Bu dağlar o dağlar mı
1) DHA, Tunceli’den birer gün arayla iki fotoğraf geçiyor.
Birincisi Munzur Vadisi’nin zirvelerinden. Elinde telsiz bir kadın görevli.
Sonra üç erkek görevli. Ellerinde dürbünlerle uzaklara bakıyorlar... Niye.
Terörist mi arıyorlar? Kaçakçı mı?
Hayır arkadaşlar.
Onlar da dağlarda, vadilerde nöbet tutuyorlar ama bu defa terörist ya da kaçakçılar için değil. Tunceli’nin Munzur Baba dağ keçilerini kaçak avcılardan korumak için oradalar.
Şu hale bakar mısınız?
Çok değil; Bundan 15 yıl önce teröristlerin geçiş bölgesi olarak kullandığı dağlarda...
Başlıkları hatırlayın:
“Munzur dağlarında teröristlerle çatışma...”
“Tunceli’de 5 terörist ölü ele geçirildi...”
“Teröristler Pülümür’de yol kestiler...”
İşte gazetelerin böyle başlıklar attığı günlerden geliyoruz...
Ve şimdi;
Yaban hayatını korumak için Tarım Orman Bakanlığı’nın görevlileri nöbet tutuyor.
O kanlı baskınlardan sonra, askerlerimizin karlı dağlarda nöbet tutan fotoğraflarının geldiği günlerden 15 yıl sonra;
Böyle bir nöbeti kim düşünebilirdi ki?
2023 yılında ‘Kesin korunacak hassas alan’ ilan edilen Pülümür Vadisi’nde;
Vaşak, yaban keçisi, bozayı, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisini koruyorlar.
O nedenle nöbetteler.
Üstelik yakalıyorlar da...
Son 1 haftada, nesli tükenme tehlikesinde olan 3 yaban keçisini avlayıp öldüren avcılara 1 milyon 10 bin TL ceza kestiler.
O kaçak avcılar bu cezayı ödediler mi bilmiyorum ama...
Şunu da soruyorum:
Bu günlere kolay mı geldik?
Bu sorunun cevabını vermeden önce ikinci fotoğrafı da paylaşmak istiyorum...
2) BEMBEYAZ BİR TUVALDE RENGÂRENK KAYAKÇILAR
DHA’dan Serhan Ozan Yıldırım’ın iki gün arayla gönderdiği ikinci fotoğraf yine Munzur dağlarından.
Ovacık Kayak Merkezi...
Türkiye’nin ünlü kayak merkezleri, Uludağ’dan Palandöken’den, Kartalkaya’dan Sarıkamış’tan önce...
İlk kar ve kayak fotoğrafları bu defa Tunceli’den geliyor.
Bakar mısınız?
Sanki bembeyaz bir tuvalin üzerinde rengârenk kayakçılar. Nasıl bir mutlulukla kayıyorlar.
İşte yine aynı soruyu soruyorum;
Bundan 15-20 yıl önce...
Kim derdi ki; “terör yorgunu” kanlı dağlardan böylesine mutluluk ve medeniyet fotoğrafları gelecek?
Geldi işte... Evet geldi ama kolay olmadı.
Doğrusu dağlardan gelen bu fotoğraflara bakınca sormadan edemiyorum:
“Bu dağlar o dağlar mı?”
3) TETİĞE DEĞİL DEKLANŞÖRE BASIN
DHA muhabiri Serhan’ın sorduğu soruya Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu şu cevabı veriyor: “İlimizin geçmişte bazı güvenlik sıkıntıları vardı. Şu anda Tunceli, Türkiye’nin en güvenli şehri diyebiliriz. Burayı gezmeye ve görmeye gelen herkese kapımız açık, fakat hayvan katillerine ilimizde göz açtırmayız. Doğası güzel, gezilecek çok yer var. Doğaseverleri, fotoğrafçıları bekliyoruz ilimize. Gelenler tetiğe değil deklanşöre bassınlar.”
Bir vali geçmişiyle, bugünüyle bir kentin geldiği noktayı daha nasıl ifade etsin.
Diyor ki; “Tetiğe değil, deklanşöre basın...”
Tabii bu noktada bir konunun da altını çizmem lazım...
Bu fotoğraflar öyle kolay oluşmuyor. Bunlar büyük, meşakkatli ve uzun mücadelelerden sonra oluyor.
Bu vesileyle;
Yolların kesildiği günlerde, “İçişleri bakanı bu ülkede bir yola gidemiyorsa bıraksın bu işi” diyerek helikopterle değil, otomobille o yollara giden;
O dağlarda nöbet tutan askerlerle sahur yapan Süleyman Soylu’yu...
Yine o terör günlerinde iki kez görev yapan İçişleri Bakanı Efkan Âlâ’yı... Ve elbette Tunceli’ye çok büyük hizmetleri olan dönemin valisi Tuncay Sonel’i bir kez daha hatırlıyorum.
Dağlarımızda özgürlük ve barış hiç eksilmesin...
NOT: Suudi Arabistan’da gereğini yapan Atatürk’ün evlatlarını bütün kalbimle kutluyorum. Evladın ecdada sahip çıkması işte budur. Suudi Arabistan’ın son dönemde spora olan bu ilgisini ayrıca yazacağım...
