Paylaş
Oldu işte.
Seçimlerin hemen ardından iktidardaki parti açıklama yaptı:
“Türkiye ile gerilimi düşürmeliyiz...”
Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert söylüyor.
Bu isteğin Türkçe meali şudur:
“Hollanda’da ırkçı partiye karşı oy kaybetmemek için Türk bakana bu rezil tavrı gösterdik. Oyları kaptırmadık. Yine iktidardayız. Artık Türkiye ile yeniden normale dönebiliriz...”
Bu kadar basit...
Ve bu kadar ucuz olmamalı.
Irkçılık ve yabancı düşmanlığının oya tahvil olduğu bir Avrupa’da...
Değerler, yaşama kültürü ve ifade özgürlüğü nasıl bir erozyona uğruyorsa...
Bu açıklama işte bunun kanıtıdır.
KİM ARABULUCU OLACAK?
Türkiye’ye karşı yapılan bu alçaklık...
Yabancı düşmanlığı...
Irkçılık...
İnanç ayrımcılığı...
Gerilen ilişkiler... Nasıl düzelecek?
Ben hep şuna inandım:
“İnsanlar arasında aşk ilişkisi olur.
Devletler arasında ise tamamıyla menfaat ilişkisi vardır.”
Öyle, “Bende seçim bitti. Hadi normali dönelim” sözleri inandırıcı olmuyor.
Türkiye’den bunun beklenmesi bile ayıptır.
Bu anlamda Hollanda’nın başta ‘özür’ olmak üzere atması gereken adımlar varken...
Nasıl normale dönülecektir?
Ve bir başka soru:
Avrupa Birliği hangi liderlikle arabulucu olabilecektir?
Dahası...
- Normale dönüş için arabulucu olmak isteyen bir Avrupa ülkesi var mıdır?
KORKTUĞUM ŞEY
Bu tür puslu havalarda çakallar oynamaya başlar.
Avrupalı Türklerin sinir katsayısı yükselmişken...
Provokatörlerin ortaya çıkmasından korkarım.
Birileri düğmeye basar da...
Terör eylemleri başlatır... Arkasında da Avrupalı Türklerden sahte izler bırakırsa...
Ve bu da Avrupa’daki Türklere karşı bir toplumsal öfkeye dönüşürse...
İşte bundan korkarım.
Bu bağlamda MİT başta olmak üzere yurtdışı organizasyonlarımızın çok dikkatli olması gerekiyor.
Siyasilerimizin konuşmalarına özen göstermesi gerekiyor.
EKO-PROVOKASYON
Korktuğum bir başka konu ise şu:
- Bu siyasi krizi fırsat bilen bazı spekülatörler, Türkiye düşmanları...
Türkiye ile Avrupa arasındaki ticari ilişkileri dondurmak için ellerinden geleni yapacaktır.
Başta dış ticaret ve turizm sektörlerinde, ‘Türkiye düşmanı’ bir kampanya başlatabilirler.
Önümüzdeki turizm sezonunu sabote etmek isteyen bu alçaklara fırsat verilmemelidir.
Elbette Türkiye’nin onurundan, haysiyetinden taviz vermeden...
İşte yine yazıyorum:
- Hollanda’da Türklere yapılan muamele insanlık dışıdır.
- Kadın bakanımızı sınır dışı eden bu kafanın bırakın Avrupa değerlerini, insanlık değerleriyle ilgisi yoktur.
Bir NATO üyesi olarak Türkiye, Afganistan’dan Somali’ye kadar insanlığın ihtiyaç duyduğu her yerde görev yapmıştır.
Eğer Türkiye’yi yalnızca cephede askeri bir güç olarak gören bir anlayış varsa şimdi anlayacağız.
Yok eğer Türkiye’yi dost ve müttefik olarak aynı ortak değerlere mensup bir ülke olarak görüyorlarsa bunu da anlayacağız.
Özetle soruyorum:
Türkiye, yalnızca NATO istediği zaman askeri güç veren bir ülke mi?
Yalnızca, Sovyet zamanı bir kanat ülke mi?
Yalnızca İncirlik Üssü mü?
Yoksa ortak değerleri eşit şekilde paylaşan bir müttefik mi?
Bizim yalnız ve güzel ülkemiz...
Avrupa ve Amerika için hangisidir?
Paylaş