Bir şaka yüzünden 800 bin ağaç öldü

“Lütfen dikkat” diyordu. “Orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı.”

Daha iki gün geçmeden Kahramanmaraş’tan ibret dolu bir haber:

“Şakalaşan piknikçilerin attığı torpil yangına neden oldu. 80 hektar orman yandı.”

Görüyor musunuz olayı...

Cehalet mi desek?

Vurdumduymazlık mı desek?

Vatan duygusunun yokluğu mu desek? 

Ne dersek diyelim gerçek şu:

Bir ruh hastası grup ormanlık alana yakın yerde “torpille şaka yapmışlar”.

Arkadaşlar;

1 hektar alanda yaklaşık 10 bin ağaç bulunur.

80 hektar demek yaklaşık 800 bin ağaç demektir. 

10 bin ağaç yaklaşık 30 bin insanın tükettiği oksijeni 1 günde üretir.

Kayıp bu.

Tabii 200 alev savaşçısının 60 araç, 6 helikopter ve 2 uçakla 18 saat boyunca yaptığı mücadelenin maliyetini düşünmek bile istemiyorum.

Orman dediğiniz de öyle “hadi hemen üretelim” gibi bir şey değil.

Bir doğa harikası.

Bu cehaleti durdurup sorumluluğu nasıl yaratacağız. 

Vatanını, doğasını sevmeyenden ne beklersiniz?

Bunu yapan tutuklanmış.

Ama ne kadar ceza alır ki...

Yazıklar olsun...

BEYAZ ET ŞİRKETİNİN ZEHİRLİ KARA LEKESİ 

Bolu’da iki beyaz et üreticisi şirket.

Bir zamanlar pırıl pırıl akan;

Köylülerin kıyısında balık avlayıp şölen düzenlediği Büyüksu Deresi’ni zehirliyorlar.

Balıklar ölüyor, dere can çekişiyor. Sulama bitiyor.

Ve yakalanıyorlar.

Çevre Müdürlüğü iki firmaya 4 milyon 600 bin lira ceza kesiyor.

Ama kim dinler. Arsızlık, utanmazlık bitmiyor.

Bu defa başka bir yoldan yine zehirli atıkları dereye bırakıyorlar.

Yine yakalanıyorlar.

Bu defa 3 milyon 480 bin lira ceza.

Cezayı ödeyip atığı bırakmaya devam ediyorlar.

Olmaz böyle.

Önce deşifre edin, kim bu firmalar. Ve kapatın arkadaşlar. 

Kapatın gitsin.

Bu memleketin doğasını arsızca kirleten bu firmaların ürettiği beyaz eti yemeyiz.

Olur biter.

GENÇ TÜRK’ÜN HOLLYWOOD YOLU

Bu ismi bir kenara yazalım;

Nepal Arslan.

New York Üniversitesi’ni bitirme tez filmi “Kabuk”, en iyi tez filmi seçildi. Russell Hexter Bursu’nu kazandı.

Peki bunun önemi ne?

Kendi ağzından dinleyelim:

“İzmir’de büyüdüm ve sonrasında Amerika’ya yerleştim. 17 yaşında başladım.

18 yaşında Amerika’nın en büyük öğrenci kısa film festivalinde ‘Best Drama’ ödülünü kazandım. Ve New York Üniversitesi’nde tam bursla eğitim aldım. Mezun olurken yaptığım Türkçe-İngilizce tez filmim ‘Kabuk’ NYU’da en iyi film ödülü seçildi. Şimdi ise, Kaliforniya ve Türkiye’de çekilecek olan ilk uzun metrajlı film üzerinde aralıksız çalışıyorum.”

Evet Nepal;

Ben de şimdi bu uzun metrajlı filmi bekliyorum.

İzmir’den bir Hollywood yönetmeni çıkar mı?

Niye çıkmasın?

Adını buraya yazdım Nepal;

Bekliyorum.