Yaş, yaşanan yılların sayısı mıdır?

ERTUĞRUL Özkök’ün dünkü yazısının başlığı ‘Dinozorların Dönüşü’ydü.

Okudunuz mu?

‘Jönizm’ olarak nitelendirdiği ve Türkçe’ye ‘Gençlikçilik’ olarak çevirdiği bir akımı eleştiriyor.

Hayatta her şeyin gençlere göre ayarlanmasından yakınıyor. Gençleştirme paranoyasından söz ediyor.

Gençlerin yaptıkları hataların, köşelerine çekilen veya çekilmeye hazırlanan ‘dinozorları’ yeniden oyun alanına soktuğunu anlatıyor.

Ve ‘yaşlı’ ve ‘tecrübeli’ olmanın öneminden söz ediyor.

Ertuğrul Özkök yazısını Regis Debray’ın ‘Plan Vermeil’ adlı kitapçığından esinlenerek kaleme almış.

Yazı çok güzel ve çok doğruydu.

Biz gençlerin karşılaşabileceği pek çok ‘sorun’, onlar için geçmişte ‘çözülmüş’ meselelerdi.

Özkök, Debray’ın şu cümlesine yer vermişti yazısında: ‘Yaşlı insanlar gençlere göre daha özgürdür. Çünkü onların önünde ne imaj, ne de kariyer kaygısı kalmıştır. Önünüzde bir kariyer kaygısı kalmayınca düşünceniz de özerklik kazanır.’

İşte anahtar cümle buydu.

‘Yaşlılık’ denilen şey yaşanmış yılların sayısı değil, bir ‘olgunlaşma’ meselesiydi.

Debray’ın ‘yaşlılıktan’ kastettiği, ‘aşmış’ olmaktı.

Kimileri 40’larında ‘aşardı’, kimileri 80 yaşında hálá ‘hırslarının’ esiri olurdu.

Özkök’ün Debray’ı iyi anladığını düşünüyorum.

Çünkü Özkök de ‘aşmışlardan’ biri.

Kendi rakiplerini kendi elleriyle yetiştirmekten keyif alan. Onların başarılarından ‘gurur’ duyup kendine pay çıkaran. Babıali’de alışılmadık bir ‘tür’.

Ama bu alışılmadık türden ne yazık ki çok fazla yok.

Milletvekillerinin ramazan şikáyeti

BAZI
AKP’li milletvekilleri ramazanın gelmesinden şikáyetçi.

Konuşurken, ‘espriyle’, karışık dert yanıyorlar:

‘Genel Başkan yüzünden ramazanların tadı kaçtı. Sürekli olarak çadırlarda, gecekondularda iftar yapıyoruz. Tamam zengin sofralarında, 5 yıldızlı otellerde yapalım demiyoruz. Çadıra, gecekonduya gitmeyelim de demiyoruz ama hiç olmazsa haftada bir kendi evimizde dört başı mamur bir iftar yapalım.’

Benden iletmesi. Ama isim istemeyin vermem.

SPK boşa uyarıyor

ÖNCEKİ
gün Ankara’da Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar’la sohbet ettik.

Halka açık bir şirket olan Yapı Kredi’nin portfoyünde bulunan hisselerin ‘gizlenen’ bir anlaşma ile satılmasına SPK’nın tavrını sordum.

İlginç bilgiler verdi.

‘Bu konudaki yazılarınız çok doğru. Biz ilk anlaşmadan bu yana sürekli bilgi istiyoruz. Ancak internet sitesine koydukları dar çerçevenin dışında bir bilgi alamıyoruz. Bankacılık sırrı diyerek pek çok bilgiyi esirgiyorlar. Oysa biz onlardan müşteri bilgilerini istemiyoruz. Sadece yapılan anlaşmanın detaylarını istiyoruz’ dedi.

SPK şu ana kadar Yapı Kredi Bankası yönetimine ve BDDK-TMSF ikilisine pek çok ‘yazı’ yazmış.

Cansızlar’ın verdiği bilgiler şöyle: ‘Arkadaşlarım konuyu çok yakından takip ediyorlar. Bugüne kadar 60’a yakın yazı yazdık. Bunların çoğu uyarı mahiyetindedir. Olay sadece Yapı Kredi ile sınırlı da değil. Yapı Kredi halka büyük oranda açık bir banka. Üstüne üstlük Yapı Kredi’nin elindeki hisselerin bir bölümü de halka açık şirketlere ait. Bu nedenle konuyu yakından takip ediyoruz.’

Cansızlar ortadaki belirsizliğin bir an önce kalkması gerektiğini düşünüyor:

‘Bu belirsizlik çok kötü. Bir an önce çözüme yönelik adımlar atılmalı. Bu konuyu böyle sürüncemede bırakamazsınız. Piyasalar tedirgin. Herkes ne olacağını hesaplamaya çalışıyor. Ne yapılacaksa, kısa sürede yapılmalı. Yoksa ekonominin geneline aksedecek olumsuz sonuçlar doğabilir.’

SPK Başkanı’nın bu fikrini pek çok ekonomist paylaşıyor.

Yapı Kredi büyük ve önemli bir banka.

Burada atılacak veya atılmayacak hatalı bir adım son üç yılda oluşturulan bütün olumlu havayı dağıtabilir.

Ankara’da birileri bunun farkına varmalı.

Futbol gırgırdır

LYON maçından sonra Fenerbahçelilere takılmama Fenerbahçeliler kızmış.

Kızsınlar da, abartmasınlar.

Spor ve rekabet bu demek değil mi? Yenilince, zor duruma düşünce birbirimizle gırgır geçmeyeceksek, bu işin ne anlamı var.

Ne yani, her hafta sonu 4 dönüm çimen üzerindeki 22 delikanlı dünyayı mı kurtarıyor zannediyoruz.

Bu iş eğlence beyler. Herkes bunu bilsin.

Geçen yıl Galatasaray’ın düştüğü durumda ‘fanatik Fenerbahçeli’ asistanım Gülay’dan neler çektim biliyor musunuz?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Temizlik operasyonları, siyasi veya etnik nedenlerle sulandırılmaya çalışılmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları