Bu çığlığın adını siz koyun

UTANA sıkıla girdi kaymakamın odasına. Saklanır gibi bir sesle dedi ki;

Haberin Devamı

“Bir derdim var hanım kızım.”

- Evet yalnız bana söyleyecekmişsin. Öyle dediler.

- Kimseye açamadım. Halimden anlarsınız diye geldim kapınıza.

- Söyleyin nedir derdiniz?

- Biz buralarda yabancıyız. Tarlaya çalışmaya geldik. Ama bir süredir tarla sahibi kızıma çok kötü bakıyor. Sıkıştırıyor. Bir kötülük olacak diye korkuyorum. Benim adamın haberi olsa facia.

- Kaç yaşında kızın?

- 13’tür...

- Neeee!

Öfkeyle kalkar kaymakam.

Ertesi sabah bir jandarma aracıyla tarlanın kenarına kadar gelir.

Tarla sahibi çağırtılır. Sert bir konuşma olur.

Ve tarla sahibi bir daha yanaşamaz A.Ç’ye.

Ne güzel değil mi?

Ama ne yazık ki gerçek böyle değildir. Acıdır. Göz yaşartır. İç kurutur gerçek:

- Tarla sahibi A.Ç’ye tecavüz eder.

- Annesi de töre gereği küçük kızına zehirli pide yedirerek tarlanın kenarında öldürür.

Haberin Devamı

A.Ç.’nin annesi gidemez kaymakama.

O cesareti, yakınlığı bulamaz.

Gerçek budur çünkü, Türkiye’deki 800 kaymakamdan yalnızca 13’ü kadındır.

Mardin’de taşlanarak öldürülen Şemse’nin de valiye gitmesi kolay değildir.

Çünkü 75 valimizin hepsi de erkektir.

Burnu kesilen Z., kapısını çalacak bir vali yardımcısı da bulamaz.

Çünkü 463 vali yardımcısından yalnızca 10’u kadındır.

Gece yarıları yorgan altlarında sessizce ağlayan küçük gelinler, gözyaşlarını silecek bir sosyal hizmet yetkilisi de bulamazlar.

Çünkü kadın yetkili çok azdır. Neredeyse yoktur. Okul müdürleri de öyle.

SİYASETTE DURUM NEDİR?

Devlette böyle! Peki ya siyasette farklı mı?

İşte 2007 genel seçimleri...

550 milletvekilinden yalnızca 50’si kadın.

İşte 2009 yerel seçimleri:

2 bin 948 belediye başkanından 27’si kadın.

3 bin 379 il genel meclisi üyesinden 110’u kadın.

31 bin 790 belediye meclisi üyesinden yalnızca bin 340’ı kadın.

ERKEK MANZARA

Budur işte içine düştüğümüz erkek manzara.

Budur öteki dünyada cenneti ayaklarının altına,

Bu dünyada cehennemi omuzlarına yıktığımız kadın...

Berdeli, intiharı, dayağı, tecavüzü, şiddeti bir engizisyon gibi üzerlerine astığımız kadın.

Peki bu kadar erkek bir düzen ne yapabilir?

Bu kadar erkek bir devlet insanı tümüyle nasıl kavrayabilir?

Haberin Devamı

İşte ben bu soru için bir ses bekliyorum: Ve eğer o sesi duyamazsam;

Mardinli Şemse’ye atılan taşlar üzerimize yağacak. Taciz ve tecavüz yüzünden aileleri tarafından öldürülen, hayatları örtbas edilen, intihara zorlanan onlarca kız, küçük gelin birer hayalet gibi karşımıza dikilecek.

Toprak o zavallı bedenleri yüzümüze kusacak.

Evet bir ses bekliyorum.

Ama duyduğum yalnızca bir çığlık.

Adını siz koyun.

Yazarın Tüm Yazıları