “koltuk sevdası”na düşmandır halk...
Çünkü halk düşmanıdır o “koltuk sevdası”...
Bu yüzden, kurultay oyunları sol bir hastalıktır...
Koltuk sevdalısı için kurultay kazanmak, seçim kazanmaktan daha önemlidir...
27 MAYIS GENELGESİ
Deniz Baykal döneminde defalarca yazmıştım...
Önder Sav ve arkadaşları, CHP’yi Ankara’dan yöneten bir “siyaset bürokrasisi”ydi.
Halkın uğramadığı “ıssız ama bizim genel merkezimiz” diyen bir politbüro zihniyetiydi bu...
Genelgeler, tebliğler, hiyerarşi insandan önemliydi...
İnsanların ne dediği değil, genel merkezin ne dediğine bakılıyordu...
Bu yüzen bir zamanlar birinci parti olduğu Diyarbakır’ı kaybetmişti. Bu yüzden büyük şehirlerdeki gençliği, varoşları, isyanı kaybetmişti...
Bu yüzden devrimciliğini kaybetmiş, tutucu kalıplara sıkışmıştı.
Bu yüzden CHP, Anayasa Mahkemesi’ne, “İtiraz dilekçesi” yazan bir “hukuk bürosu” haline gelmişti...
Eğer kaset skandalı olmasaydı, muhtemelen kurultayda Baykal “Önder Sav yönetimini” tırpanlayacaktı...
Ama olmadı... Sav son dakika operasyonuyla, Baykal’a çalımı attı...
Peki şimdi ne oluyor?
Olan şudur:
27 Mayıs günü Genel Merkez’den İstanbul İl Başkanlığı’na bir genelge gidiyor...
Kılıçdaroğlu imzalı genelgede, “İkinci bir emre kadar il başkanlığı seçimi yasaklanıyor...”
Duyunca inanamadım... Gürsel Tekin’e sordum...
“Evet” dedi...
Kılıçdaroğlu’na bu imzayı nasıl attırdılar bilemiyorum...
Ama belli ki; Kemal Bey’i de “delege tuzakları”nın içine çekiyorlar...
Çünkü bu “genelge” CHP’yi halktan kopartan, demokrasiden uzaklaştıran zihniyetin belgesidir...
Bu genelge, “tayinle demokrasi” isteyen anlayışın belgesidir...
Bu genelge seçimsiz demokrasi, halksız irade demektir...
Ve bu genelge şunu göstermektedir:
Kemal Kılıçdaroğlu, Önder Sav’la halk arasına sıkışmıştır...
İşte bu yüzden İstanbul İl Başkanlığı meselesi “Delegeyle değil halkla siyaset yapacağım” diyen Kılıçdaroğlu’nun ilk liderlik sınavıdır...
Paylaş