Eğer bu fotoğrafı Türkiye’de de çekebilirsek o zaman tamamdır!

ALMANYA’dan gelen bu fotoğrafa dikkatle bakın.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb4f1cf018fbb8f8b8f0cb

O kırmızı çizgiyi kimse bir adım bile geçmiyor. Nasıl bir saygı ve disiplindir bu.

AB Bakanı Egemen Bağış’a gelmiş. Biz çok etkilendik.

Altında şöyle yazıyor:

Eğer bu fotoğrafı Gaziantep Havaalanı’nda çekebilirsek. AB yolumuz açıktır.“

Evet bu fotoğraf çok şey anlatıyor.

Mesela diyor ki:

Avrupa Birliği yalnızca kanunlardan, fasıllardan oluşan bir ekonomik birlik değildir. Daha çok bir yaşam kültürüdür.”

Ya da şöyle:

Avrupa Birliği toplumsal disiplin içinde bireysel saygıya dayanır. Ötekine saygı duymadan kurulan disiplin, despot yönetimler için geçerlidir. Çünkü demokrasi öteki düşünceye, farklı kültüre, azınlık hukukuna saygı demektir.”

Ben bu fotoğrafa uzun uzun baktım.

Ve gördüm ki:

Bizdeki “kırmızı çizgi” söylemiyle, oradaki “kırmızı çizgi” disiplini çok farklı.

Birisi yasaklara ayarlı kırmızı çizgi, diğeri saygıyla disipline ayarlı bir çizgi...

Masada değerli dostum Mücahit Arslan da vardı.

Birlikte okuduk o resmi. Ve çok etkilendik.

Haberin Devamı

YOLLARDA FARKLI MI?

NE garip bir rastlantıdır ki...

Yemeğe giderken yanımda oğlum Kuzey de vardı. Arabayı ben kullanıyorum. Ve Kanyon’u Gültepe istikametinde kesen kavşakta, bu defa yollardaki saygısızlığın tam ortasına düşüyoruz...

İki taraflı sokaklardan çıkacak olan araçlara yolcu minibüsleri bir türlü yol vermiyor. Tam yola gireceksiniz, üzerinize üzerinize sürüyor. Umurunda değil.

Sokaklarda araç kuyruğu uzayınca bu defa trafik tıkanıyor.

Öyle bir çıkmazın ortasına düşüyoruz ki...

Arkadaki önündekine, karşı karşıya gelmiş olan diğerine korna üstüne korna çalıyor.

Yayalar üzerilerine gelen araçlardan, motorlardan zıplayarak kaçıyor.

Kuzey bu kaosu dehşet içinde izledi.

Ve uzunca bir süredir Avrupa’da yaşadığı için, savaş alanını andıran bu sahne karşısında dayanamadı. İsyan etti:

Baba neden kimse kimseye yol vermiyor. Kafam patladı, bırak geri dönelim.”

O sırada bir minibüsün şoförü elinde sigara, bir kolu dışarıda üzerimize doğru geliyor.

Ne yazık ki, sık sık böyle bir kaosun içine düşüyoruz.

Çünkü kırmızı çizgilerimiz farklı.

Bizde 50 yıl boyunca devletin kırmızı çizgileri olmuş. Irak’ta bir Kürdistan kırmızı çizgisi. Kürtçe konuşmaya kırmızı çizgi. Ermenistan kırmızı çizgisi. İrtica kırmızı çizgisi. Komünizm kırmızı çizgisi. Yani hep kırmızı çizgili bir korkuyla kuşatılmış halk.

Ve işte bu nedenle ötekinin haklarına, düşüncesine, inancına saygı duymayı sindirememiş.

Devletin kırmızı çizgili korkuları yerine, yaşamın kırmızı çizgilerinin kendisi için bir demokratik hak ve başkası için saygıyla yüklü bir hayat disiplini olduğunu fark edememiş.

Belki de bu nedenle sık sık demokrasi askıya alınmış. Ve kimse itiraz etmemiş.

Fotoğraftaki kırmızı çizgi, başkasının haklarına olan saygının resmidir.

İşte bu yüzden bu fotoğrafın üzerine çok düşünmemiz gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları