15 Temmuz gecesi şaşırtan telefonlar

Dışişleri bakanlarına olayları tek tek açıkladı.

Demokrasinin galip geleceğini, çünkü halkın sahip çıktığını söyledi.

Ama o gece gelen bazı telefonlar vardı ki...

Ankara’nın derin hafızasına, “kırmızı ülkeler” diye yerleşmeye adaydır.

Kimdir bu ülkeler?

Neden böyle bir tanımlama var?

SABAHA DOĞRU SORULAR

O gece birçok ülke Çavuşoğlu’na destek mesajı vermişti.

Sabaha doğru darbecilerin yavaş yavaş püskürtüldüğü anlaşılınca...

Bazı ülkelerden gelen telefonlar şaşırtıcıydı.

Bir ülke temsilcisi Çavuşoğlu’na şöyle diyordu:

“Yakalanan bu kişilere nasıl muamele yapılacak?”

Sonra bir başka ülke daha sordu:

“İnsani muamele...”

Ardından bir tane daha...

Şaşırmamak elde değildi.

Milletin Meclisi bombalanmış...

Cumhurbaşkanı’na suikast timleri gönderilmiş. Uçaklar bomba yağdırmış...

İnsanlar tankların altında ezilmişti...

Şehitler vardı...

Ama bazı ülkeler, daha o gece sabaha karşı şunu soruyordu:

“Yakalananlara nasıl muamele edilecek?”

Çavuşoğlu bu soruları soranları dikkatle not ettirdi.

İşte bu ülkeler, şimdi dışişlerinin derin hafızasında duruyor.

Şaşırtan telefonlar aslında şimdi bazı gelişmelerle birleşince çok açıklayıcı olabiliyor.

KİMDİR BU ÜLKELER

Diplomasinin incelikleri nedeniyle kim oldukları açıklanmıyor.

Ama üzerilerine bir “güvensizlik notu” düşülmüştür elbette.

Bana kalırsa, bugün darbecilere kol kanat geren bazı ülkelerle, o gece sabaha karşı bu soruyu soran ülkeler arasında bazı benzerlikler olabilir.

Bu da biliniyor mu?

Benim tahminim böyle...

YAZIYORUZ, İHBAR EDİYORUZ YİNE SES YOK, YİNE SES YOK

AYLARDIR yazıyorum.

Çevrecilerden  gelen isyanları, ihbarları aktarıyorum...

“Göcek” diyorum...

Kıyıları birer “iskele marinası” haline getiren anlayışı aktarıyorum...

Hisarönü “Kocabahçe” diyorum. “Bozburun elden gitti gidiyor, kirlillik alarm veriyor” diyorum...

Sahil Güvenlik’in Selimiye Koyu’yla ilgili “kolibasilli raporu” diyorum...

“Bencik” diyorum... “Tilkicik Koyu’nu işgal eden plaj işletmeleri” diyorum...

“Önüne gelen kıyıya iskeleyi çekip betonu döküyor” diyorum...

Sonuçta ne oluyor?

Sorumlusu üzerine alınıyor mu?

Hayır...

Belediyelerden çıt çıkıyor mu?

Hayır...

Nerede Marmaris Belediyesi? Nerede Muğla Büyükşehir?

Neden çıt çıkmıyor?

Acaba niye?

Acaba nasıl?

Acaba neden?

Bir bilen varsa söylesin.