Paylaş
Devasa boyları, gökyüzünü tutan kolları ve uzayıp giden gölgeleriyle...
Dallarında biriken çocuk kahkahaları, aşk hikâyeleri, savaşlar, keşifler, yüzlerce yıllık hatıralar... Köklerinde binlerce yıllık tarih...
Ne zaman birisinin gölgesine uğrasa, öylece bakıp kalıyordu... Ve bir gün dedi ki:
“Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini taşıyan bu ağaçları anıtlaştıralım...”
İşte böyle çıkmış bu muhteşem eser...
“Tabiatın sessiz tanıkları: Anıt ağaçlar”...
Sağ olsunlar önceki gün bana da göndermişler...
Daha kapağına bakar bakmaz çarpıldım.
İlk sayfaları Hititlerden gelen 2 bin yıllık ‘kokulu ardıç’la başlıyor...
Son sayfası, Zonguldak’ta dünyanın en eski porsuk ağacı olan 4 bin yıllık anıt ağaçla kapanıyor...
10 bin ağaçtan oluşan, muazzam bir tarih, kültür ve doğa hazinesi.
KURUM’LA AĞAÇLARIN DİLİNDEN KONUŞMAK
Kitap-albümü büyük bir heyecanla okudum. Her ağacı, her yöreyi birer efsane gibi hissettim...
Ve o heyecanla Bakan Murat Kurum’u Ankara’da buldum.
Ağaçları, tarihi ve doğayı konuştuk...
Kitabı imzalarken dedi ki:
“Anadolu’da yaptığımız gezilerde bu ağaçlara rastlıyorduk. Bir gün Bursa’da Sultan Bayezid’in diktiği çınarı... Bir başka gün Anadolu’yu Türk yurdu yapan Sultan Alparslan’la yaşıt ‘doğu çınarı’nı görüyorduk... Her biri dallarında binlerce yıllık tarihi yaşıyor. Gövdelerine, o devasa boylarına bakınca insan ürperiyor. Kim bilir ne hatıralar taşıyorlar. İnsan bakmaya doyamıyor...”
- Sanıyorum böyle bir eser ilk kez ortaya çıkıyor...
- Evet... Çok ciddi bir çalışma oldu. Arkadaşlarımız çok yoğun ve titiz bir çalışma yaptılar. Yüzlerce anıt ağaç kurtarıldı. Hepsi numaralandı, korumaya alındı. Ayrıca her sayfaya karekod koyduk. Dileyen telefonundaki aplikasyondan izleyebilecek. Bunun gibi mağaralarımızı da derledik. 40 bin mağarayı bir eser halinde yayınladık...
HER FIRSATTA DOĞADA
Bakan Murat Kurum’la Keçiören Belediyesi’nde buluştuk...
Kurum, Kızılcahamam’daki yangına gitmiş, orada dükkânları yanan esnafa, “Daha iyisini yapacağız” diye söz vermişti...
Kurum’un şehircilik görevi de var. Çok büyük projeler de yapıyor. Kentsel dönüşüm, millet bahçeleri, deprem hazırlıkları... Ama ben nedense onu hep doğayla anıyorum. Bir gün bir ağaçtan nar toplarken, Ayder Yaylası’nı düzenlerken, bir başka gün kıyıları kirletenlerle, kaçak iskelelerle mücadele ederken görüyorum...
Genç bakan durmuyor.
ANKARA’NIN EN YEŞİL İLÇESİ
Bakan Kurum’a dedim ki:
- Sayın Bakanım ben bu eseri imzalamanızı istiyordum ama, burada masada değil... Kitabın ruhuna yakışır bir yerde olsun. Ağaçların altında...
Bakan “Peki” cevabını verince, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Hemen karşıda Atatürk Botanik Parkımız var” dedi.
Muazzam bir park. Yürüyüş yolları, şelaleler, dinlenme, oturma alanlarıyla 25 bin metrekarelik yemyeşil bir alan...
25 yıl sonra Altınok’la karşılaştım. Hiçbir şey değişmemiş. Aynı heyecan, aynı çalışma azmi ve aynı özgüven...
