Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Kaliteli bir klozet...

REFAH'a yakınlığıyla bilinen Kanal 7'nin son günlerdeki değişmez konuğu Mehmet Barlas oldu...

Geçen hafta bir ara gözüme çarpınca bakalım ne diyecek diye izlemiştim beyefendiyi...

Ahmet Hakan adlı sunucu, gazeteci Mehmet Barlas'la röportaj yapıyordu...

Sorular son derece ilginçti... Barlas'a mesleğiyle ilgili sorular yöneltiyordu Ahmet Hakan...

Bakın Ahmet Hakan neler sordu Mehmet Barlas'a:

‘‘Siz liboş musunuz?’’, ‘‘İş takibi yapıyor musunuz?’’, ‘‘Neden hep iktidar yanlısı yazılar yazdığınız söyleniyor?’’ Barlas da bunlara kendince yanıtlar veriyordu. Ve kendisinin bir asilzade olduğunu, anlatıp, çekemeyenlerin, ayak takımının kendisine saldırdığını söylüyordu...

Barlas, babasının bakan, dedesinin Osmanlı'da bilmem ne olduğunu söyleyip övünüyordu...

Televizyonda Barlas'ı izlememe kızan eşim ise ‘‘Kapat şu sevimsizi’’ diyordu...

Ben de Hande'ye ‘‘Hande patatesin sevimlisi olur mu?’’ deyince şaşırdı...

‘‘Ne patatesi?’’ diye sordu...

Ekrandaki Mehmet Barlas'ı gösterdim... ‘‘İşte bu’’ dedim... ‘‘Aynı patates gibi. İşe yarayan bölümü toprak altında...’’

Barlas'ın övündüğü her şey çoktan toprak altına girmişti...

Bu arada programın bir yerinde Sabah yönetimi hakkında sorulan bir soruya Barlas, ‘‘Son derece bağımsızım. İstediğim her şeyi yazabiliyorum. Kimse karışmıyor’’ yanıtını verip, yalak tarafını da göstermişti.

Aynı Barlas önceki gece yine Kanal 7'deydi...

Bu kez kendini yere göğe koyamayan bir kompleks abidesi yükseliyordu ekranda...

Kendi ifadesiyle Barlas çok kaliteli bir adamdı. Buna hiçbir itirazım yoktu. Çünkü benim evimdeki klozet de çok kaliteliydi, ama sonuç olarak bir klozetti.

Ancak geri kalan herkes, Cumhurbaşkanı, onu sevmeyen gazeteciler, basın patronları dahil herkes Barlas'a göre magandaydı...

Mesela Cumhurbaşkanı Sibel Can dinliyordu ve arkadaşı Kadir Has'tı. Bu onun magandalığını gösteriyordu...

Ve Barlas'a göre Özal'dan bu yana kaliteli bir siyasetçi gelmemişti Türkiye'ye... (Çiller hariç)

Oysa aynı Özal, Coşkun Sabah dinlerdi ve arkadaşları da Selim Edes falandı... Herhalde Barlas'e göre kalite buydu...

Yıllarca yanında çalıştığı Dinç Bilgin'e öyle hakaretler etti ki, inanamadım.

Kimse de sormadı bu satılmış kaleme ‘‘Be adam madem öyleydi niye bu adamın yanında yıllarca çalıştın’’ diye...

Ama belli ki, programın yöneticisi de Barlas'ı soru sormaya değer bulmuyordu...

Haklıydı da...

Bu kadar kaliteli bir adama ne sorulabilirdi ki!

Utanma da kalmayınca

NE yazık ki, Anayasa'nın 84'üncü maddesi uygun değil. Yoksa yüce Meclis çatısı altında bulunan milletvekillerinden bir isteğim olacaktı...

DYP Bursa Milletvekili Ali Osman Sönmez'in milletvekilliğinden, Meclis'ten atılmasını isteyecektim.

Dün Hürriyet'te okudunuz mu Sönmez'in sözlerini:

‘‘Ben gırgırına milletvekili oldum.’’

Vay anam vay!

Haspaya bakın...

Koskoca meclise bu kadar mı hakaret edilir...

Böyle önemli bir görev bu kadar mı hafife alınır...

Gırgırına milletvekili olmuş...

Defol o zaman oradan.

Şerefin varsa istifa et, çek git...

Türkiye bunca ağır sorunlarla boğuşurken ve millet meclisine umut bağlamışken, gırgırına milletvekili ha!

Allah seni bildiği gibi yapsın...

Yoksa ben fena yapacağım...

Araç kiralamak yasak

TURİZM bölgelerimizdeki esnafın şikâyetleri zaman zaman boğucu hale geliyor...

Haklılar da...

Bugün yazacağım şikâyet, aslında birilerine çıkar sağlamaya yönelik bir yasal düzenlemenin yansımaları...

Biliyorsunuz, turistik kent ve kasabalarımızda bölgesel araç kiralama şirketleri var. Bunlar otomobil, motosiklet, moped kiralayan şirketler...

Küçük, yalnızca kendi kasabasında hizmet veren kuruluşlar...

Çiller hükümeti döneminde yapılan bir yasal değişiklikle, TÜRSAB'a üye olmayan kuruluşların araç kiralaması yasaklandı...

Diyeceksiniz ki, bunlar da TÜRSAB'a üye olsunlar...

İyi de TÜRSAB'a üye olmak ne kolay, ne de ucuz bir iş...

Turizm Bakanı İbrahim Gürdal, bakalım bu işe ne diyor.

Merakla bekliyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Sırtında keman taşıyan herkesi müzisyen zannetmediğimiz zaman...

A.S.C.

Yazarın Tüm Yazıları