Paylaş
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın özellikle kapanış konuşmasındaki üslubu...
Muhalefetten gelen “sataşmalara” karşı, ilk kez bir “siyasi kıvraklık” göstererek keskin cevaplar veriyor.
Bir anlamda “teknokrat” yapısından “siyasi yapıya” evriliyor.
Fuat Oktay, daha önce muhalefetten gelen sataşmalara karşı istatistikler, tablolar, rakamlar göstererek cevap verirdi.
Oktay, polemikten kaçınmak için cevap verirken parti ve isim vererek kişiselleştirmezdi. Şimdi doğrudan isim veriyor...
Hatta “Franco benzetmesi” gibi keskin siyasi cevaplar veriyor.
Bu nedenle...
Oktay’ı artık açılışlarda “sessiz bir teknokrat” gibi değil, halkla temas eden, konuşma yaparken muhalefete cevaplar veren bir üslupta görürsek yadırgamam.
Bunun böyle olması neden önemli...
Böylece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve karizmasında ilerleyen “AK Parti icraat anlatımları”, bir başka ağızdan daha halka ve dünyaya anlatılabilecek.
Oktay zaten AK Parti üyesi...
Önümüzdeki dönemde daha etkin bir siyasi kişilik göreceğiz.
Dolayısıyla AK Parti politikalarını anlatırken muhalefete karşı keskin eleştiriler yaparsa şaşırmam...
BEN HAKEM ŞİMŞEK’İN YERİNDE OLSAM
ŞU anda kimse onun yerinde olmak istemez ama...
Ben eğer Fenerbahçe-Başakşehir maçının hakemi Bahattin Şimşek’in yerinde olsam...
Çıkar öyle bir özür dilerim ki... Hatta disiplin kuruluna bırakmadan, psikolojik destek için bir süre izin bile alırım.
Dahası, gider haksız yere oyundan attığım Başakşehir futbolcusu Rafael Pereira da Silva’dan ayrıca özür diler, gönlünü alırım. Sonra gider, olaylı görüntü için beni VAR odasına çağırmasına rağmen inadına gitmediğim için “üstadım” Cüneyt Çakır’dan da özür dilerim.
Bir hakem bunu yapsa ne olur?
Bana göre yılın olayı olur...
Tabii TFF Disiplin Kurulu’nu da tebrik ediyorum...
Hakemin verdiği haksız sarı ve kırmızı kartları anında iptal etti.
Bütün spor camiasının gönlünü aldı...
LİDERLERDEN BEKLEDİĞİM YENİ YIL MESAJLARI
LİDERLERİN yeni yıl mesajları arasında gönülden istediklerim var...
Mesela:
- Öncelikle aşı olmayı destekliyoruz.
Sonra...
- Gerilimsiz bir Türkiye...
- Ulusal sorunlarda birlik içinde bir Türkiye...
- Herkesin kendisini ait hissettiği bir Türkiye...
- İnsan haklarına özen gösteren bir Türkiye...
- Hayvan hakları yasasını çıkaran bir TBMM...
- Reformların devam edeceği bir Türkiye diliyoruz...
Eminim ki her liderin gönlünde bir Türkiye sevdası vardır...
YUNANİSTAN SINIRLARI ZORLUYOR
TÜRKİYE ile AB’nin arasının açılması için elinden gelen tuzağı kuran Yunanistan, yeni bir hamle yaptı..
Bu defa İyon Denizi’ne olan karasularını 6 milden 12 mile çıkardı. Bunu yaparken de kararnameye şöyle bir ibare ekledi:
“Yunan hükümeti benzer haklarını diğer bölgelerde de uygulama hakkını mahfuz tutmaktadır.”
Yani aklı sıra bize bir “tahrik mesajı” gönderiyor.
Mısır sahillerinden Girit açıklarına ve oradan İyon Denizi’ne doğru bir hat çizerseniz...
O münhasır ekonomik bölgeyle, Türkiye ile Libya’nın imzaladığı münhasır ekonomik bölge, birbirini bıçak gibi keser.
Tabii Yunanistan İyon Denizi’ndeki bu hareketiyle Tunus’la da benzeri bir anlaşma yapmanın peşindedir.
Doğu Akdeniz’de oynanan bu oyunların son sahnesini, önümüzdeki yazılarda harita üzerinden anlatacağım...
Paylaş