YILLARDIR araştırmalarını İsviçre’nin Davos kentindeki bir klinikte sürdüren Türk bilim adamı Profesör Cezmi Akdiş, dünyanın en prestijli bilim ödüllerinden birini aldı.
Akdiş, yıllardır immünoloji ve astım üzerine çalışmalar yürütüyor.
Yüzlerce ödülü var. Türkiye’de de 1998 yılında Sedat Simavi Tıp Ödülü’nü aldı.
Şimdi aldığı ödül ise bugüne dek bir Türk bilim adamının aldığı en üst düzey ödüllerden biri.
Bilim dünyasında ‘Nobel’in bir alt seviyesi’ olarak kabul edilen ödüllerden.
Alerji alanında en prestijli ödül olarak kabul edilen bu üdülü veren Avrupa Alerji Araştırmaları Vakfı adlı bir kuruluş.
33 yıldır her üç yılda bir verilen ödülü bugüne kadar çok önemli bilim adamları almış. Bu ödüle sahip olan 11 kişiden biri ve sonuncusu bir Türk, Cezmi Akdiş.
Şimdiye dek klinik immünoloji dalında Avrupa’da verilen tüm ödülleri en az bir kez alan Cezmi Akdiş’in aldığı bu ödül çok önemli.
Açıkçası, bir Türk bilim adamının böyle bir ödülü alması beni çok mutlu etti.
Fakat sizin aklınıza gelen bir soruyu tahmin edebiliyorum.
‘Neden araştırmalarını Türkiye’de değil de, İsviçre’de yapıyor?’ diye.
Cezmi’ye bu soruyu ben de birkaç yıl önce sordum.
Bilim adamı ciddiyetiyle bana uzun bir makale yazıp yolladı, Türkiye’de niye bilim yapılamıyor diye.
Bir gün belki Cezmi Akdiş’in özenle sakladığım bu mektup-makalesini de bu köşede kullanırım.
YÖK gibi kurumlar siyaset değil, bilim yapmaya başladığı zaman kullansınlar diye.
Erdoğan’ın çıkışları, Yahudi lobisini gerdi
İSRAİL ’in Başbakan Tayyip Erdoğan’ın söylemlerinden rahatsız olduğunu biliyoruz. Ancak İsrail’i rahatsız eden eleştiriler değil. Eleştirilerdeki üslup. İsrail genel olarak eleştiriye açık ve alışkın bir ülke.
ABD dışında İsrail’i eleştirmeyen ülke yok. İsrail ise bu eleştirileri tebessümle karşılayıp ‘kendi güvenliğini’ gerekçe göstererek bildiğini okuyor.
Türkiye’nin de bölgedeki dengeler, geçmişi, ilişkileri nedeniyle İsrail’i eleştirmesinden rahatsız değiller.
Onlar açısından sorun üslup ve İsrail’in yönetim olarak değil, ülke olarak hedef alınması. ‘Terörist devlet’ ile ‘devlet terörü’ söylemleri arasında bir fark göremiyorlar. Rahatsızlığın da temel kaynağı bu.
Çünkü İsrail’in devlet politikası, Türkiye ile sıcak ilişkilerin sürmesine yönelik.
Ve bu ilişkiyi ne İsrail’deki, ne de Türkiye’deki iktidarlarla bağlantılı olarak görmüyorlar.
İsrail’e göre Türkiye, Ortadoğu’daki tek ‘devlet gibi devlet’ ve tek muhatap.
Erdoğan’la başlangıçta kurdukları ‘uyumlu’ ilişkinin sürmesini istiyorlar. Çünkü Erdoğan’ı Müslüman dünyanın lideri olarak konumlandırmaya çalışıyorlar.
Bu nedenle de gerilen ilişkileri yumuşatabilmek için başbakan yardımcısı düzeyinde geliyorlar. Hem sıkıntılar aktarılacak, hem de ‘stratejik işbirliği’nin konuları masaya yatırılacak.
ABD ve AB içindeki Yahudi lobisinin Türkiye’ye bugüne kadar gösterdiği destek hatırlatılacak ve ilişkilerin yönü bir kez daha görüşülecek.
Başbakan Erdoğan, İsrail Başbakan Yardımcısı’na randevu vermediğini geçen hafta Teke Tek’te açıkladı.
Ben de Başbakan’a ‘Bu bir tavır mı?’ diye sordum. Yanıt vermedi. Tebessüm etmekle yetindi.
Eski Kudüs Belediye Başkanı, Başbakan Erdoğan’la görüşemese de, mesajların adresi Başbakan Erdoğan olacak.
Türk tarafı da İsrail’e asıl rahatsızlığın Kuzey Irak kaynaklı olduğunu aktaracak. Çünkü Türkiye, İsrail’in Kuzey Irak’taki varlığını ve faaliyetlerini inkar etmesini kabul etmiyor.
İsrail’in Kuzey Irak’la ilgili ‘inkar’ tavrı Ankara’da ‘Yatakta yakaladık. Giyindiler. Odadan çıktılar ve şimdi inkar ediyorlar’ diye yorumlanıyor. Ki, Ankara bunda haklı.
İsrail’in Kuzey Irak’ta attığı her adım, bölgede yıllardır ciddi bir istihbarat ağı kurmuş Türkiye’den izleniyor, biliniyor.
Ehud Olmert’in ziyareti bölge açısından çok önemli. İzleyip göreceğiz.
NOT: İsrail Başbakan Yardımcısı Olmert bu akşam Teke Tek Özel’e katılacak ve sorularımızı yanıtlayacak...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Türkiye Futbol Ligi’nin değerinin el ele vermiş medya gruplarınca düşürülmesine federasyon izin vermediği zaman.