Bahçeli’nin uzattığı el ve DEM’in kilit noktası

En baştan söylüyorum.

Haberin Devamı

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki DEM Partili vekillere uzattığı el çok değerlidir.

Siyasetin Türkiye’yi kucaklamasını isteyen bir niyettir bu.

Kavganın değil, sohbetin...

Çatışmanın değil, fikri zenginleşme isteğinin...

Kamplaşmanın değil, demokratik olgunluğun elidir.

Bu el neden şimdi uzatıldı” diye onlarca defa sorabilirsiniz.

Tartışabilirsiniz.

Ama asıl soru uzatılan bu elin nasıl bir sonuç yaratacağıdır.

Umudum Türkiye’nin en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde pozitif bir sonuç doğurmasıdır.

Bu açıdan DEM Parti yöneticilerinin önceki gün gazetecilerle yaptığı sohbetin detaylarını büyük bir titizlikle okuyorum.

3 saatlik sohbetin bir bölümü çok dikkatimi çekiyor.

Başlığı da şu:

“KİLİT NOKTA KUZEYDOĞU SURİYE’DİR”

DEM Parti Eş Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları’nın verdiği mesajlar arasında elbette birçok önemli detay var.

Haberin Devamı

Ben şimdilik bu “kilit nokta” üzerinde duruyorum.

Söz şu:

Barış olmalı ama sözsel değil özsel. Bir pratiğe dayanmalı ve bir yol temizliğine ihtiyaç var.

Kilit nokta Kuzeydoğu Suriye’dir, burada barış orada top tüfek olmaz.”

Ve devam ediyor:

Ortadoğu’daki ateşin buraya sıçramaması için birlikte durmak en önemli güvenliktir. İHA, SİHA’ya yapılan yatırımlardan daha güvenlidir Kürtlerle Türkiye’nin yapacağı barış. Şimdi burada kilit nokta Kuzeydoğu Suriye’dir. Biz de önemsiyoruz. Burada barış eli orada top tüfek olmaz.”

Bu sözler beraberinde birçok soruyu da getiriyor...

Özetle;

Türkiye uzunca bir süredir her uluslararası ortamda Fırat’ın doğusundaki “terör oluşumu”na dikkat çekiyor. Benim de bulunduğum birçok gezide, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı düzeyinde Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG oluşumuyla mücadele ve NATO başta olmak üzere terörle mücadele konusunda Türkiye’nin işbirliği talepleri anlatılmıştı.

Tabii şimdi DEM yöneticilerinin “Kilit nokta Kuzeydoğu Suriye’dir, burada barış orada top tüfek olmaz” vurgusu dikkatimi çekiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da açıkça “önemsendiği” ve “değerli bulunduğu” vurgulanan Devlet Bey’in yaklaşımı bu açıdan nasıl değerlendirilecek?

Evet;

Haberin Devamı

Etrafımız ateş çemberine dönmüşken Türkiye’de geniş bir mutabakat için büyük bir olgunluk gösterilerek uzatılan elin değeri iyi düşünülmelidir.

Devlet Bey bu eli uzatırken eminim defalarca düşünmüştür. Ve eminim, kendi egosunu bir kenara bırakıp devleti ve milleti öncelemiştir.

Bakalım ne kadar anlaşılacak?

Buradan “Suriye’de Fırat’ın doğusuna kadar” uzanan niyetler çıkartılırsa akılcı olmaz.

Önümüzdeki gelişmelere göre değerlendirmeye devam edeceğim.

Belli ki çok kapsamlı değerlendirmelere ihtiyaç duyacağız.

SUDE NAZ’I ÖLDÜRÜRSE SORUMLUSU KİM OLUR?

Akhisar’
da...

Sokağın ortasında.

Yılmaz Akman 3 yaşındaki oğlunun gözleri önünde 19 yaşındaki hamile Sude Naz’ı öldüresiye dövmüştü. 

Haberin Devamı

Sude Naz yerlerde sürünürken, her yerine sopa inerken çevredekilere “hamileyim abi” diye bağırmıştı.

Ne acıdır ki;

Bu feci olayı seyreden erkeklerden hiçbiri o an için müdahale etmemişti.

Ta ki içlerinden birisi saldırganı tutmuş, ardından esnaf devreye girmişti.

Sude Naz hastaneye kaldırıldı. Saldırgan yakalandı. Tutuklandı.

18 AYRI SUÇ DOSYASI VAR

Ve önceki gün ilk mahkemenin kararını DHA şöyle bildirdi:

Manisa’nın Akhisar ilçesinde dini nikâhla birlikte yaşadığı hamile Sude Naz Atak’ı (19) sokak ortasında öldüresiye dövüp, hakaretlerde bulunan tutuklu sanık Yılmaz Akman’ın, ‘Alenen hakaret’ suçundan 9 ay 15 gün, ‘Kasten yaralama suçundan 15 ay hapisle cezalandırılmasına ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.”

Haberin Devamı

HAFTADA ÜÇ GÜN İMZA

Şu hale bakar mısınız?

Adamın 18 ayrı suçtan dosyası var.

Haftada 3 gün karakola imza atmaya gidiyor.

Ve 5.5 aylık hamile Sude Naz’ı sokak ortasında öldüresiye dövüyor. 

Sonuç “adli kontrolle serbest”.

Yahu adam zaten diğer suçları nedeniyle adli kontrol altında.

Peki Sude Naz’a yine zarar verirse, sorumlusu kim olacak?

Yazarın Tüm Yazıları