Paylaş
Coca Cola gümrükle davalı
Coca Cola'nın ithalatta devleti kazıkladığının gümrük müfettişleri tarafından ortaya çıkarıldığını yazmam üzerine, yazımda adı geçen The Coca Cola Company'nin Türkiye ve Türk cumhuriyetlerindeki bir numarası Cem Kozlu aradı.
Yazdıklarımın yanlış olduğunu söylemiyor Dr. Cem Kozlu.
Sadece bu olayda Coca Cola'nın kötü niyetli olmadığını ve gümrüklerin bağlı olduğu bakanlık ile ithal etmekte oldukları Coca Cola'nın temel maddesinin hangi gümrük tarife pozisyonu üzerinden gümrüğe tabi olacakları konusunda anlaşamadıklarını belirtiyor.
Kozlu'ya göre Coca Cola'nın niyeti, gümrük kaçakçılığı yapmak değil. Sadece getirdikleri ürünün hangi sınıfa girdiğinin tartışma konusu olduğunu, bu nedenle de Gümrük Müsteşarlığı ile davalı olduklarını belirtiyor Kozlu.
Üstelik yine Kozlu'ya göre, ithal ettikleri hammadde için iki ayrı testten iki ayrı sonuç alınmış ve müfettişler bunun ortalamasına göre bir gümrük muamelesi yapılmasını istemişler.
Kozlu ise gümrüklerden taleplerinin bu konunun bir an önce belirlenmesi olduğunu söylüyor ve bu konuyla ilgili son çare olarak Avrupa Birliği Gümrük Komisyonu'nun hakemlik etmesini istiyor.
Eğer, Avrupa Birliği Gümrük Komisyonu da getirilen hammaddenin konsantre değil de esans olduğu görüşüne varırsa, gümrüğü ve fonları ödeyeceklerini ve bir daha da bu konuda bakanlık ile tartışmayacaklarını belirtiyor.
Faruk'a ceza yok mu?
Şu spor basınımızın durumu hakikaten kötü. Filipescu tükürdü diye kıyamet koptu. Haksızdı demiyoruz.
Biz de kızdık. Centilmenlik dışıydı, futbolda yeri yoktu. Ayıptı.
Peki geçen hafta Fenerbahçeli Faruk'un yaptığı çok mu hoştu?
Antalyaspor kalecisi Adnan, bir pozisyonda kendine gelen topu bloke etti. Tip itibariyle bir orman adamına benzeyen Faruk, ruh olarak da tipiyle uyum içinde olduğunu göstermek istercesine koşarak kaleciye geldi ve yerde topu bloke etmiş olarak yatan Adnan'a tekmeyi bastı.
Hakem, hakem olmadığı için, kartı dayayamadı burnuna.
Ama milyonlar ekran başında olayı gördü.
Acaba Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu da gördü mü?
Acaba Faruk'a da ceza verilecek mi?
İstanbul Valisi ve gişeler
İstanbul'un şimdi İçişleri Bakanı olan eski valisi Kutlu Aktaş, İstanbul'un büyük sorunlarına pratik çözümler üretebilen, yapıcı bir bürokrattı.
Mesela, otoban gişelerinde büyük kuyruklar oluştuğunu ve vatandaşın sıkıntı çektiğini görünce nedenini araştırmış, bunun personel sıkıntısından kaynaklandığını öğrenmişti.
Ve hemen akılcı bir çözüm bulmuştu.
Bu gişelere özellikle yoğun saatlerde çalışmak üzere part time personel alınacak, ancak Karayolları'nın bütçesi müsait olmadığı için bunların ücretleri Trafik Vakfı tarafından ödenecekti.
Önemli olan devlet kurumlarının işleyişlerini sorgulamadan önce, vatandaşı rahatlatmaktı.
Ve Aktaş'ın bu fikri onun döneminde hemen uygulamaya konuldu.
Gişelerde çalışmak üzere Trafik Vakfı sözleşmeli personele maaş ödemeye başladı.
Bunun etkisi hemen görüldü. Gişelerdeki sıkışıklık azaldı. Vatandaş rahatladı.
Ancak yeni İstanbul Valisi Erol Çakır bu uygulamaya son veriyor. Daha doğrusu verdi bile.
Bu uygulamanın Trafik Vakfı'nın işi olmadığını, devletin parasını sokağa atamayacağını söyleyen Erol Çakır, bu personelin görevine son verdi ve gişelerde kuyruklar yine kilometreleri bulmaya başladı.
Devletin parasını harcayacağı en önemli yerin, vatandaşa hizmet olduğunu, birinin Erol Çakır'a hatırlatması gerek.
Ona buna kredi açıp zengin etmek devletin parasını sokağa atmaktır, milleti gişelerde süründürmek değil.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Spor yazarlarımız sporumuzun önünde gidebildiği zaman.
Paylaş