Paylaş
Hükümet, gücünün yettiği her yerde fiyat ve ücret artışlarına sınırlama getirmeye çalışıyor.
Maaş artışları yüzde 20 civarı ile sınırlanıyor. Kira artışları yüzde 25'i aşmayacak.
Devlet kontrol edebildiği her yerde sınırlar oluşturma niyetinde.
Çünkü enflasyonla mücadele edilecek.
Ve bununla ilgili olarak özel sektöre de çağrılar yapılıyor, onların da fiyat artışlarını sınırlamaları isteniyor.
Fakat dikkat ediyorum, bir tek sektör bunun dışında tutuluyor.
Finans sektörü.
Yani bankalara, devlete borç verenlere hiçbir çağrı yapılmıyor.
Haklı olarak diyeceksiniz ki: ‘‘Devlet borç aldığı adamlara nasıl şart dikte edebilir?’’
Doğru, edemez.
Ama o zaman da enflasyonla mücadele lafta kalır.
Maaşlara sıfır zam da yapsa, mal ve hizmet fiyatlarını narhlarla kontrol altında da tutsa, Türkiye'de faizler düşmedikçe, enflasyon kontrol altına alınamaz.
Faiz aşağı çekemeyen hükümetin enflasyonu kontrol alma masalına kimse inanmaz.
Faizler bu seviyede oldukça, fiyat sınırlamaları sadece ve sadece sanayiciyi batırmaya, çalışanı öldürmeye yarar.
Üretim durur. Üretim zorla yapılsa da sadece stoklar artar.
Bu nedenle Bülent Ecevit, memur ve işçi zamlarında gösterdiği kararlılığı faizlerde de göstermeli. Bülent Bey, devletin önümüzdeki yıl emeği en fazla yüzde 26.5 zamla satın alabileceğini açıkladı.
Peki ‘‘parayı’’ yüzde kaçla alacaklar?
Hükümette biraz yürek varsa, bunu da açıklar. En azından hedef olarak açıklar.
Yoksa memura yüzde 15 zammın açıklandığı gün, gecelik repo faizi yüzde 150 olunca, hükümete gülerler, bana değil!
Çevreciye gel!
İSTANBUL'da bir gemi ortadan ikiye bölündü. Ciddi bir çevre felaketi ile karşı karşıya koca kent.
Geçenlerde benzer bir felaket daha büyük bir şekilde Fransa'da da meydana gelmişti. Ve çevre örgütleri ayaklanmıştı.
Ben de bizim ‘‘Çevreciler ne yapıyor?’’ diye şöyle bir bakındım.
Eylem yapıyorlar.
İki tane zibidi, ellerinde bir pankart, sahilde açmışlar.
Ellerine sağlık.
Bir de ajanslardan gelen Fransız çevrecilerin fotoğraflarına baktım.
Denizde petrolün yayınlamasını önleyecek barikatlar kurulmuş.
On binlerce kuş denizden toplanmış, yıkanmış, temizlenmiş. Kimileri bu işle ilgili özel tedavi merkezlerine yollanmış.
Akıl almaz bir faaliyet. Elin çevrecisi buz gibi sularda birebir uğraş veriyor, bizim çevrecinin elinde pankart, kıyıda poz veriyor.
Oysa Türk Greenpeace'in eylemlerini görünce bizimkilerden de umutluydum.
Boşuna umutlanmışım.
Bizimkilerin eylemi göstermelik.
Ben bunlara ‘‘Somun çevrecisi’’ diyorum...
Geç kalmış bir yasak
BAŞBAKANLIK önceki gün bir genelge yayınlayarak, kamuda yeni yıl için alım yapılmasını yasakladı.
Takvim, ajanda bastırılmayacak, hediye yollanmayacak.
Yüzde yüz doğru bir genelge.
Ben bu köşede yıllardır yaza yaza (pek çok meslektaşım da destek verdi), sonunda bu rezilliği azaltmayı başardım.
Artık yılbaşlarında komyon kamyon hediyeler yollanmıyor.
Ama takvim ve ajanda bastıranlar hálá var. Ve doğrusunu isterseniz bunlara lüzumsuz demek de doğru değil. Hepimiz kullanıyoruz.
Fakat Başbakanlığın bu yasağı yılbaşına iki gün kala koyması anlamsız. Çünkü takvim, ajanda gibi şeyler aylar öncesinden ısmarlanıyor. Çünkü bunların basılması ve dağıtılması haftalar alıyor.
Ben bunun dışında bir tek Kanal D'nın mayıs ayında ajanda bastırdığını gördüm.
Ancak yasak yılbaşına üç gün kala.
Peki ısmarlanan, bastırılmış olan ajandalar ne olacak?
Ismarlayanların maaşından mı kesilecek?
En iyi kuş Erkuş
ESAT Erkuş adında bir bankacı var. Bu adam çok meşhurdur.
Hangi bankada genel müdürlük yaptıysa o banka mutlaka batmıştır.
İnterbank'tan Egebank'a geçmiş, sonrasında buradan da ayrılmak zorunda kalmıştır.
Esat Erkuş ayrıldıktan bir süre sonra İnterbank, Egebank'tan ayrıldıktan kısa bir süre sonra da Egebank fona devrolmuştur.
Bu Esat Erkuş nasıl bir kuştur ki, böylesine rahat uçabilmektedir.
Çünkü duyduğuma göre şimdilerde İstanbul'un en pahalı sitesi Alsit'te Cem Boyner'e ait bir villayı, kimbilir kaç milyon dolara almış ve yerleşmiş.
Başarısızlığın ödülü bu olsa gerek.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
2 banka batıran genel müdürler, Türkiye'nin en pahalı sitesinde milyonlarca dolara villa alamadığı zaman.
Paylaş