Paylaş
- Sonuç ne olur?
Ve bu sorunun cevabını bulmak için anketler yapılıyor.
CHP de yaptırmış.
Kılıçdaroğlu’na otobüsle İstanbul Maltepe’ye geçerken sordum:
- Anket yaptırıyor musunuz? Sonuçlar nasıl geliyor?
Kemal Bey bir yandan balkonlardan uzanan ellere selam gönderirken diğer yandan şu cevabı veriyor:
- Evet yaptırıyoruz. En son anket CHP’yi yüzde 29.5 gösteriyordu. Ve sürekli yükseliyoruz. O zaman bazı önemli projelerimizi açıklamamıştık bile.
- Genel gidiş nasıl?
- Bizdeki ankete göre CHP yükseliyor, AKP düşüyor... Bunun daha da hızlanacağını düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu bu sonuçları açıklarken öylesine inançla konuşuyor ki...
- Aile sigortası, gençlerimize yönelik olarak verdiğimiz sözler, kadınlarımız için yapacaklarımız, köylü ve esnaf için sözlerimiz. Bunlar yoktu daha... Bu yüzden şimdi CHP’ye yöneliş daha da artıyor.
“İTİRAF EDİYORUM Kİ...”
Vakit kısa ve gazetecilik heyecanı yüksek. Hızla soruyorum:
- Milletvekili listeleri açıklandığında geçmiş yönetimdeki isimler isyan etti. Tasfiye dedi, siz ne diyorsunuz?
- İtiraf ediyorum ki, bu listeleri yapmak bizim için de zor oldu. 4 bin başvurudan 550 isim seçeceksiniz. Ama şöyle düşündüm. Kurultayda bir söz verdim. Değişim dedim. Yeni CHP dedim. Bu değişimi gençler ve kadınlarla yapacağız dedim. Eğer bu listeleri böyle yapmasaydım. O zaman sormazlar mıydı; ey Kılıçdaroğlu nerede verdiğin söz?
- Listenize aldığınız bazı isimler nedeniyle CHP’nin eksenini sağa kaydırıyor dediler.
- Biz diyoruz ki, yeni CHP varsa herkes için var. Sadece bizim oylarımız, bir kesimin oyları değil, Türkiye’nin oylarıdır. İktidar olmak istiyorsak bunu bileceğiz ve en geniş kesimlere gideceğiz.
- Yeni CHP diyorsunuz.
- Evet yeni CHP. Herkesle kucaklaşan CHP... İktidara yürüyen CHP’dir.
YOLSUZLUK DOSYALARI
Ve tabii klasik soru:
-Bazı yolsuzluk dosyaları açıklayacağınız söyleniyor.
Kılıçdaroğlu’nun verdiği uzun cevaptan anlıyorum ki;
- Ellerinde bazı dosyalar var.
- Bundan sonra bu tür yolsuzluk dosyalarını genel başkan açıklamayacak. Yardımcıları konuşacak.
Ve en önemlisi;
Kılıçdaroğlu seçim stratejisini yolsuzluk dosyaları üzerine kurmamış. O daha çok kendi projelerini ve halka vereceklerini ortaya koymayı amaçlıyor.
Tabii bir de şu var:
- Yollara çıkılacak. CHP’nin ayak basmadığı topraklara ulaşılacak...
- CHP’nin bugüne kadar sıkmadığı eller sıkılacak.
CHP’nin anketi bu. Ve acaba AK Parti’deki karşılığı nedir?
İKİNCİ YAZI
Mustafa Kemal’in gizli celsede yaptığı bu konuşma çok şey anlatıyor
24 Nisan 1336 (1920)... Cumartesi...
Dördüncü Celse... Açılma saati: 4.05...
Reis-i Sani Şerif Beyefendi:
- Celse-i hafiyi açıyorum. Söz Mustafa Kemal Paşa hazretlerinindir.
Tam 91 yıl önce Büyük Millet Meclisi’nde gizli celsede konuşuyor Mustafa Kemal...
Ve bugün İngiliz, Fransız ve Amerikan askerleri yine Irak’talar. Suriye yine karışmış.
Önümüzdeki cumartesi günü Ankara Ulus’taki Meclis’te toplanacak çocuklarımız için aktarıyorum bu konuşmayı...
