Yalnız hayalle yaşanır

HAYAL projeleri ile ilgili yazıma pek çok yerden destek geldi. Birçok okurum da, Türkiye'deki bürokrasiye ya da ‘‘küçük kafalara’’ takılmış projelerini anlatan bilgiler yolladılar.. Bunları okurken, Hürriyet'in gündeminden bir satır gözüme ilişti. ‘‘Almanya'daki ilk Vakko butiği bugün açılıyor.’’Şöyle biraz geri gittim. Çocukluğumda annemin, babamın elinden tutup gittiğim Beyoğlu Vakko'yu hatırladım. Türkiye'de marka diye bir şey bilinmezken Vakko markaydı. Onların deyişiyle Moda Vakko'ydu. Sonra Beymen açılmıştı. O da müthiş kaliteli, müthiş ‘‘a la mode’’ giysiler yapar, bu giysilerinde dünyanın o zaman da en iyilerinden olan Altınyıldız kumaşını kullanırdı.Türkiye'de Vakko ve Beymen ‘‘marka’’ ve ‘‘kalite’’ olarak parlamaya başladığında, bugün dünyada ‘‘marka’’ olarak bildiğimiz tekstil devlerinin büyük bölümü yoktu. Parisli birkaç modacı o zaman da çok ünlüydü ama bugün dünyanın her yerinde altın fiyatına kılık kıyafet satan Armani'ler, Dolce&Gabbana'lar, Versace'ler, Prada'lar, Etro'lar yoktu. Gucci yanlış hatırlamıyorsam sadece bir ayakkabıcıydı. Bugünün moda devleri o günlerde daha yeni yeni oluşmaya çalışıyorlardı. Amerika'nın tekstil markaları ise daha suya ‘‘bu’’ diyorlardı. Vakko ve Beymen ise o günün şartlarında gerçek birer devdi. Ancak hayallerini sınırladıkları, dünyayı evleri olarak görmedikleri için, bugün her ikisi de kendilerinden çok sonra kurulmuş markaların satıldığı birer ‘‘mağaza’’ oldular. Bugün artık herkes biliyor ki, önemli olan üretmek değil. Marka olabilmek ve pazarlamak. Ama ondan da önemlisi ‘‘hayal edebilmek’’. Galatasaray'a karşı tezgáhta Emniyet Müdürü kullanılıyorVATAN Gazetesi'nin spor sayfasında bomba patladı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, 20 Eylül'de oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanmasına ‘‘güvenlik gerekçesi’’ ile izin vermeyecekmiş. Haber benim için sürpriz değil. Bu konunun bir süredir ‘‘gündemde’’ olduğunu kaynaklarım bana iletiyorlardı. Bu oyunun başoyuncusu Celalettin Cerrah gibi görünse de, oyunun senaryosu Futbol Federasyonu'nda yazıldı. Adı bende saklı bir federasyon yöneticisi Fenerbahçe'nin sahasının kapatılmasının diyeti olarak bu çözümü önerdi. Ancak federasyon Galatasaray'ın bu sezon resmi stadı olarak kabul edilen, UEFA'nın da gezip görüp beğendiği ve sezon başından beri tel örgüsüz oynanan maçlarda tek bir olayın çıkmadığı stadı değiştirmenin ‘‘zor’’ olacağını biliyordu. Bunun üzerine adı bende saklı olan federasyon yöneticisi ‘‘Ben bu işi Emniyet üzerinden çözerim. Celalettin Cerrah'la konuşurum. O maçta güvenliği sağlayamayacağını söyler ve biz de maçı oradan alırız’’ dedi. ‘‘Cerrah böyle bir şeye niye alet olsun?’’ diyenlere de ‘‘O da Beşiktaşlı. Ona da uyar’’ yanıtını verdi. Bu plan hafta başında iyice netleşti. Ve sonunda Vatan Gazetesi'nin manşetinden patladı. İstanbul Emniyet Müdürü net bir şey söylemiyor ama Vatan'ın manşeti, büyük bir oyunun ortaya çıkmasını sağladı. Celalettin Cerrah, bilerek ama bence büyük olasılıkla bilmeyerek bu oyuna alet edilmek isteniyor. Amaç sezon başında Galatasaray'ı Fenerbahçe'nin sahasına yollamak. Olimpiyat Stadı'nda oynanacak maçı ise şubat ayının soğuk günlerine bırakarak, Olimpiyat Stadı'nın Galatasaray'a avantaj sağlamasını engellemek. Galatasaray yönetimi bu büyük oyuna boyun eğmemek zorunda. Ve eğer gerçekten Cerrah'ın dediği gibi bir güvenlik sorunu var ise, o maça Fenerbahçe taraftarı almazsınız olur biter. Varsın Galatasaraylılar da Saracoğlu'na gitmesin. NOT: Bu konuda yetkili ve söz sahibi olan İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler'in bu oyunlara alet olmayacağından eminim.BDDK'da adamı olan temsilciKANAL D Haber perşembe akşamı dehşet bir haber yayınladı. Star Gazetesi ve Uzan Grubu İcra Kurulu üyesi Engin Saydam'ın evine yapılan operasyonda ele geçirilen laptop bilgisayarda bir mail bulunur. Bu mail, hisseleri BDDK'nın elinde olan bir gazetede çalışan bir köşe yazarı tarafından yazılıp, Saydam'a yollanmıştır. Mail'de ‘‘BDDK'nın avukatı adamımız. Engin Akçakoca hakkında da elimizde dosya var. Size karşı bir hareket yapılırsa önceden haberimiz olacak. Merak etmeyin’’ gibisinden bir şeyler yazmaktadır. Vaat edilen destek tam bu olmayabilir ama kesin olan bölüm bu yazarın BDDK'nın bir avukatının adamları olduğunu söylediği ve Engin Akçakoca hakkında ellerinde dosya olduğunu iddia ettiğidir. O sırada tam doğrulatamadığımız için, bu mail'in kim tarafından yazıldığını haberde söyleyemedik. Fakat mail'i yazıp Uzanlar'ın sırdaşı Engin Saydam'a yollayanın kimliğini dün öğrendik. Hayrullah Mahmud. İddialara göre bu mail'i yazdığı sırada Sabah Gazetesi'nde çalışıyormuş.Uzanlar'ın ‘‘Bana inanmayan istifa etsin’’ demesinden sonra Star Gazetesi boşalınca Hayrullah Mahmud efendi de Star'ın Ankara temsilcisi yapılmış. Hayırlı uğurlu olsun. Her şey şeffaf olacakCINE 5'in sahibi Erol Aksoy aradı ve ‘‘Yazınıza kesinlikle katılıyorum. Bu anlaşma şeffaf olmalı. Cine 5'in kaça alınıp kaça satıldığı, anlaşmanın şartları kamuoyuna mutlaka açıklanmalı. Ben ön anlaşmanın bile deklare edilmesini büyük memnuniyetle karşıladım. Nihai anlaşma da BDDK onayından sonra kamuoyuyla paylaşılmalı. Yayıncılık sorumluluğu ve ahlakı bunu gerektirir’’ dedi. Doğan Yayın Holding'in Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da arayarak şunları söyledi: ‘‘Bizim şeffaf olmayan bir işlem yapmamız düşünülemez. Bu nedenle Cine 5 için yaptığımız ön protokolü kamuoyuna açıkladık ve BDDK iznini anlaşma için şart olarak koyduk. TMSF bu ortaklığı onayladığı anda yapılacak olan anlaşmanın ve bunun kamuya sağlayacağı gelirin açıklanacağından emin olabilirsin. Pek çok şirketi halka açık olan Doğan Yayın Holding'in en önemli ilkesi şeffaflıktır.’’NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Ahlak konusunda ahkám kesenlerin eli ve vicdanı temiz olduğu zaman.
Yazarın Tüm Yazıları