Bu seçimin temel sloganları ve partiler açısından dipnotları

Seçmene verilecek sözlerin yoğunluğu... Öncelikli olarak üç temel grupta toplanacak.

1’inci grup:

- Tam demokrasi

- Tam ve bağımsız yargının adaleti..

- İnsan hakları...

2’nci grup:

- Seçmene yönelik ekonomik vaatler...

3’üncü grup:

- Türkiye’nin geleceğine yönelik projeler...

- Ve elbette muhalefetin açacağı parlamenter sistem tartışması.

Siyasi partiler açısından incelersek...

- AK PARTİ: Görünen odur ki... 

AK Parti 15 yılda yaptığı dünya çapında yatırımları anlatacak ve haklı olarak soracak:

“Diğer adayların ve partilerin hangi biri böylesine önemli yatırımlara imza attılar.”

Aynı zamanda Türkiye’nin geleceği üzerinden, tam demokrasi, tam bağımsız yargı ve adalet ile insan hakları projelerini ortaya koyacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam ve saf demokrasi, dünyada insanlık için adalet gibi vurgular yapacağının ilk sinyallerini zaten aldık.  

- CHP: Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlerde ve son açıklamalarının tümünde büyük oranda zaten adalet ve insan hakları üzerine vurgu yaptığı için yine aynı yoğunlukla devam edeceği beklenebilir... Tabii burada Muharrem İnce’nin üslubu önemli. Bu seçimlerde de belli ki CHP bu mesajlara yüklenecek.

- MHP: Devlet Bey, öncelikli olarak FETÖ, PKK gibi terör örgütleriyle mücadele ve Türkiye’nin bekası üzerinde yoğunlaşacak. İttifakın temelini anlatacak.

- HDP: Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş ve birçok belediye başkanı tutuklu olduğu için yine bu üç temel mesajı zorlayacak. Özgürlükler ve demokrasi. Bağımsız yargı.

- İYİ PARTİ: Ağırlıklı olarak MHP tabanına yönelik mesajlar verecek. Ancak gördüğüm kadarıyla İYİ Parti’nin örgütlenme coğrafyası daha çok CHP alanlarında yoğunlaşıyor. MHP’den çok CHP tabanından oy alabilir. O nedenle İYİ Parti’nin vereceği mesajlar daha çok CHP adayını ilgilendirecek. Tam demokrasi, adalet ve insan hakları yine gündemde olacaktır.

ESKİ SİSTEM Mİ, YENİ BAŞKAN MI 

Bu seçimlerde üzerinde durulması gereken önemli bir soru da şudur:

“AK Parti dışındaki tüm partiler, bu seçimlerin önerdiği sisteme karşı çıkmışlardı. Yani başkanlık sistemine karşılar. Ama şimdi bu sistemde başkanlık için adaylar. Acaba bu adaylar eski sistemi savunarak mı propaganda yapacaklar. Yoksa yeni sistemin birer oyuncusu olarak mı meydanlara çıkacaklar?”

Parlamenter sistem tartışmaya açılacak mı.

MİLLETVEKİLİ ADAYLARI

Yine partiler ve adaylar açısından bakarsam. 

Önemli bir soru daha var.

O da milletvekili adayları.

Elbette seçilecek başkanın vaatlerini yerine getirebilmesi için gereken parlamento çoğunluğu açısından milletvekili adaylarının kim olacağı önemli. En azından yerel kaygılar açısından önemli.

Yani...

Diyelim ki X aday başkanlık seçimini kazandı.

Ama Meclis’teki milletvekili sayısı çoğunluk değil.

O zaman başkan başkanlığını yapamaz hale gelebilir.

Bu durumda başkan adayının bazı önemli illerdeki milletvekili adaylarını belirlemesi doğal değil midir?

AK Parti ve MHP’de durum net. 

Peki bu sorun özellikle CHP’de nasıl aşılacak?

Gerçi vakit de kalmadı ya...

CHP’nin adayını son dakikaya taşıması, Muharrem İnce’nin milletvekili adayları üzerinde çok fazla etki yapamayacağı anlamına gelmez mi?

Bütün bunlar tartışılabilir. 

Hatta bütün bunlar önümüzdeki seçim sürecinde belki de çok tartışılacak konulardır.

Sonuçta ne olursa olsun...

Bu seçimler için tek dileğimiz şu olmalı:

- En çok istediğimiz şey olan demokrasi kazansın.

- Haklar ve bağımsız yargı kazansın.

Ve en önemlisi...

Cumhuriyet’in 100’üncü yılına tam demokrasiyle girelim.

Ve bu seçimleri bütün dünyaya bir “Türkiye’den bir demokrasi festivali” gibi sunalım...

Dahası...

İçimize “habis bir ruh” gibi pompalanan “kamplaşmayı”, nefreti, öfkeyi, düşmanlığı demokrasiyle yeneceğimizi gösterelim.