İĞAÇ… YİĞAÇ… AĞAÇ…
Kitapta çok özel bilgiler de var. Mesela şu bilgi:
Orhun Kitabeleri’nde İĞAÇ...
Divanu Lugâti’t-Türk’te YiĞAÇ, bugüne ise AĞAÇ olarak gelmiş.
Ağaç yerden göğe doğru ağmaktır, yani her zorluğa göğüs germek, toprağın itmesi ve beslemesi ile ayakta durmak, her güne göre biraz daha yükselmektir. Kökleşmek, yükselmek için yere sağlam basmaktır.
DÜNYANIN EN ESKİ PORSUK AĞACI
Kitapta öyle ağaçlar var ki...
Zonguldak’ta dünyanın en yaşlı porsuk ağacı... 4 bin 110 yaşında.
Adıyaman Gölbaşı’ndan doğu çınarı 426 yaşında. O toprağın üzerinde can bulduğunda Kâtip Çelebi henüz doğmamıştı bile...
380 YILLIK CEVİZ AĞACI
Adana Pozantı’dan 380 yaşında bir ceviz ağacı. Matematikçi ve felsefeci Descartes 1650 yılında öldüğünde o 10 yaşındaydı...
Ya da Adıyaman Merkez’den bir çınar... 40 metre boyunda, 550 yaşında...
Büyük divan şairi Fuzuli ile yaşıt...
530 YAŞINDA BİR PARATONER
Şehzadeler şehri Amasya... İkinci Bayezid babası Fatih’in ölümü üzerine Amasya’dan ayrılarak tahta geçmek için İstanbul’a gitmiş... 1482’de kendi adına yaptırdığı caminin avlusuna paratoner olması için iki çınar ağacı dikilmiş... Şimdi Amasya merkezdeki Sultan Bayezid Camisi, 530 yıldır bu çınar ağaçlarının gölgesinde serinliyor..
2 BİN YAŞINDA KOKULU ARDIÇ
Hitit kralı Arnuvanda ölünce anıt mezarının başına bir ardıç ağacı dikmişler.
Hititlerin en özel ağaçlarındandır ardıç... Her zaman yeşil kalan ardıcın manevi güçleri olduğuna inanırlarmış.
Aynı gelenek Osmanlı döneminde efe mezarlarında da uygulanmış.
Ölen efenin mezarının başına ardıç ağacı dikilirmiş...
Türkiye’nin en yaşlı, dünyanın ise ikinci en yaşlı ağıl ardıcı, Konya’nın Taşkent ilçesinde yaşıyor. 2 bin yaşlarındaki ağaç 22 metre boyunda, 5 metre çapında...
DÜNYANIN EN YAŞLI SEDİR AĞACI
Antalya Kumluca’da bir Toros sediri... 2 bin 327 yaşında.
Gerçekten de ormanlarda bulduğumuz o huzur, belki de binlerce yıllık sessizliğin yarattığı o büyüdür. Öyle ya, bir ormana girdiğinizi hatırlayın... O sessizliği hatırlayın... O sessizlikten gelen derinliği hatırlayın. Bir yaprağın yere düşüşünü, bir kökün toprakta suya uzanışını bile duyarsınız...
BÜYÜLÜ ARDIÇ
Bilecik’teki Ertuğrul Gazi Türbesi’ni 420 yıldır bekleyen “boylu ardıç” dallarında nice inançları taşımış... Eski bir Türk inancına göre...
- Ardıç toplamaya giderken at koşturulmaz.
- Yolda başka bitki ve çiçek koparılmaz.
- Köküyle ağaç sökülmez.
- Kuş yuvası dağıtılmaz. Eğer bunlara uyulmazsa ardıç yardım etmez...
İşte böyle korunmuş binlerce yıl ağaçlar.
Mesela Burdur Ağlasun’da 1.200 yıllık doğu çınarı 32 metre boyuyla şöyle diyor: “Dünya sadece sana ait değil ey insan...”
Evet arkadaşlar, bu pazar “ağaç” dedik...
Bu muazzam eseri bütün bir bakanlık hazırlamış.
Bakan Murat Kurum’u nesiller boyu devam edecek bu eser için kutluyorum.
Emeği geçen herkese selam olsun...
Paylaş