Paylaş
BÖYLE bir kafa üniversiteyi yönetiyorsa yazıklar olsun. Böyle bir kafaya sadece ‘‘siyasal nedenlerle’’ sahip çıkılıyorsa ona da yazıklar olsun.
YÖK listeyi Cumhurbaşkanı'na ayırarak yolladı.
Yani şöyle dedi:
‘‘Aman efendim. Bize fark etmez. Siz beğenmediğinizi imzalamayın. Biz değiştiririz.’’
İlke, milke yok.
Anında satış var.
Biraz ilke sahibi olsalar, heyet halinde istifa ederlerdi.
Ama söz konusu olamaz.
Dünün ANAP'lı Gürüz'ü, bugün MHP'ye yaranmak için ne yapacağını şaşırmış.
Bunlardan mı ilkeli davranış bekliyoruz.
Fadıl'a güvenen yönetime Fenerbahçe güvenmesin!
FENERBAHÇE Yönetememe Kurulu Jet Pa'ya kin kusuyor. Fadıl Akgündüz alçakmış. Fadıl Akgündüz satılmışmış. Fadıl Akgündüz kara para aklıyormuş. Fadıl Akgündüz dolandırıcıymış. Fadıl Akgündüz Türkiye'den para kaçırıyormuş.
Komik bu adamlar...
Sanki Fadıl Akgündüz, perşembe gününe kadar, kara para aklamayan, satılmamış, dolandırmayan, yüksek bir şahsiyetti de, perşembe akşamı birdenbire bütün bu sıfatlar gelip Fadıl'a yapıştı.
Fenerbahçe'yi de, Galatasaray'ı da daha önce defalarca bu konuda uyardım.
‘‘Fadıl'ın reklamını yapmasına aracı olmayın. Bu adama güvenmeyin, başkalarının güvenmesine neden olmayın. Bunun vereceği futbolcudan size hayır gelmez’’ diye yazdım.
Bu adama bugün Fenerbahçeli kimi yönetemeyicilerin yakıştırdığı sıfatları o zaman ben kullandım.
Ama Fenerbahçe'nin başkanı dahi kulübünün büyüklüğünü unuttu, Fadıl denen o küçük adamla kol kola resimler çektirdi.
Fadıl denen adamın, ‘‘Fenerbahçe'ye bir kıyak yaptım’’ demesine izin verildi.
Şimdi Fadıl Fadıllığını yaptı ve kazığı attı.
On binlerce vatandaşımızı kazıklayan adamın, Fenerbahçe'yi yönetemeyenleri kazıklamaması zaten düşünülemezdi.
Ve düne kadar Fadıl'a bayılanlar, şimdi birden Fadıl düşmanı oldular.
Bir televizyon programında, bu yönetimle Fenerbahçe'nin şampiyon olmasının değil, kümede kalmasının mucize olacağını söyleyince, Fenerbahçe'yi yönetemeyenlerden birinin ağır hakaretlerine maruz kalmıştım.
Şimdi haklılığım ortaya çıkıyor.
Fenerbahçe'ye yazık oluyor.
O büyük taraftara yazık oluyor.
Başarısız olduğu için istifa eden yönetimi tekrar seçenler büyük Fenerbahçe'yi bu hale getiriyorlar.
Geçenlerde ‘‘Fenerbahçemi istiyorum’’ diye yazmıştım.
Bu yönetimle daha çoook isteriz...
Sen adam mısın?
BİR zavallının çektiği faks var önümde. ‘‘Olmadı. Yazamadın’’ diye başlıyor.
‘‘Sizi gidi kaymak tabaka’’ diye suçluyor beni.
Neyi yazamamışım diye bakıyorum.
Yapı Kredi emeklileri açmış.
Niye olduğunu yazmamışlar.
Belli ki, benim bilmediğim bir sorun var.
‘‘Yapı Kredi Caz Festivali'ne değil, Yapı Kredi emeklileri boş tencere, delik ayakkabı festivali düzenleyip, satılmamış medyayı davet edeceklermiş.
Mehmet Emin Karamehmet'i New York'ta borsa başkanıyla değil, Yapı Kredi emeklileriyle halay çekmeye çağırıyorlarmış..
Faks şöyle bitiyor.
Yürekliyseniz bunları yazarsınız.
Altında imza arıyorum yok.
İmza yerine şöyle yazmış:
‘‘Adımı açıkça yazamıyorum. Bunlar her yeri sarmış. Kokuşmuşlar. Şu üç günlük ömrüm rahat geçsin.’’
İmza işte bu şerefsize ait.
Biz satılmış medya olduğumuz için yazmıyoruz.
O üç günlük ömrü rahat geçsin diye.
Demek ki, bizim yerimizde olsa, üç günlük ömrü daha rahat satılmışın Allahı olacak.
Zavallı.
Kendi meselesine sahip çıkmaktan korkuyor.
Sonra adını bile veremeden bizden, satılmış medyadan yardım istiyor.
Utanmaz...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Adam gibi çalışıp, insan gibi dinlendiğimiz zaman...
Sevgili okurlar
1 haftalık bir tatile çıkıyorum.
Eşim ve minik kızımla birlikte biraz dinleneceğim.
Çünkü kız çocukları hayatlarında sadece bir kere bebek oluyorlar.
Ve insan onlara daha fazla zaman ayırmak istiyor.
Onlara daha iyi bir gelecek için çok çalışırken, aslında onların her şeyden çok sevgiye ihtiyaçları olduğunu unutmamak lazım.
Haftaya görüşürüz...
Paylaş