Mustafa Kemal Paşa: (Ankara)
“Efendim, maruzatım meyanında mesaimize saha olan mıntıkanın hududunu işaret etmiştim. O hudut, hududu millimizdir. Suriyeliler; herhangi bir devlet-i ecnebiye (yabancı devlet) ile münasabetinin kendileri için binnetice esaret olacağına kani oldular. Bundan dolayı bize (teveccüh ettiler). Biz de dedik ki; biz kendi hududumuz dahilinde müstakil olduğumuz gibi Suriyeliler de hudutları dahilinde serbest ve müstakil olabilirler. Bizimle itilaf ya da ittifakın fevkinde bir şekil ki federatif ya da konfederatif denilen şekillerden birisi ile irtibat peyda edebiliriz.”
Mustafa Kemal bu gizli bilgiyi Suriye’den gelen “size katılalım talebi” için anlatıyor.
O günlerde, tıpkı şimdiki gibi, Suriye, Fransızlar ve İngilizler arasında karışmış durumda.
Ve Irak...
Mustafa Kemal gizli celsede anlatmaya devam ediyor:
“Irak’a gelince; Irak’ta İngilizlerin muamelatı (muameleler) ahali-i İslamiyeyi fevkalade dilgir etmiş (kırmış, üzmüş) oldu. Bu nedenle bizimle temas ettiler. Eskisi gibi bir Osmanlı devletinin cüz’ü (parçası) olmayı kabul ettiler. Fakat biz onlara karşı Suriyelilere söylediğimiz nokta-i nazarı söylemekten başka bir şey yapmadık. Kendi dahilinizde, kendi kuvanızla (gücünüzle), kendi mevcudiyetinizle müstakil bir devlet olunuz dedik.”
91 yıl önce 24 Nisan’daki bu gizli celsede Mustafa Kemal’in Suriye ve Irak’la ilgili olarak anlattığı gerçekler ve uygulanan dış politika çok anlamlıdır.
Ve çok daha önemlisi, 91 yıl önce gizli celsede yapılan bu konuşma, Suriye, Irak üzerinden bütün Kuzey Afrika’ya doğru olup bitenlerin nasıl tekrar edildiğini göstermektedir.
91 yıl öncenin gizli zabıtları, bugün açık bir ders halini almıştır.
Bugün, yaşananlara tarihin dürbününden bakınca Mustafa Kemal’in dehası çok daha iyi anlaşılıyor.
O Meclis, genç cumhuriyetin kalbi olarak her şeyin tartışıldığı bir Meclis’ti...
23 Nisan kutlu olsun...
ÜÇÜNCÜ YAZI
ÖSYM Başkanı Ali Demir neden istifa etmelidir?
- ÖSYM Başkanı istifa etmeli midir?
- Yoksa soruşturmanın sonucunu mu beklemelidir?
Ya da daha genel bir soru:
- Bir görevli hangi durumlarda istifa etmelidir?
Başkan Ali Demir suçlu da olsa, olay bir hata da olsa istifa etmelidir.
Çünkü bir soru kitapçığıyla millyonlarca gencin, ailenin zihninde bu kadar büyük ve derin bir soru işareti yaratması istifa için yeterlidir.
Bir suç için değil, vicdani bir nedeni vardır bu istifanın...
İnsanların içine hiçbir zaman cevabı olmayacak bu kadar büyük bir kuşku bulutu yükleyen Demir yalnızca bu nedenle bile istifa etmelidir...
DÖRDÜNCÜ YAZI
Libya için kara harekâtı vakti
LİBYA bombalanmaya başladığı gün yazmıştım:
- Kaddafi Mübarek’e benzemez. Bir kara harekâtı olmadan gitmez...
İşte şimdi o günlere geldik,
İngiliz gazeteleri, Amerikan basınındaki yorumlar bir kara harekâtının sinyallerini veriyor.
En azından artık bu ihtimalden söz ediyorlar.
Bu durumda önümüzdeki kısa bir dönem içinde Libya’ya sınırlı bir kara müdahalesi olabilir. En azından orada muhalif güçlere destek veren özel birlikler bu harekâta katılabilir.
Anlaşılan daha çok kan akacak.
İsyancıların arasına sızan özel birliklerle Kaddafi güçleri arasında kalan Libya halkı acı çekecek.
Paylaş