Paylaş
Ukrayna...
Altımızda bir savaş var:
Suriye-Irak...
İçimizde bir savaş var:
Yargısız infaz... Derin kulak.
Başlıklara sırasıyla bakarsak:
UKRAYNA: Meydanda kan akıyor. Çünkü Putin, Kiev’i AB’ye, yani Almanya’ya kaptırmak istemiyor. Çünkü doğal gazın musluğu orada. Almanya kaybetmek istemiyor, çünkü AB’ye gelen doğal gazın musluğu orada...
SURİYE-IRAK: Her gün yüzlerce kişi ölüyor, kan akıyor. Çünkü ABD, Ortadoğu’daki enerji kaynaklarının kontrolünü AB’ye kaptırmak istemiyor. Irak petrolü için orada. Rusya o enerji kaynakları üzerindeki kontrolü ABD ve AB’ye kaptırmamak için Suriye’de. Esad’ın verdiği deniz üsleri için Esad’ı destekliyor. Vahşice bir savaştır bu. Enerji savaşı.
İÇİMİZ: Kan ağlıyor. Çünkü kendi enerjimizi kendimiz yiyoruz.
DERİN KULAK: İşte bu güç savaşının içinde, inanılmaz bir çürümeyle karşı karşıyayız. Uydurulmuş örgütler, çılgınca dinlemeler. Devletin, kendi kendisinin içinde bir saatli bombayla yaşadığını itiraf etmesi.
Devletin derinliklerinden fışkıran bir magma, bir yeraltı savaşının cerahati gibi akıyor.
İÇİMİZDEKİ ACI: Gördüğünüz gibi altımızda, üstümüzde bir “enerji savaşı” var.
Bize gelince, kimse kendisi gibi olamıyor. Maskelerle konuşuluyor. Fitne ve fesattan dışımızdaki bu savaşı göremiyoruz.
Türkiye, enerjisi emilmiş bir çekirdek gibi kendi kabuğuna kapatılmak isteniyor.
Razı mıyız buna?
Ben razı değilim arkadaş.
Dünya çapındaki rekabetler için ufuklara açılmak yerine, “derin sığlıklarda” boğulmak istemiyorum.
O yüzden “adalet” diyorum, “yargı” diyorum.
“Demokrasi” diyorum.
Ne yazık? Ne acı?
Her sabah, her saat, o kadar çaresiz bir aynaya bakıyoruz ki, birbirimize karşı kör oluyoruz.
Küssen küsemiyorsun. Ağlasan olmaz. Bağırsan yakışmaz. Küfür bize düşmez.
Başka bir şey gelmiyor kalemimden.
Kimsiniz bilmiyorum ama...
Çok yordunuz bizi.
O yüzden...
Enerjiye dönüşmeyen, hiçbir barajda birikmeyen ve mümkünse altından petrol damarı geçmeyen, bir nehir kenarına gidip...
Çocuklarımıza doğanın ruha verdiği o “saf enerji”yi anlatmak ve öylece dinlenmek istiyoruz...
PROJE DEDİM DİYE KIZMA İZMİRLİ KARDEŞİM
DÜN İzmir adayı Binali Yıldırım’ın projeci kimliğini anlattım.
Bugün bazılarınız kızdı.
Ama sizin kızdığınız saatlerde, İzmir’in yıllardır nasıl geri kaldığını anlatan da yine Binali Yıldırım’dı.
Proje yağdırdı.
Dev bir ekranda muazzam bir İzmir çizdi.
Benim tanıdığım Yıldırım bu anlattıklarını yapar.
160 milyarlık yatırımı öyle yaptı çünkü.
Ne olacak şimdi? Görmezden mi geleceğiz?
NOT: Elbette Aziz Kocaoğlu’nun da projelerini dinleyeceğim.
Dinleyeceğim, çünkü ben bir kampın sesini değil, İzmir’i dinlemeyi seçiyorum.
Paylaş