YKB iştiraklerini böyle satamazsınız, suçtur

BDDK ve TMSF’nin Çukurova Grubu’nun ödenmeyen borçları ile ilgili çelişkili açıklamaları devam ediyor.

Vadesi geçmiş borçlara bile ek süre tanınıyor, hangi anlaşmanın iptal olduğu, hangisinin yürürlükte olduğu açık bir biçimde anlatılmıyor.

Kamuoyundan saklanan anlaşmalardaki her türlü açık devleti koruması gereken kurumlar tarafından Çukurova lehine yorumlanıyor.

Biz de bu kargaşa içinde el yordamıyla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.

Gerçi bütün Türkiye benim haklı çıktığımı ve olayın bir rezalet haline geldiğini görüyor ama ilgili kurumlar hálá ‘işi idare etmeye’ çalışıyorlar.

Dün bir gazetede okuduğum kadarıyla Yapı Kredi Bankası satılacakmış.

İyi olur, hayırlı olur. Mehmet Emin Karamehmet’in verdiği hasara rağmen, Yapı Kredi hálá değerli ve önemli bir banka.

‘Batırılmadan’ satılırsa herkesin yararına.

Çünkü geçmişte HSBC’nin 1 milyar doların üzerinde bir fiyata almaya hazır olduğu Demirbank’ın devlet tarafından el konulduktan sonra bunun üçte biri kadar bir fiyata aynı HSBC’ye satıldığını hatırlıyoruz.

Bu satış son derece yerinde olur.

Ancak yerinde olmayan bir şey var. O da Yapı Kredi Bankası’ndaki Turkcell, Digiturk, Superonline ve Fintur hisselerinin satışı.

BDDK, bir açıklama yaparak, Mehmet Emin Karamehmet’in Turkcell İletişim ve Turkcell Holding hisselerini 31 Ocak 2005’e kadar alabileceğini, ancak Digiturk ve Superonline hisseleri üzerinde anlaşmadan doğan haklarını kaybettiğini açıklıyor.

Burada iki karanlık nokta var.

Birincisi hukuki açıdan Turkcell hisseleri ile Digitürk ve Superonline hisseleri arasında ne fark var da, ‘piyasada değerli olan’ Turkcell hisseleri hálá Karamehmet tarafından alınabilir oluyor.

İkinci karanlık nokta ise SPK’nın uyarılarına rağmen, BDDK-TMSF ve Çukurova üçgeninin ‘yasadışı’ davranma konusundaki ısrarı.

Çünkü Yapı Kredi Bankası elinde iki tür Turkcell hissesi bulunduruyor.

Bunlardan bir bölümü Çukurova’nın borçlarına karşılık teminat olarak alınan hisseler, diğer bölümü ise Yapı Kredi’nin ‘iştirak’ olarak elinde bulundurduğu hisseler.

Yapı Kredi Turkcell hisselerinin rehin olarak tuttuğu bölümünü Karamehmet’e ‘geri’ satabilir. Bu bir özel hukuk anlaşmasıdır.

Ancak ‘iştirak’ olarak elinde bulunan hisseleri ‘canının istediği fiyattan’ canının istediği kişiye satamaz.

Çünkü Yapı Kredi Bankası halka açık bir bankadır ve bu hisselerin satış fiyatı bu bankanın küçük ortaklarını da ilgilendirir.

Zaten bu nedenle SPK’nın Yapı Kredi yönetimine yapmış olduğu uyarılar var. Bu hisseler ‘en yüksek fiyatı verene’ satılmak zorundadır. Aksi Sermaye Piyasası Kanunu’na göre suçtur.

Benim, hepsi de haklı çıkan uyarılarımı görmemezlikten gelen ve halkın parasını geri alması gereken BDDK’nın, en azından SPK’nın uyarılarını dikkate alması lazım.

İndirim başladı

DÜN günün esprisi şöyleydi: ‘Fenerium mağazalarında yüzde 50 indirim varmış.

Manchester’a karşı alınan 6-2’lik yenilgiden sonra Lyon’a 3-1 yenilince rakipler bu gırgırı üretmişler.

Bu arada dün maçı yayınlayan Fransız TF1 televizyonunda SMS’le bir bilgi yarışması yapıldı ve şöyle bir soru soruldu: ‘Avrupa Kupası kazanan tek Türk takımı hangisidir?’

Ciddiyet pantolonun boyuyla mı ölçülür?

GÜMRÜK
Müsteşarlığı tatil yörelerinde çalışan memurlarının yaz sıcağında şortla görev yapmaları için bir yönetmelik hazırlamış.

Ancak Maliye Bakanlığı izin vermemiş.

Gerekçe şortun devlet ciddiyeti ile bağdaşmayacağı.

Oysa jandarma yıllardır bu uygulamayı yapıyor.

Ancak Maliye Bakanlığı bunu ‘uygun’ bulmuyor ve devlet ciddiyeti ile bağdaştırmıyor.

Oysa ben Turgut Özal’ın şort ve tişörtle ‘tören kıtasını’ denetlediği günü hatırlıyorum.

O gün için pek çok kişi, ‘İşte sivil devletin görüntüsü’ demiş, bunun demokrasinin gelişmesinin örneği olduğunu söylemişti.

Üstelik ABD ve Avrupa’nın pek çok ülkesinde şortlu üniformalar mevcut.

Acaba o ülkelerde devlet ciddiyeti bizimkinden daha mı az.

Yoksa onlar ciddiyeti pantolonun boyunda değil, daha geçerli kriterlerde mi arıyorlar?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Nefret ettiğimiz kişilerin bile hakkını teslim edebildiğimiz zaman.
Yazarın Tüm Yazıları