Burnumuzun dibinde casuslar savaşı

Görevimiz tehlike....

İstihbarat savaşları...

Bir film setindeyiz sanki...

Kilometrekarelerce bir film seti... İçinde her tür oyun var.

Üstelik senaryo da, oyuncular da gerçek... İzleyelim:


BÖLÜM 1
Klasik olarak yukarıdan çekilmiş bir Beyaz Saray görüntüsü yavaşça yaklaşır. 

Oval Ofis’in önünden geçip basın odasına yönelir...

Koridorlarda hızla yürüyen siyah takım elbiseli adamlar...

Kürsüde ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey konuşmaktadır:

- Evet Suriye/İdlib’de durum çok ciddidir..

Bir gazeteci sorar:

- Hangi açıdan bu kadar ciddi?

- Kimyasal silah hazırlandığına dair birçok kanıt var...

Bir başka gazeteci:

- Peki neden operasyon yapılmıyor?

- Operasyon için defalarca izin istedik. Ama bu yapılmayacak anlamına gelmez!!!


BİR BAŞKA SAHNE
Suriye’de bir otel odasında sivil giyimli ama asker oldukları her hallerinden belli üç kişi televizyon izlemektedir...

Televizyonda Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya konuşmaktadır:

“Eğer ABD idaresi, Suriye’deki tesislerde kimyasal silah depolanmasından şüpheleniyorsa kimyasal anlaşmanın öngördüğü denetimin gerçekleştirilmesi için bu bilgilerin BM’ye verilmesi gerekiyor... Nerede kimyasal silah üretiliyorsa göstersinler...”

Televizyonu izleyen meçhul kişilerden ayakta olanı Rus temsilcinin bu sözleri üzerine telefona sarılır.

Kısa bir konuşma...

“Tamam bırakıp çekiliyoruz...”

Bu arada Rus temsilci en ağır iddiayı ortaya atar:

“Provokasyon için kullanılması planlanan kimyasal madde ve donanımın karmaşık yollarla Suriye hükümetinin kontrolünde olmayan bölgelere getirildiğini kesin olarak biliyoruz... Buradaki yasadışı bazı unsurların bazı Batılı gizli servislerden eğitim aldıklarını da çok iyi biliyoruz.” 


5 DAKİKA ARA...
İşte Rus temsilcinin iddia ettiği “karmaşık yollar” bu filmin aksiyon sahneleridir...

Aynı iddia, ABD tarafından Rusya için dile getirilmektedir...

Dilerseniz filmin burasında biz de 5 dakika ara verip bir yorum yapalım:

Rus temsilci çok açık bir şekilde ABD gizli servisini “komplo” ile suçluyor.

Bu durumda oteldeki meçhul kişilerin kim oldukları sorusu daha da keskinleşiyor.

Aynı zamanda...

Yıllarca dünyaya CIA kaynaklarından “Irak’ta kimyasal silah üretiliyor” bilgisi verdikten sonra savaşın ve işgalin ardından “Bir kimyasal silah yokmuş. Başkanı kandırmışlar” itirafını da hatırlatmak gerekiyor... 

Şimdi Suriye’de yaşanan Irak’taki kandırmacanın bir benzeri olamaz mı?

Rusya’nın iddiası açık ve net...

ABD belli ki Suriye’den çıkmayacak...

ABD de Rusya’yı “karmaşık ilişkiler”le suçluyor...

Yani tam bir “casuslar savaşı”...

Belli ki ABD, Rusya kontrolündeki bir Esad’a karşı mücadele edecek.

Esad koltukta ya da değil... Bunun bir önem yok. Önemli olan Rusya’ya kaptırmamak... 

İşte bunun için her türlü kirli senaryonun yaşanacağı bir film setinin ortasına düşmüş bulunuyoruz...

Bugün dünyayı geren İdlib, 1 milyon nüfuslu bir yerleşim bölgesidir...

Peki neden bu kadar önemlidir?

Çünkü Suriye’de muhalefetin kalesidir.

Şimdi durum şu:

Türkiye, İran, Rusya bölge ülkeleri olarak bir çözüm arıyor. Bu süreç ABD’nin işine gelmiyor...

Bu nedenle ABD bölgede askeri güç kullanmak istiyor. 

Bunun için de Irak’taki gibi bir “kimyasal silah” fragmanını devreye sokuyor.

İşte bu noktada bizim filmin senaryosu yazılıyor...

“Casuslar, suikast timleri, komplo, paralı askerler...” 

Bir başka deyişle “petro-dolar” hikâyesi devam ediyor...

ARKASI YARIN

SON DAKİKA: İdlib’deki zirveden olumlu sonuçlar çıktı. Putin’in ABD’yi suçlayan kimyasal silah uyarısı bizim filmin konusudur...