Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Evcil'i kurtaran yarbay

Ünlü asker kaçaklarımız arasında çetecilerden Erol Evcil'in de bulunduğunu biliyorsunuz.

Yine biliyorsunuz ki, Erol Evcil 1996 yılı sonlarında asker kaçağı olarak yakalanmış ve hile yolu ile askerlikten kaçmaya çalıştığı için 2 aya yakın süre hapis yatmıştı.

Ve bu arada sevk edildiği GATA'da Evcil'in askerlik yapmaya elverişli olduğu kararı verilmişti. 02.04.1997 tarih ve 880 numaralı raporda Evcil'in ‘‘suç tarihinde ve halen askerliğe elverişli’’ olduğu yazılıydı. Ve aynı tarihte Evcil'in bağlı olduğu Mudanya Askerlik Şubesi, Erol Evcil'in cezasını çektikten sonra en yakın Askerlik Şubesi'ne teslim edilerek askere sevk edilmesini istiyordu.

Yani Evcil 1997 yılının nisan ayında askere alınmış olmalıydı.

Ancak alınmadı. Çünkü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Adli Müşaviri Albay Nihat Demirel, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi Kıdemli Hakimliği'ne yazdığı 1997/660 sayılı yazıda Erol Eşrefoğlu'nun (Evcil) tahliyeyi müteakiben salıverilmesini istedi.

Bu nedenle de mahkeme cezasını tamamlayan Evcil'i salıverdi.

Ve Evcil askere değil, kaçarak yurtdışına gitti.

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Adli Müşaviri Yarbay Nihat Demirel sayesinde Evcil yırttı.

Çünkü o dönemde Evcil, Mudanya Askerlik Şubesi'nin talep ettiği gibi askere alınmış olsaydı, şu anda aranıyor olmayacak, tam aksine kodeste olacaktı.

Çünkü Malki cinayetine karıştığı ortaya çıktığı anda suçu ağır cezalık bir suç olduğu için askerliği askıya alınacak ve hapse atılacaktı.

Gelelim Evcil'in salıverilmesini isteyen Yarbay Nihat Demirel'e.

Demirel'in salıverilmesini isteyerek kurtardığı Evcil'le ilginç bir ilişkisi var.

Yarbay Demirel'in eşi, 1.08.1996 ile 2.11.1998 tarihleri arasında Eşrefoğlu İnşaat Şirketi'nde çalışmış. İnanmayan varsa sigorta numarasını da verelim: 34031996072

Yani Yarbay Demirel, Erol Evcil'in salınması yolundaki isteğini yazarken, eşi Evcil'in yanında çalışıyormuş..

Aynı Albay Evcil'in süren davasıyla ilgili yakında mülahaza da verecek.

Hadi gelin buradan yakın...

Rahşan Hanım'ın tembihleri

DSP'ye sık sık kızsak da, pek çok doğru işi yine DSP yapıyor.

Biliyorsunuz Rahşan Ecevit DSP'nin adaylarının belirlenmesinde birinci derecede yetkili.

Bütün aday adaylarıyla tek tek görüşüyor. Hepsini sınavdan geçiriyor.

Bu sınavlarda verilen notların her zaman doğru çıkmadığını biliyoruz. Bakınız Fırıldak Kubi...

Ancak Rahşan Hanım'ın adaylara tembihleri var ki, bunlardan biri çok hoşuma gitti. Rahşan Ecevit görüştüğü adaylara şöyle diyormuş:

‘‘Seçim öncesinde çalışmalarınızı yürütürken, herhangi bir kişi veya kuruluştan bağış almayacaksınız. Hiçbir kişi veya kuruluşun nakdi veya ayni bağış ve yardımını kabul etmeyeceksiniz. İlerde sizi herhangi bir kişi veya kuruluşa minnet borçlu durumuna düşürecek hiçbir hareket yapmayacaksınız, yaptırmayacaksınız.’’

Pek çok partinin bunun tam aksi talimatlar verdiği bir dönemde, hoşuma gitti doğrusu.

Çocuk sevmeyen otel

TURİZMDE ve genel olarak hizmet sektöründe ilk intibanın önemi çok büyüktür. Bu nedenle hep turistlerin giriş kapısı olan gümrüklerin ve havaalanlarının önemini vurgularız.

Ancak ilk intibanın öneminin farkında olmayan turizmcilerimiz de var anlaşılan..

Bir okurum yılbaşı tatili için methini duyduğu Antalya Royal Resort Otel'e gitmiş. Otomobiliyle otelin kapısına yanaşmış.

Eşi arka koltukta oturan bebeklerini indirirken, o da bagajdan bavulları indirmeye çalışıyormuş.

O sırada otelin kapısında bekleyen kişi bunlara doğru gelmiş.

Hoşgeldiniz falan demeden ‘‘Burada kalmayacaksanız kapıda durmayın’’ diye uyarmış.

Okurum tavra bozulmuş ama renk vermemiş. Son derece kötü bir ilk intibayla otele yerleşmişler.

Ve cehennem azabı başlamış. Çünkü otelde çocuklara karşı bir tavır varmış. Yılbaşı akşamı otelin balosuna çocuklarıyla beraber inince otel görevlileri ‘‘Yılbaşı balosuna çocuk sokamazsınız’’ demişler.

Okurum ‘‘Ne yapayım çocuğu. Boğup denize mi atayım? Çocuk bakıcınız varsa vereyim’’ demiş.

Otel görevlisi ısrar etmiş:

‘‘Çocuk yasak. Sokamazsınız.’’

Okurum sinirlenmiş:

‘‘Bunu baştan söyleseydiniz çocuk getirmezdik ve gelmezdik. Şimdi yapabileceğim bir şey yok.’’

Tartışma büyüyünce okurum çocuğunu almış ve oteli terk etmiş. Yılbaşı tatili de zehir olmuş.

Bunu niye mi şimdi yazıyorum?

Bayram tatilinde yine aynı yanlışları yapmasınlar diye.

Sorgulatmayız

İTALYANLAR Haluk Kırcı'yı sorgulamak istiyorlarmış.

Türk hükümeti buna izin vermez umarım.

Hukukun ve adaletin olmadığı bir ülkenin sözde hukukçularına biz bir vatandaşımızı sorgulatmayız.

O Haluk Kırcı olsa bile.

İzninizle

YILLARDIR aralıksız yazdım.

Bundan bir şikâyetim yok. Büyük keyifle yazıyorum.

Ama bu kez biraz tatil yapacağım. Sizden 4 günlük izin rica ediyorum.

Hepinize iyi bayramlar. Ellerinizden ve gözlerinizden öperim.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Allahsızlar, din sömürüsünden medet ummadığı zaman.



Yazarın Tüm Yazıları