Paylaş
“Fatih bu inanılmaz bir rekor oldu. Bak ben seni ilk kez bir rekor için arıyorum. Alperen yüksek atlamada 2.30 atladı. Bu dünya çapında bir derecedir.”
Ertesi gün baktım.
Gazetelerin birinci sayfalarında futbol transfer haberleri var...
Ama Alperen Acet yok.
Kendimi de eleştiriyorum.
Bu başarıları neden görmüyoruz?
Aşkın Tuna Türk atletizminin efsanevi isimlerindendir.
Aynı zamanda aile büyüğümüzdür.
1967’de inanılmaz bir rekora imza atmıştır.
Üç adım atlamada16.01 metreyi bulup dünya sıralamalarına girmiştir.
Rekoru da yaklaşık 20 yıl kırılamamıştır.
Gerçekten de Aşkın ağabey kolay kolay aramaz.
Sonra gazetelerin spor sayfalarından başlayarak Alperen Acet’i inceledim.
Alperen gerçekten bir mucizedir.
Yüksek atlama dalında 2.30, dünyanın ilk üçüne aday olmak demektir.
Potansiyeldir.
Alperen, Fenerbahçe’den Turhan Şahin’in desteğiyle ve azimle çalışmış bir sporcu.
Çok iyi biliyorum ki...
Sporda başarı için çalışma isteği kadar moral de gerekir.
Alperen şimdi Berlin-2018 şampiyonasına adını yazdırdı.
Hep birlikte alkışlamamız gerekmez mi?
Atletizmi Hıncal Uluç yazar.
Ama o da ne kadar uğraşsa bir türlü bu çocukların başarıları gazetelere manşet olmaz.
Televizyonlarda birinci haber olmaz.
Kimse “Alperen kimdir. Bu başarıyı nasıl yakalamıştır” diye merak etmez...
İşte şimdi soruyorum:
Arkadaşlar! Bu çocukların azimlerini, başarılarını, yeteneklerini neden manşetlerle alkışlamıyoruz?
(Yapan oldu da kaçırdıysam özür dilerim. Helal olsun)
Belki de başarıdan çok skandalı seviyoruz.
Süreyya Ayhan gibi dünya çapında bir sporcuyu böyle mahkûm edip harcamadık mı?
Gelin, Alperen bir ilk olsun.
Bu çocukların morallerini yükseltelim.
Helal olsun sana Alperen.
Göğsünde ay yıldızla...
Daha da yükseklere çık aslanım.
Paylaş