Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhuriyet hâkimine sormak istedim

Sayın Hâkim Bey...
O canavarın sizin tarafınızdan serbest bırakıldığını duyunca tıkanıp kaldık.
Ve sözlüklerde ne kadar soru işareti varsa... Ne kadar öfke ifadesi varsa üzerimize yıkıldı.
Merak ettim.
Acaba hangi hâkim durduk yere böyle bir vahşiyi serbest bırakır?
Mutlak bir nedeni olmalı. Ve umarım bir gerekçesi vardır.
Ama hukuken hangi gerekçe olursa olsun...
Ben vicdanımın mahkemesinde sormadan edemiyorum.
Ve diyorum ki...
Sayın Hâkim Bey
Eğer evliyseniz...
Karınız da o canavarın yaptıklarını okuduysa... Acaba sizin o “seri vahşiyi” serbest bırakma kararınız için ne derdi?
Düşünsenize...
Kızınızı evlendirmişsiniz.
Damat dediğiniz alçak sürekli kıza eziyet ediyor.
Kızın bir gün gözü mor, bir gün yanağı kıpkırmızı geliyor.
Gördükçe içiniz kan ağlıyor.
Baktınız olacak gibi değil. Savcıya gidiyorsunuz. Adalete sığınıyorsunuz.
Ve damat denilen o işkenceci vahşinin...
Kızınızın evine yaklaşmaması için mahkemeden karar çıkarıyorsunuz.
Zaman geçiyor.
Sonra torununuz bir gün polise şu bilgiyi veriyor:
“Mutfağa girdiğimde babamın elinde bıçak annem kanlar içindeydi”.
Ve annesini o halde gören çocuk DHA muhabirine şöyle diyor:
“Babam şimdi elini kolunu sallayarak geziyor. Bir daha anneme zarar vermesinden korkuyorum”.
Cumhuriyet’in 89’uncu yılında...
Bir Cumhuriyet hâkimi olarak
Sayın Hâkim Bey...
İşte benim anlamadığım budur.
Lütfen bir eksiğim varsa düzeltin.
Çünkü Elbistan’da bir kadın...
Kendisini erkek zanneden bir “insan artığı” tarafından... Kafa derisi kazınarak... Burnu kesilerek... Dudakları kesilerek... Ve vücudunun 80 bilmem kaç yeri kesilerek... Kan içinde bırakılmıştır.
Ve o insan artığı vahşi “Pişmanım” dediği için tarafınızdan serbest bırakılmıştır.
Bu durumda kan içinde kalan aslında doğumunu kutladığımız Cumhuriyet değil midir?
İşte o yüzden soruyorum...
Acaba benim bilmediğim bir kanun mu var ki bu vahşi serbest bırakılıyor?
Arabaları çizenleri, bir baklava çalanları tutuklayan adalet, karısının burnunu, dudaklarını kesip hastanelik eden bir barbarı nasıl serbest bırakır?
Baktım savcı “Tutuklayın” diyor.
Ama hâkim bırakıyor.�
En büyük korkum da şudur:
Ya kanunda boşluk varsa.
O zaman söz dönüp Bakan Fatma Şahin’e geliyor.
Şahin’in bu konudaki titizliğini biliyorum.
Mutlak bir cevabı olacaktır.
Çünkü eğer bu aşağılık vahşetin acısını ve cevabını bir yerlerde bulamazsak... Elbistan gazisi o kadının sargı bezleri içindeki o kanlı yüzü, ruhumuza yapışıp kalacak.
Aklımızdan, zihnimizden, hafızalarımızdaki acılı albümlerden gitmeyecek.
Biz de delik deşik olacağız bu Cumhuriyet Bayramı’nda...
Bırakın resmi törenleri, resmi geçitleri, altgeçitleri ve üstgeçitleri, afişleri, sloganları...
Duydunuz mu?
Bir kadın daha delik deşik edildi...
Üstelik o “seri vahşi” adalet tarafından serbest bırakıldığı için... Bugün kutladığımız Cumhuriyet içinde törenle kol gezmektedir.
İyi bayramlar...