Bakan Kurum o eve girince... ‘Öyle bir şey hissettim ki’

Murat Kurum 394 gün sonra Malatya’ya yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak geldiğinde öyle karmaşık duygular içindeydi ki...

Haberin Devamı

Acaba ne hissediyordu.

Sabahlara kadar çalıştığı, şantiyelerde uyuduğu, acıların, gözyaşlarının arasında bir nefes aradığı o felaket bölgesinde yeniden görev başındaydı. Ve en ilginci de başlayıp da bitişini göremediği bazı deprem evlerine gidişiydi.

Bakan Kurum o eve girince... ‘Öyle bir şey hissettim ki’

İşte temelini attığı GB-04 blok. 

Evler bitmiş, içeride oturanlar var. Buyur ettiler. Yeni evlerini teslim almış depremzede Servet Bey kapıda karşıladı.

O ziyaretten sonra Kurum’u aradım:

- Onca emekten sonra, aradan 1 yılı aşkın zaman geçmiş. Ve şimdi yine bakan olarak oradasınız. Servet Beyler’in evinde ne hissettiniz? O sokaklarda gezerken ne hissetiniz?

Haberin Devamı

Bütün teknik bilgilerin ötesinde böylesine insani bir soru karşısında Bakan Kurum bir an durdu. Bir iç geçirdi ve şöyle dedi:

Evet gerçekten çok duygusal anlar. 6 Şubat depremini hatırladım. O feci anları. İnsanlarımızın acılarını. Malatya’da, Hatay’da o acıları birlikte yaşadığımız insanlarla aylar sonra tekrar göz göze geldim. Acıyı da umudu da aynı anda tekrar yaşadık. Birbirimizi görünce bende şu hissiyat doğdu;

Hani insan yıllar sonra kardeşiyle ya da çok yakın bir akrabasıyla karşılaşır ya...

Hani gurbetten gelir de ailenden birileriyle karşılaşırsın ya...

Bende de aynen böyle oldu. Acı, mutluluk, umut hepsini bir arada yaşıyoruz. İnanın tarifi çok zor.”

Evet arkadaşlar...

İşte deprem bölgesinde gece gündüz çalışmış bir bakanın aylar sonra yeniden o insanlarla karşılaşmasının fotoğrafı buydu.

NEREDE KALMIŞTIK

Şimdi Murat Kurum’un ikinci bakanlık dönemindeki gündemine geçiyorum. Yani teknik sorulara.

İlk soru:

-Deprem bölgesinde hedefiniz nedir?

-2025 yılı sonunda deprem bölgelerinde evine girmeyen hiçbir vatandaşın kalmamasını istiyoruz. Ekibimizle sahadayız. Ulu Cami’den ezanlar yükselene kadar, Asi Nehri kenarında vatandaşlarımız bisikletleriyle huzur içerisinde gezene kadar biz burada olacağız.”

150 BİN KONUT DAHA

Bakan Kurum Hatay özelinde şu bilgiyi veriyor: “Antakya, Defne, İskenderun, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı ve Samandağ’daki birçok mahallemizde 156 bin konut ve iş yerimizin inşasına devam ediyoruz.”

Haberin Devamı

Ve hedef: Önceliğimiz önümüzdeki yıl şubat ayında Atatürk Caddesinde, Fatih Caddesindeki dükkanların hak sahiplerine verilmesi.

SAKIN DEDİKODULARA KANMAYIN KOMŞULUK HAKKI AYNEN DEVAM 

Bir süredir deprem bölgelerinde bir dedikodu yükseliyor:

Evleri yıkılanlar aynı yerde ev alamayacaklar. Özel uygulamalar olacak.”

Yani...

Bir aile evini kaybettiği mahallede değil, başka bir mahallede ev sahibi olacak.”

İddia bu...

Bu da Murat Kurum’un cevabı: “Herkes oturduğu yere en yakın yerde, oturduğu şerefiyeye en yakın şerefiyede dairesini alacak. İstiyoruz ki burada eski demografik yapı devam etsin ve Hataylı kardeşlerimiz o kardeşlik hukukunu yine devam ettirsinler. Buralarda oturanlar dışında başka bir ilçe veya mahalleden birileri gelemeyecek. Burada kim yaşıyorsa, kim komşuysa yine komşuluk ilişkilerini aynı mahallesinde sürdürsün istiyoruz. Bizden gelmeyen bilgilere itibar etmeyin.”

Haberin Devamı

Bakan Kurum o eve girince... ‘Öyle bir şey hissettim ki’

ÖNÜMÜZDEKİ YIL GÖCEK’TE MAPA ŞAMANDRA BAŞLAR

Belki de Türkiye’de bakanlar arasında en “çelişkili durum”u çevre bakanları yaşamaktadır. Niye?

Bir tarafta deprem bölgesinde evlerini kaybetmiş insanlara evlerini verme mücadelesi;

Diğer tarafta denizlerde, körfezlerde, tatil bölgelerinde teknelerine yer bulmaya çalışanlar, denizlerin ve çevrenin korunması için mücadele edenlerle buluşmak.

Zor bir ruh durumu.

Murat Kurum, deprem sohbetinin ardından gelen bu sorumu aynı samimiyetle cevaplıyor: “Sayın Bakan Türkiye’nin en güzel körfezleri kirleniyor. Önüne gelen istediği yere demir atıyor. Örneğin Göcek. Sizin bir mapa-şamandıra modeliniz vardı. Bu konuda ne yapacaksınız?”

Haberin Devamı

İşte cevap: “Göcek’te demirleme için şamandıra mapa sistemine sezon bitince başlayacağız. Önümüzdeki yıla yetişecek. Cennet vatanımızın havasını, suyunu, toprağını korumakta kararlıyız. İklim kriziyle mücadele ve uyum politikalarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakacağız. ‘İklim Dostu Çevreye Saygılı Şehirler’ ve ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedeflerimiz’ için gece gündüz çalışacağız.”

Önümüzdeki günlerde denizlerimize, körfezlerimize gelecek yeni düzeni de konuşacağız.

Sohbet burada bitiyor. Ama biz takip etmeye devam edeceğiz. İyi hafta sonları...

Yazarın Tüm Yazıları