Paylaş
Onlar iktidarı suçluyorlar.
Peki AK Parti ne diyor?
Başbakan Erdoğan’ın son yorumu bu açıdan çok dikkat çekicidir.
Diyor ki; “CHP’ye yaptıkları gibi MHP’yi de yeniden tasarlamak istiyorlar!”
Bu söz önemlidir. Söyleyen Başbakan olunca daha da önemlidir.
Bu cümlenin derinlerine bakınca, Erdoğan’ın CHP ve MHP’deki “suikast kasetleri”nin aynı kaynaktan yönetildiğini gösteren bir algı içinde olduğu görülüyor.
Bu ilk kez yapılan bir yorumdur. Ve bu algı birçok soruyu da beraberinde getirmektedir:
Sırasıyla gidersek:
- Bu tasarlama işini kimler yapmaktadır?
- Acaba bu konuda Erdoğan’a bazı bilgiler mi ulaştı?
- CHP’yi ve MHP’yi kasetlerle, gizli çekimlerle çökertip yeniden tasarlayabilecek kişiler bu teknik ve lojistik olanağı nereden alabiliyorlar.
- Türkiye’de bu derecede kapsamlı bir organizasyon yapabilecek devlet birimleri dışında birim var mıdır? Bu konuda bir soruşturma var mıdır?
Bu sorularla birlikte hepimizin içini kemiren şu kuşku artıyor:
“Bu olay MHP yönetiminden ibaret bir olay değildir. Ölçüsü, çapı büyüktür. Oynanan oyunun sahnesi Türkiye çapındadır.”
Bu sorular bu iğrenç tezgâhın arkasındaki karanlığa doğru atılmış birer aydınlatma fişeği olabilir.
Başbakan’ın “MHP’yi yeniden tasarlamak isteyenler” sözünü daha da açabilmek için Erdoğan’ın çevresinde çok güvendiğim bir isimle konuştum.
Başbakanın “yeniden inşa” görüşünün özeti şudur:
“Birileri önce Baykal’lı CHP’den umutlarını kestiler. Ve CHP yönetimini yenilemek için harekete geçtiler. Ellerindeki kasedi devreye soktular. Aynı şekilde Bahçeli yönetiminin de umutsuz olduğu düşüncesiyle, yeni MHP inşası için bu kapsamlı operasyonu yaptılar...”
Bu değerlendirme sırasında bir de yorum yapılıyor:
- Eğer bu kişiler MHP’nin bitmesini isteselerdi kasetler yayınladıkça MHP’nin oylarının arttığını gördükleri için devam etmezlerdi.
Şimdi öteki soruya geçebiliriz:
- Peki bu yeniden inşa operasyonunu yapabilecek lojistik ve teknik gücü profesyonel olarak nereden buldular. Taşeron mu kullandılar?
Evet; Başbakan’ın, bu “suikast kasetleri” ardındaki gizli güç için “CHP ve MHP’yi yeniden inşa etmek isteyenler” ifadesini neden kullandığının özeti budur.
Dikkat ettim.
Bu kaset olaylarıyla birlikte Türkiye’deki kamplar arasında müthiş bir yorum farkı var.
Mesela CHP ve MHP çevreleri, sempatizanları AK Parti’yi suçluyor.
AK Parti karanlık bir gücün kendisine karşı alternatif olsun diye; enerjisi tükenmekte olan CHP ve MHP’yi yeniden tasarladığını söylüyor. Ve bu toz duman arasında “o karanlık güç” izini kaybettirme olanağını yakalıyor.
Bu olay artık siyaset üstü bir devlet meselesi halini almıştır. Milli Güvenlik Kurulu’nda ele alınmalıdır. Cumhurbaşkanı devreye girmelidir.
Yoksa bütün bu konuşmalar, iddialar karanlıkta ıslık çalmaktan öte gitmiyor.
Dün dediğim gibi; bir korku filminin içinde çığlık çığlığa uyuyoruz.
Bu kirlilik öyle Ankara Savcısı’nın soruşturmasıyla çözülecek bir karanlık değildir.
Devlet çapındadır.
O yüzden hiç bıkmadan aynı şeyi söylüyorum.
Artık demokrasi güçlerinin, sivil ahlakın ve cesaretin ışıkları yakması gerekiyor.
Kasetlerle kirlenen demokrasiden, gizli kameralarla çürütülen siyasetten mutluluk çıkmaz.
Paylaş