Paylaş
Fırat’ın batısına geçmeyeceğiz. Yani ABD’nin koordinasyonu olmadan geçmeyeceğiz...
Bunun Türkçe tercümesi şudur: “Geçmeyeceğim ama izin bekliyorum. Gelince geçeceğim.”
PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesi Türkiye’nin kırmızı çizgisidir...
Ankara bunu bütün dünyaya ilan etti.
Günlerdir yazıyoruz...
PYD, PKK’nın devamıdır.
Aslında Türkiye’nin güneyinde sinsi bir üç “P” formülü hazırlanmaktadır.
Bu “P”lerin iki tanesi tanındı...
Peşmerge...
PYD...
Peşmerge şu anda üçüncü “P” olan PKK ile bağlantılı görünmüyor...
Ama 85’li yıllara gidin.
Arşivlere bakın... Hafız Esad desteğindeki PKK, Peşmerge’yle içli dışlıydı...
PKK Erbil’de temsilcilik açmıştı.
Barzani’nin PKK ile teması açıktı. Ve hatta Türkiye ile PKK arasında defalarca arabulucu olmuştu.
Amerika, Kuzey Irak’ta işi bitince, Peşmerge’ye ödül olarak Erbil’i bıraktı...
Şart olarak da “PKK’dan uzak dur” demişti.
O günden beri Barzani PKK’ya karşı yerüstünde soğuk durdu.
Yeraltını bilemeyiz.
İkinci “P” Suriye’deki PYD’dir.
Gün geldi.
Bu defa batılı güçlerin Suriye’deki Kürtlere işi düştü.
Onlar tarih boyunca Kürtlerin bir bağımsızlık arayışı içinde olduklarını bildikleri için...
İhtiyaç halinde gittikleri ilk adrese gittiler yine...
Şimdi Suriye’de “ikinci P” operasyonu yürüyor.
Bu defa Irak’ta olduğu gibi Suriye Kürtleri organize ediliyor, ordulaştırılıyor.
HANGİ ÇADIR
Amaç batılı ülkelerin askerleri yerine, Kürtleri savaştırmak. Seçim öncesi ABD şehirlerine asker cenazesi gelmesini önlemek.
Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan ABD’li askerlerin cenazesi ABD’ye giderse ne olur?
O çocuğun annesi-babası Beyaz Saray’ın önüne protesto çadırı kurar.
O çadır seçim riskidir.
ABD yönetimi işte o çadırı kurdurtmamak için burada mülteci çadırı kurduruyor.
Şimdi bu yazdıklarımızı toplayalım... Ankara diyor ki:
“Türkiye’nin altında bir Kürt devleti şeridi oluşturuluyor. Eğer PYD, Fırat’ın batısına geçerse Türkiye bunu engeller.”
Türkiye’nin bu hazırlığını gören ABD bir oldu bittiye gelmemek için apar topar PYD’yi tanıdığını ilan etti.
Böylece demek istiyor ki:
“Eğer PYD’ye bir şey yapacak olursan bana yapmış olursun.”
Aynı şeyi Rusya da söylüyor.
Böylece PYD Rusya ile ABD arasında “Hint kumaşı” muamelesi görüyor.
Peki PYD Fırat’ın batısına geçer mi?
İşte Salih Müslim’in cevabı o nedenle önemlidir:
“Geçmeyi düşünmüyoruz ancak ABD konsorsiyumun öncülüğünde geçeriz.”
Peki bu ne demek?
“Abim izin verirse geçerim...”
Yani “aklımız orada”...
Barzani de diyor ki, “bağımsızlık için en uygun zaman”.
Bu söz, PYD’nin açıktan ABD kontrolünde ve güdümünde olduğunun ispatıdır.
Dahası 50 yıllık Türk-ABD müttefikliğinin en buruk halidir.
Üçüncü “P”ye gelince...
PKK bölgede bir üçüncü güç olma peşinde.
Bunun için şehirleri yakıp yıktı, çoluk çocuk demeden katletti.
Ama sonuçta istediğini bulamadı. Halk desteğini alamadı.
Bitti mi? Elbette hayır.
Önce Kuzey Irak’ta birinci “P”yi kabul ettirdiler. Şimdi Suriye’de ikinci “P”yi kabule zorluyorlar.
Acaba zamanla üçüncü “P” için ne düşünüyorlar?
Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye veren o güç paketin “P”sini unutur mu?
O nedenle diyorum ki, asıl mücadele şimdi başlıyor...
Üç parçalı bir Suriye... İki parçalı bir ırak...
ABD ve Rusya’nın oynaştığı bir Kürt coğrafyası.
İşte dünyanın iki kutbu bunun için el sıkıştı.
ABD ve Rusya...
Onlar dünyanın iki ucundan el sıkışıyorsa eğer...
Biz bu memleketin içinde el sıkışamaz mıyız?
Sıkışırız elbette.
Paylaş