Bu gençler her saniye bir mucizeyi hazırlıyor

100 yıllık bir hazırlığın dönüm noktasıdır.

İşte şimdi yazacağım bu çocuklar...

Yani o isimsiz kahramanlar...

O 5 altın yılın gizli kahramanlarıdır.

Arkadaşlar!

Savaş yalnızca silahlı cephede olmaz..

‘Bilim cephesi’ var, ‘akıl cephesi’ var, ‘teknoloji cephesi’ var...

İşte o cephenin kahraman çocukları. Mühendisler, teknikerler, tasarımcılar, fizikçiler, bilgisayarcılar. Dünyanın teknoloji cephesinde muazzam bir savaş veriyorlar.

Çünkü arkalarında artık bağımsızlıkçı bir siyasi irade var. 

Kim mi onlar?

1- İLK MİLLİ YERLİ UÇAK GEMİSİ:

Aslında elimde olsa Tuzla’daki Sedef Tersanesi’ne gezi düzenlerim. Gençleri, üniversite öğrencilerini, lise son sınıf öğrencilerini davet eder gezdiririm...

Yıllarca bu milletin alın teri milyarlarca dolar olarak yabancı savunma şirketlerine akıtılmışken...

Silah alımları yüzünden borç batağına saplanmışken... Üstelik ”ambargo koyarım” tehditleriyle bağımsızlığı kelepçelenmişken...

Şimdi bizim mühendis çocuklar, işçiler...

Yani 1200 evladımız, Sedef Tersanesi’nde gece gündüz çalışarak...

Türkiye’nin ilk yerli ve milli uçak gemisini yapıyor.

Ne mi yapıyorlar?

- Uzunluğu 230 metre, genişliği 32 metre.

- Yüksekliği (anten dâhil) 54 metre.

- Bir nükleer ya da kimyasal saldırıda içerideki hava basıncı arttırılarak günlerce içeri hava sızdırmıyor.

- İçinde 4 çıkarma gemisi taşıyor.

-  Bir tahliye halinde 5 bin kişiyi taşıyor.

- Tanklar, zırhlılar, tabur düzeyinde birlik barındırıyor.

- Uçak ve helikopter taşıyor. Aktif kullanılıyor.

Ve 2023’te üzerinde şanlı bayrağımızla denizlere açılıyor!

İşte sözünü ettiğim ‘bilim ve teknoloji cephesi’ budur.

2- NÜKLEER ENERJİ:

Daha iki gün önce dünyayı kıskandıran bir tabloyla temeli atıldı. Türkiye’nin enerji açığının yüzde 10’unu karşılayacak. 

Bu ne demek?

Türkiye yıllarca iki konuda kelepçelendi. 

Birisi savunma diğeri enerji.

İşte Akkuyu ruhumuzdaki kelepçenin, pranganın kırıldığı yerdir. 

O da 2023’te devreye giriyor. Üstelik Türk mühendisler teknolojiyi alacaklar.

3- İLK YERLİ VE MİLLİ SAVAŞ UÇAĞIMIZ:

Son Londra ziyaretinde görmüştüm. Bizim Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndan mühendis çocuklar neredeyse her hafta İngiliz mühendislerle toplantı yapıyorlar. 

Çünkü dünyanın en gelişmiş savaş uçağı, TF-X üzerinde çalışıyorlar.

Yıllarca, ”Sen yorulma ben yapıp sana satarım“ diyen o emperyal kelepçeye karşı ilk kez Türkiye kendi savaş uçağının teknolojisini paylaşarak üretecek. 

İlk uçak örneği 2023’te.

Üstelik ürettiği uçağı satabilecek. 

Eskiden bırakın almasını, minnetle aldığı uçağı izinsiz kimseyle paylaşamazdı...

4- ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ:

100’üncü yıl için daha o kadar çok şey var ki...

İşte dünyanın en uzun ayak açıklığı olan köprüsü Çanakkale. 

O da 2023’te gişelerini açacak.

Sonra 3’üncü havalimanı. Dünyanın en büyük yolcu kapasitesi...

2023’te doruğa ulaşıyor.

5- YERLİ SAVUNMA:

Ve elbette Türkiye’ye verilmeyen o insansız hava aracı. Sonuçta ne oldu?

BAYRAKTAR geldi. Bizim çocuklar yaptı. Daha da geliştiriyorlar.

Arkadaşlar!

Daha burada, kendi çocuklarımızın yaptığı roketlerden, CİRİT’lerden, ASELSAN’dan gelen ‘odak’lardan, FIRTINA’lardan, KAAN’lardan söz etmiyorum.

Ve elbette ATAK helikopterimizden söz etmiyorum.

Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum.

Farkında mısınız...

Türkiye bir şeye hazırlanıyor.

Kendi enerjisini ve kendi gücünü üretebilen bir dünya devleti olmaya.

Peki ben bunları niye yazıyorum... Tamamıyla gençlere.

Arkadaşlar!

Sizi kör etmeyi amaçlayan ‘ucuz siyasi tartışmalar’ yerine. 100’üncü yılın Türkiye’sine bakın diye.

Siz ‘erken seçim’ tartışmasını değil, Türkiye’nin dünyadaki yerini seçme yarışına bakın.

2023’ün Türkiye’si nasıl hazırlanıyor ona bakın.

Muhtaç olduğunuz kudret işte tam olarak oradadır.